www.soL.org.tr
Telekom patronu zor durumda
21 Kasım 2007, Çarşamba

Türk Telekom ve Haber-İş Sendikası bugün, grevin başından bu yana ikinci görüşmesini gerçekleştirecek. Şirket yönetiminden yapılan sendikayı ve işçileri gözeten açıklamalar, grevin Telekom yönetimini yıprattığı biçiminde yorumlanıyor.

resim

HABER MERKEZİ Türk Telekom Genel Müdür Yardımcısı Celalettin Dinçer, grevdeki Telekom işçilerinin haklarını vermemek veya sendikayı yok etmek gibi amaçlarının olamayacağını söyleyerek mağduriyeti gidermeye hazır olduklarını açıkladı. Telekom grevi 37. gününe girerken şirket yönetiminden yapılan açıklama,  şirketin zor anlar yaşadığı biçiminde yorumlanıyor.

Görüşme bugün
Telekom yönetimi bugün Haber-İş Sendikası ile yeniden bir araya gelerek işçilerin taleplerini değerlendirecek. Dinçer, grevdeki işçilerin daha fazla mağdur olmasına razı gelemeyeceklerini söylerken grev nedeniyle zor anlar yaşayan Telekom yönetiminin anlaşmaya hazır olduğuna işaret etti.
İşçilerin grevden vazgeçmeyeceklerini anlayan yönetimin, sınır ötesi operasyon gibi hassas başlıklar söz konusuyken gittikçe güçlenen bir grevin yükünü kaldıramayacağını anladığı ve sendikayla anlaşmaya varmaya çalıştığı söyleniyor.

16 Ekim'de başlayan grevin ardından Türk Telekom ve Haber-İş Sendikası yetkilileri biraraya gelmiş ancak uzlaşma sağlanamamıştı. Taraflar, bugün yeniden biraraya gelerek uzlaşma zemini arayacak. Grevin 36 gün boyunca güçlü ve dayanıklı bir şekilde sürmesi nedeniyle bu defa sendikanın eli daha güçlü olacak. Telekom yönetimi ise bir yandan sınır ötesi operasyonun ağırlığı altında hükümetten beklediği desteği bulamazken öte yandan bazı işçilerin akdini feshederek grevdeki işçilerin gözünü korkutmaya ve vazgeçirmeye çalışıyor.

Personelin ruh hali grev yüzünden bozukmuş
Türk Telekom Genel Müdür Yardımcısı Celalettin Dinçer yaptığı açıklamada, grev süresince "greve çıkan personelin ruh halinin iyi olmadığını" iddia ederek çalışanların daha fazla mağdur olmasına razı gelemeyeceklerini, grevin bu nedenle bir an önce bitirilmesi gerektiğini söyledi. Dinçer, grevin ardından Telekom şebekesinde meydana gelen sabotajların bazı kendini bilmezler tarafından gerçekleştirildiğini ve bütün işçilerin bundan sorumlu tutulamayacağını savunarak işçileri gözettikleri izlenimini vermeye çalıştı.

Yönetimin işi herkesi birbirine düşürmek
Grevin ilk günlerinde lokavt kararı alınabileceği sinyalini veren ve işçilerin gözünü korkutup vazgeçirmeye çalışan Telekom yönetimi, bu durum işe yaramayınca çark etti. Dinçer lokavtın söz konusu olmadığını, Telekom şebekesine yönelik saldırıda bulunanların da mahkemeye sevk edildiğini, sabotajcıların iş akitlerinin feshedildiğini, ancak sabotajlar nedeniyle diğer çalışanların itham edilemeyeceğini söyledi.

Dinçer, hukuk dışı davrananların bunu hesabını adalete verdiğini, "sayıları 10-20 kişiyi bulan sabotajcıların, greve çıkan diğer çalışanların haklı mücadelesine gölge düşürdüğünü" kaydetti. Telekom yönetimi, grevdeki işçileri birbirine kırdırarak başlattığı grev kırıcılığında başarılı olamayınca "işçilerin iyiliği için" anlaşmaya varma taktiğini uyguluyor.

Dinçer bu konuda sendikayı da suçlayarak sendika yöneticilerinin söylemlerinin Türk Telekom'u rahatsız ettiğini, 26 bin 500 çalışanın haklarının bu söylemlere feda edilemeyeceğini ifade etti. Dinçer, Türk Telekom'un "sendikayı yok etmek" gibi bir amacının da bulunmadığını vurguladı. Kapsam dışı personele şirketin ihtiyaç duyması nedeniyle başka kurumlara geçmesini önlemek üzere ücretlerinde düzenleme yapıldığını, bunun fiili bir durum oluşturduğunu anlatan Dinçer, bunun düzeltilmesi konusunda şirketin, sendikanın istediği rakamlara yakın miktarda bütçe ayırdığını, bu dengesizliği gidermeye de hazır olduklarını kaydetti.

yazici   mail