www.soL.org.tr
Parayı veren üniversiteyi çalar
1 Aralık 2007, Cumartesi

AKP hükümetinin Ağrı Üniversitesi'nin ismini değiştirerek üniversiteye işadamı İbrahim Çeçen'in ismini vermek isteği üniversitelerin içine itilmek istendiği ticarileşmenin boyutunu gösteriyor. "Onore edilmesi" amaçlanan Çeçen'in ise AKP'ye yakınlığı dikkat çekiyor.

resim

HABER MERKEZİ AKP hükümeti Ağrı Dağı Üniversitesi'nin isminin 'Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi' olarak değiştirilmesiyle ilgili YÖK Kanunu'nda değişiklik gerektiren yasa tasarısını TBMM'ye gönderdi. Son yıllarda özelleştirme ihalelerinin gözde isimlerinden olan İbrahim Çeçen, Başbakan Erdoğan’a yakınlığıyla da anılıyor.

AKP sunduğu tasarının gerekçesinde Ağrı Dağı Üniversitesi'nin kampüs alanında yer alması gereken akademik, idari ve sosyal tesis binalarının IC İbrahim Çeçen Yatırım Holding A.Ş. grup şirketleri tarafından bağış suretiyle yapılarak üniversite rektörlüğüne devredilmesi gösterildi. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı ile IC İbrahim Çeçen Yatırım Holding A.Ş. arasında 2 Temmuz 2007 tarihinde protokol imzalandığı belirtilen gerekçede, üniversitenin isminin değiştirilerek “hayırsever işadamlarının onore edilerek özendirildiği” iddia edildi.

AKP hükümeti bu uygulamaların yükseköğrenim yapma talebiyle üniversite kapılarını zorlayan gençlerin taleplerinin karşılanmasına katkı ve yatırımların daha hızlı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacağının düşünüldüğünü öne sürdü. Gerekçede, “Bu nedenle üniversitenin adının 'Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi' olarak değiştirilmesi amacıyla bu tasarı hazırlanmıştır” sözlerine yer verildi.

“Özelleştirme ihalelerine saldırdık”
Üniversitenin adının bir işadamının adıyla değiştirilmesi, son yıllarda üniversitelerin ticarileşmesindeki doğrultuyu ve yoğunluğu gözler öne sererken, üniversiteye adını veren Ağrılı İbrahim Çeçen son yıllarda AKP’nin desteğini alan gözde işadamlarından biri olarak dikkat çekiyor. Çeçen’in holdingi inşaat başta olmak üzere, enerji, turizm ve terminal ile yer işletmeciliği olmak üzere dört ana sektörde faaliyet gösteriyor. Özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Çeçen, AKP döneminde önemli özelleştirme ihalelerinin vazgeçilmez ismi oldu. Çeçen bir gazeteye verdiği röportajda bunu, “Büyüyebilmek için özelleştirme ihalelerine saldırdık. Kendimize çıkış yolları arıyoruz, tırnakla kazıyoruz” şeklinde ifade ediyor. 2006 yılını 470 milyon dolar ciroyla kapatan holdingin, 2007 yılını 600 milyon dolar ciroyla tamamlayacağı belirtiliyor. Çeçen’in 2008 hedefi ise, 1 milyar dolarlık bir ciro. Çeçen’in holdingi, son yıllarda özellikle Galataport, Sabiha Gökçen havalimanı ihaleleriyle gündeme gelmişti. Bu ihalelerden birincisi içinde Ofer’in de bulunduğu ortaklarıyla alması ancak sonrasında iptal edilmesiyle, ikincisinde ise Limak’ın daha fazla fiyat vermesiyle sonuçlandı, bu özelleştirmelerden faydalanmayan Çeçen, sonrasında Antalya Havalimanı Dış Hatlar 1 ve 2'inci terminal ile iç hatlar terminalinin işletmeciliğini Alman ortağı Fraport'la aldı. Çeçen ayrıca Bomonti Bira Fabrikası’nın özelleştirilmesinde de kazanan isim oldu.

AKP’nin Çeçen sevgisi
AKP hükümeti Çeçen’e “vefasını” ayrıca, bu yıl TBMM Üstün Hizmet Ödülü vererek de göstermişti. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de, Çeçen’le protokolün imzalandığı gün, kendisine sevgisini, projenin 100 milyon dolarlık bir yatırım olduğunu söyledikten sonra, “Aslında her dolar için öpmem lazım ama şimdi toptan öpeyim” şeklinde konuşarak göstermişti.
AKP hükümetinin üniversitenin adını İbrahim Çeçen Üniversitesi olarak değiştirmek istemesi Çeçen’i onore etme ihtiyacının, TBMM Üstün Hizmet Ödülü ve özelleştirme ihaleleriyle karşılanmadığını gösteriyor.

yazici   mail