soL ABD emperyalizminin 21'inci yüzyılda giriştiği iki büyük askeri müdahalenin, Afganistan ve Irak savaşlarının arzu edilen sonuçları vermemesinin ardından Washington yönetimi savaşı yaygınlaştırma politikası izliyor.

Venezuela'ya 2002'deki darbe girişiminin ardından kapsamlı bir müdahalede bulunma şansı yakalayamayan ABD, Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez'in anayasa reformu önerisinin geçen sonbaharda halk oylamasıyla reddedilmesinden cesaret bularak harekete geçti. Ülke içinde patronların başını çektiği Chavez karşıtı harekete yoğun destek veren ABD, diğer taraftan Kolombiya'yı kullanarak bölgeye askeri müdahalesinin önünü açacak bir savaş durumu yaratmaya çalışıyor.

Ancak ABD'nin tek hedefi Venezuela değil. Yeni anayasasına ülkede hiçbir zaman ABD üslerine izin verilmeyeceğine dair bir madde ekleyen Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales ve ABD'nin stratejik Manta üssünü kapatma kararı alan Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa da ABD'nin hedefleri arasında.

Venezuela'nın başını çektiği bölgesel entegrasyon projeleri nedeniyle, piyasa temelli serbest ticaret anlaşmalarını rafa kaldırmak zorunda kalan ABD, savaş politikasıyla bölgenin genelinde kaybettiği kontrolü yeniden kazanmayı amaçlıyor. Venezuela, Ekvador ve Bolivya'yı hedef tahtasına oturtan ABD, böylelikle bu ülkelerdeki "radikal" sol iktidarlar ile Arjantin, Uruguay, Şili ve Nikaragua'daki "ılımlı" sol iktidarlar arasındaki ilişkileri de bozmayı arzuluyor.

Olası bir savaş durumunda en ağır bedeli ödeyecek olan Kolombiya yönetimiyse ABD'ye bağımlılığı ve Latin Amerika'daki sol yükselişten duyduğu korku nedeniyle söz konusu provokasyonun odağında yer almaktan kendini alamıyor.

Sadece Latin Amerika değil...
Latin Amerika'da estirilen savaş rüzgarlarına, Türkiye'nin merkezinde durduğu coğrafyada yükselen savaş tehdidi eşlik ediyor. Kosova'nın tek taraflı hukuk dışı bağımsızlık ilanı Balkanlar'da savaş kapısını aralarken, Güney Kafkasya'da da Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan sınır çatışmaları kaygı veriyor. ABD benzer bir biçimde Ortadoğu'da da savaşı Lübnan, Suriye ve İran'a yaymak için zemin yokluyor.

İçinde bulunduğu ekonomik durgunluk nedeniyle ekonomik müdahale gücü azalan ABD, önümüzdeki dönemde elindeki diğer başlıca gücü, orduyu, daha fazla kullanmayı planlıyor.