www.soL.org.tr
Latin Amerika savaşın eşiğinden döndü
9 Mart 2008, Pazar

Büyükelçiler geri çağırıldı, tanklar sınıra dizildi. Savaş son anda, liderlerin el sıkışmasıyla engellendi. Şimdilik...

DIŞ HABERLER Kolombiya ile Ekvador ve Venezuela arasında savaşın eşiğine varan gerginlik liderlerin karşılıklı jestiyle bir süreliğine yatışmış görünse de, ABD'nin bölgesel politikaları barışın kalıcı olarak hüküm sürmesini olanaksız kılıyor.

Latin Amerika'da ABD'nin kalesi olan Kolombiya ile kuzey komşusu Venezuela arasında bir süredir devam eden gerginlik bu hafta iki ülkeyi savaşın eşiğine getirdi.

Kolombiya'daki ABD yanlısı Alvaro Uribe iktidarıyla Venezuela arasındaki gerginlik geçen hafta yaşanan bir sınır ihlaliyle yeniden doruğa ulaştı. Latin Amerika'nın en büyük devrimci gerilla örgütü Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri'nin (FARC) liderlerinden Raul Reyes ve 16 yoldaşı, 1 Mart günü Kolombiya ordusu tarafından gece düzenlenen bir saldırıda öldürüldü. Ancak iş bundan ibaret değildi. Kolombiya ordusu Reyes ve yoldaşlarını izin almadan girdiği Ekvador topraklarında öldürdü. Katledilen gerillaların cesetlerine yapılan otopsiyse, kurbanların sırtlarından vurularak infaz edildiklerini ortaya koydu.

Kolombiya yönetiminin bu eylemle bir süredir Venezuela lideri Hugo Chavez öncülüğünde yürütülen, FARC'ın elindeki rehinelerin salıverilmesiyle ilerleyen barış girişimini engellemeyi amaçladığı düşünülüyor. FARC'ın iyi niyet gösterisi olarak 4 rehineyi tek taraflı olarak serbest bırakmasının hemen ardından yapılan saldırının, söz konusu barış girişimini koordine eden Reyes'i hedef almasının tesadüf olmadığı kaydediliyor. Reyes aynı zamanda Kolombiya'nın eski Devlet Başkanı Pastrana döneminde hükümetle FARC arasında yürütülen barış görüşmelerinde de devrimci örgütü temsil eden heyette yer alıyordu.

Kolombiya ABD müdahalesi için zemin hazırlıyor
Kolombiya yönetimi bu provokatif eylemiyle Chavez'in arabuluculuğuyla, FARC'ın tek taraflı adımlarıyla ilerleyen barış sürecini engellemenin yanı sıra, bölgesel bir savaşın zeminini hazırlamaya çalışıyor. ABD'den düzenli yardım almasına karşın askeri teçhizatı yetersiz, subayları uyuşturucu ticaretinin batağında yozlaşmış ordusuyla Kolombiya yönetiminin Venezuela'nın askeri gücüyle baş edemeyeceği ortada olduğu kaydedilirken nihai hedefin, ABD'nin bu vesileyle bölgeye askeri müdahalesinin önünü açmak olduğuna dikkat çekiliyor.

ABD Başkanı George W. Bush'un, söz konusu gerginlikte Kolombiya'nın yanında olduklarını açıklaması bu savları doğruluyor.

Kolombiya'nın Ekvador topraklarında gerçekleştirdiği katliamın hemen ardından Kolombiya'yı sert bir dille uyaran ve benzer bir olayın Venezuela topraklarında yaşanmasının savaş nedeni olacağını vurgulayan Chavez, 3 Mart'ta orduyu Kolombiya sınırına sevk etti. Chavez'in aldığı bu sert önlem nedensiz değildi. Zira Venezuela yönetimi 3 hafta önce Uribe'nin, Venezuela topraklarına askeri harekat yapılmasına bahane teşkil edecek bir hamle planladığı yönünde istihbarat almıştı.

Kolombiya'yla diplomatik ilişkilerini kesen Venezuela ve Ekvador'u önceki gün Nikaragua da izledi. Uribe ise Ekvador ve Venezuela'yı terörizme destek vermekle ve uyuşturucu ticareti yapmakla suçlayarak provokasyonunu devam ettirdi.

Gerginliğe geçici çözüm
Savaşın eşiğine gelen Latin Amerika ülkelerinin liderlerini bir araya getiren Rio Grubu zirvesiyse, son anda Correa ve Chavez'in sağduyulu yaklaşımları sayesinde yumuşamaya sahne oldu. Zirve boyunca karşılıklı atışmalar ve suçlamalarla yükselen gerginlik, bazı Latin Amerika liderlerinin de araya girmesiyle zirvenin dünkü oturumda uzlaşmayla sonuçlandı. Correa ve Chavez Kolombiya Devlet Başkanıyla el sıkışırken, Nikaragua da diplomatik ilişkilerin yeniden başlayacağını açıkladı.

Öte yandan gerilimin bu denli kolay neticelenmesi, Santo Domingo'da esen barış havasının kalıcılığı konusunda şüphe yaratıyor. Uribe'nin Correa ve Chavez'in uzlaşma önerisini kabul etmesinde ana etkenin, gerilimi sürdürmesi halinde tüm Latin Amerika liderleri tarafından dışlanacağını anlamasından kaynaklandığı belirtilirken, Uribe'nin verdiği sözleri tutmadığı ve ABD'den gelen talimatlar doğrultusunda tavrını hızla değiştirebildiği de biliniyor.

yazici   mail