www.soL.org.tr
Uçmamakta fayda var
17 Ağustos 2006, Perşembe

AKP’nin atadığı THY yönetimi uçuş emniyetini hiçe sayıyor, havacılıkta kural ihlallerine ısrarla devam ediliyor. Hava-İş Sendikası yolcuları tehlikeler konusunda uyarırken uçuş personeli çalışmama haklarını kullanmaya hazırlanıyor.

HABER MERKEZİ 11 Ağustos Cuma günü yapılan toplantıyla, Türk Hava Yolları (THY) uçuş personelinin 17 Ağustos'tan (bugün) itibaren bir günlük iş bırakma eylemi yapması kararlaştırıldı. Eylemin tarihi ise uygulamanın gerçekleştireceği günün, ilk görev uçuş saatlerinde açıklanacak.

Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş) tarafından yapılan açıklamaya göre ihlallerin uçuş personeline yüklediği hukuki sorumluluk ve yorgunluk dolayısıyla uçuş güvenliğini korumak için alınan karar, çalışanların yasal bir hakkına dayanıyor. Buna göre, Türkiye'nin havacılık alanında altına imza attığı ulusal ve uluslararası düzenlemelerde, personelin "kendimi uçuşa elverişli hissetmiyorum" diyerek uçmama hakkı bulunuyor. Bu hak, aynı gün çalışan tüm uçuş personeli tarafından kullanıldığında fiilen iş bırakılmış olacak.

Diğer yandan, THY'nin yer hizmetlerinde görevli diğer çalışanları, yapılacak 1 günlük iş bırakma eylemine destek vereceklerini belirtiyorlar. Bu doğrultuda uçuş personeline destek olmak için dün THY bünyesinde bir imza kampanyası başlatıldı.

THY yönetimi telaşlandı
Eylemin hangi gün yapılacağı belli olmamasına rağmen, bilet rezervasyonlarında 17 Ağustos ve sonraki günlere ilişkin iptallerin ciddi bir şekilde arttığı belirtiliyor. Yaz sezonunda işlerin en yoğun olduğu bir dönemde ilan edilen bu kararın etkisinin çok güçlü olacağı ifade edilirken, THY yönetiminin ve sivil havacılığın bağlı bulunduğu Ulaştırma Bakanlığı'nın, çalışanların gösterdiği kararlılık nedeniyle telaşlandığı gözleniyor.

Konunun gündeme geldiği 11 Ağustos tarihli toplantının bir gün öncesinde, çalışanların ve sendikanın şikayetlerini dinlemek için sendikayı ziyaret eden THY Genel Müdürü Temel Kotil, o tarihten bu yana şikayetlerin giderilmesine ilişkin somut hiçbir adım atmamıştı. Ancak, eylemin başlayabileceği ilk gün olan 17 Ağustos'a (bugün) girilmesine saatler kala Çarşamba günü saat 19.00'dan itibaren THY yönetiminden çalışanlarına bir yazı gönderildi. Yazıda, personelin yoğun ve özverili çalışması övülürken, beklentileri ve önerileri doğrultusunda dün alınan bir dizi karar sıralandı.

Buna göre, uçuş sayılarının ve noktalarının artışı nedeniyle 1 Temmuz'da yenisi kullanılmaya başlayan ‘uçucu ekip planlama sistemi'nde ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi yönünde Eylül 2006'dan başlayarak tedbir alınacağı belirtildi. Uzun süredir çalışmaları devam eden ve 28 Temmuz 2006 tarihinde ihalesi açılan ‘Pilot Lisans Kaybı Sigortası' işlemlerinin önceki gün itibarıyla sonuçlandırıldığı ifade edildi. Yazıda ayrıca, iş hacmine bağlı olarak yeni personel alımı gerçekleştirildiği söylendi.

Yazıyı dün yayınlayan THY yönetiminin, çalışanların kararlı tutumundan çekindiği için böyle bir adım attığı düşünülüyor. Görüşüne başvurduğumuz bir uçuş personeli, bu önlemleri yönetimin eylem kararının ciddiliğini kavraması nedeniyle aldığını belirtirken, söz konusu adımların THY'de hem yolcuların hem de personelin hayatını riske atan uygulamaların son bulmasına yetmeyeceğini savundu. Eylem kararının uygulanmasında kararlı olduklarını ifade etti.

"Uçak yerde kalmasın" mantığı
Türkiye'de sivil havacılık alanında yapılmış olan düzenlemelerin ve bu düzenlemelere istinaden THY yönetiminin uygulamalarının, "uçak yerde kalmasın" mantığına göre oluşturulduğu belirtiliyor. Son yıllarda hızla büyütülen filo ve artırılan uçuş sayısı, personelin daha fazla ve yoğun çalıştırılmasına yol açıyor. Diğer ülkelerdeki uygulamalara göre, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü SHT 6A-50 Talimatı'nda uçucu personel için zaten fazla belirlenmiş uçuş saatleri, personel eksikliği ve plansızlık nedeniyle limitlerin de üstüne çıkıyor. Günde 14 saat olan uçucu ekipler mesai üst sınırının fiilen 17 saate kadar çıktığı belirtiliyor. Diğer yandan, yeni alınan personelin hızlı bir şekilde, yeterli eğitim sürecinden geçirilmeyerek çalışmaya başlatıldığı ifade ediliyor.

Teknik elemanlarda da, 6 saatlik eğitimlerle asıl işi teknisyenlik olmayan kadroların bu göreve getirildiği iddia ediliyor. Bu nedenle, yurt içinde bazı hava meydanlarında motor teknisyeni kalmadığı dile getiriliyor. Gerekli bakım yapılmadan onay verilen uçuşlar ise facialara davetiye çıkarmaya devam ediyor. Aynı mantıkla, eksik kabin memuru bulunmasına rağmen pilotlar uçuşa zorlanıyor.

Her an bir kazaya yol açabilecek bu şartlara dikkati çekmek için gerçekleştirilmesi planlanan uyarı eyleminin, THY çalışanları ve THY'de örgütlü sendika Hava-İş'in üzerilerine düşen sorumluluğu yerine getirmeleri açısından çok isabetli bir karar olduğu belirtiliyor. Öte yandan, dün THY yönetimi tarafından çalışanlara gönderilen yazıya ilişkin Hava-İş Sendikası'nın nasıl bir açıklama yapacağı merakla bekleniyor.

yazici   mail