HABER MERKEZİ Mersin Nükleer Karşıtı Platformu önderliğinde “Nükleer Enerjiye ve Balık Çiftliklerine Hayır” mitingi düzenlendi.

Mersin Devlet Hastanesi önünde toplanan ve aralarında İstanbul, Adana, Antakya, Sinop'tan gelenlerin de bulunduğu grup, Hastane Caddesi'nde Metropol Miting Alanı'na kadar, ellerinde dövizlerle slogan atarak yürüdü.

Bu arada, yürüyüş boyunca Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) üyesi bir grup gazeteci, “(Sahillerimiz kirlendi) haberi yapmak istemiyoruz” yazılı tişört giyerek, haberi takip ettiler.

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Mersin Şube Başkanı ve Mersin Nükleer Karşıtı Platformu sözcüsü Kamer Gülbeyaz, buradaki konuşmasında, nükleer lobilerden batılı ülkelerin bir an önce kurtulabilmek için çaba sarf ettiğini ancak Türkiye'de bu gibi oluşumların zorla dayatıldığını belirtti.

Türkiye'nin enerji alanındaki asıl eksiğinin yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanmaması olduğunu belirten Gülbeyaz, şunları kaydetti:

“Türkiye'nin bugün içine düşürüldüğü dışa bağımlılıktan kurtulması için yine dışa bağımlı, pahalı ve güvenliksiz olan nükleer santrallere değil, kamusal planlamaya ve yerli kaynaklarını değerlendirmeye ihtiyacı vardır. Özetle biz kentimizde ne nükleer enerji santrali ne de balık çiftliği istiyoruz. Bunun için elimizden gelen çabayı göstermeye hazırız.”

“Amaç kaynakları başkalarına aktarmak”
Çernobil kazasının 22. yıl dönümünde Sinop'ta toplanan Nükleer Karşıtı Platform üyeleri Sinop'ta da Mersin'de de nükleer santral kurulmamasını istediler.

KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, miting alanında yaptığı konuşmada, Sinop'ta nükleer santral kurulmasının kent ekonomisine ciddi zarar vereceğini ifade etti.

Sinop'un tek geçim kaynağının balıkçılık ve turizm olduğuna işaret eden Tombul, “Sinop'un ekonomik kaynağı olan balıkçılık ve turizm de nükleer santralle yok edilmek isteniyor. İş olanakları ortadan kalkıyor. Sinopluların boynuna asılan idam fermanı budur” dedi.

Türkiye'nin sahip olduğu doğal enerji üretiminde yeterince değerlendirilmeden farklı arayışlara girildiğini savunan Tombul, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Su akıyor AKP bakıyor, rüzgar potansiyelimizin yüzde birini kullanıyoruz. AKP'nin derdi enerji kaynağı değil. Çünkü derdi enerji yaratmak olsaydı su, rüzgar gibi doğal kaynaklara bakardı. Ama sorun, bu ülkenin kaynaklarını başkalarına aktarmak. Eğer böyle olmasaydı, kuruluşu yaklaşık 15-20 yıl sürecek, 15-20 yıl sonra enerji üretimine başlayacak nükleer santral için bu kadar zorlarlar mıydı? Bunlara karşı hep beraber mücadele etmek, sesimizi duyurmak zorundayız.”

Nükleer santraller İstanbul Kadıköy’de düzenlenen mitingle de protesto edildi.

Bakana göre “bu bir mecburiyet”
Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, “Nükleer enerjiden vazgeçmiş değiliz. Nükleer enerji Türkiye'nin ihtiyacı. Bütün dünyada nükleer enerjiye geçiş var”  dedi.  Bakan Güler, Enerji Verimliliği Projesi'nin (ENVER) tanıtımı için geldiği Ordu'da, proje maskotu ENVER ile birlikte Ordu Valiliğini ziyaret etti. Bu sırada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Güler, iki gün önce Roma'da 80 ülkenin enerji bakanları ile görüşme yaptıklarını söyleyerek, hepsinin büyük ölçüde nükleer enerjiye geçme çalışması yaptığını öne sürdü.

ABD'nin 30 tane birden nükleer santral kurduğunu, İskandinav ülkelerinin de aynı şekilde olduğunu belirten Güler, “Diğer ülkelerde de yoğun bir faaliyet var. Bu bir mecburiyet. Ülkemizin aydınlık geleceğinde mutlaka olması lazım. Bunun için kuracağız” dedi.