www.soL.org.tr
'Yargıyı şirketleştirme yasası' Meclis'ten geçti
1 Aralık 2007, Cumartesi

Hakim ve savcı adaylarının Adalet Bakanlığı bürokratları tarafından yapılacak mülakatla işe alınmasını öngören yasa teklifi dün geç saatlerde Meclis genel kurulunda kabul edilerek yasalaştı. AKP'nin yargıya müdahalesinin önünü açan yasa, hükümetin hakim ve savcı alımına "şirket insan kaynakları yönetimi" yaklaşımını ortaya koyuyor.

resim

HABER MERKEZİ AKP hükümetinin yargı örgütünde belirleyici olma çabasını ortaya koyan, hakim ve savcıların Adalet Bakanlığı bürokratlarınca mülakatla işe alınmasını öngören yasa teklifi dün TBMM genel kurulunda oylanarak kabul edildi. Adalet komisyonu tarafından aceleyle onaylanıp Meclis'e gönderildikten sonra yasalaşan teklif, beş yıl avukatlık yapanların hakim olabilmesinin önünü açarken, mülakatın toplam başarı puanına etkisi ve mülakatı yapacak kurulun yapısı nedeniyle muhalefetin tepkisini çekiyor.

2006 yılında Adalet Bakanlığı'nın yazılı ve sözlü sınavla hakim ve savcı almak üzere yayımladığı yönetmeliğin yürürlüğü, Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) tarafından açılan dava sonucu Danıştay tarafından durdurulmuştu. Alım yapacak kurulda sadece bakanlık bürokratların bulunmasına karşı çıkan Danıştay, kurulda Türkiye Adalet Akademisi'nde görevli Danıştay ve Yargıtay mensuplarının da yer alması ve sınav usul ile esaslarının yönetmelikle değil yasayla düzenlenmesi gerektiği kararını benimsemişti. Adalet Bakanlığı ise Danıştay’ın “yürütmeyi durdurma” kararına itiraz etmiş, ancak itiraz sonuçlanmadan Mart 2007'de açtığı sınavla da 100’den fazla hakim ve savcı adayını işe başlatmıştı. Hakim ve savcı alımlarını yasal güvenceye kavuşturmak amacıyla kanun teklifi, idari yargıda hakim olmak isteyen ve hukuk fakültesi dışındaki fakültelerden mezun olanların oranı, kabul edilecek aday sayısının yüzde 10'u ile sınırlandırılıyor.

Mülakat belirleyici olacak
Yasaya göre, mülakat sınavına yazılı sınavda en yüksek puan alandan başlanarak, ilan edilen boş kadronun yüzde 50 fazlası çağrılacak. Mülakat Kurulu, Adalet Bakanlığı Müsteşarı veya görevlendireceği müsteşar yardımcısı başkanlığında, Teftiş Kurulu Başkanı, Ceza İşleri, Hukuk İşleri ve Personel Genel Müdürleri ile Türkiye Adalet Akademisi Yönetim Kurulu’nun her sınav için kendi üyeleri arasından belirleyeceği iki üye olmak üzere yedi üyeden oluşacak. Mülakat ekibinin bakanlık bürokratlarından seçilecek olması, yargıda kadrolaşmanın önünü açacağı, ayrıca hakim ve savcıların objektif ölçütler yerine özel şirket "insan kaynakları" yöntemleriyle işe alınmasını getireceği nedeniyle eleştiriliyor.

Mülakatta muhakeme gücü, bir konuyu kavrayıp özetleme ve ifade etme, genel davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu ve liyakat, dış görünüşü itibarıyla yadırganacak bir halinin bulunmaması seçilme şartı olarak öngörülen kriterler arasında. Bu kriterlere CHP ve AKP milletvekillerinin ortak önergesiyle yetenek, kültür ve çağdaş yaşam anlayışı kriteri de eklendi. Yeni yasaya göre, yazılı sınav ile mülakat puanlarının aritmetik ortalaması alınacak. Yani nihai başarı puanında yazılı sınav yüzde 50, mülakat yüzde 50 etkili olacak.

Muhalefet tasarıyı eleştirdi
Yasa tasarısına, mülakatın toplam başarı puanına etkisi ve mülakatı yapacak kurulun yapısı bakımından itiraz eden CHP dünkü Meclis genel kurulunda da itirazlarını sürdürdü. Önceki gün açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, yasa tasarısı hakkında “Olay, hakim ve savcıları, AKP iktidarının sıradan memuru haline getirmek. Bu, 1957'ye ülkeyi geri döndürmektir” şeklinde konuşmuştu. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ise, mülakat kriterleri arasında sayılan “çağdaş yaşam anlayışını benimseme” ifadesini eleştirerek, kriterlerin muğlak olduğunu öne sürdü.

yazici   mail