www.soL.org.tr
Boğaziçi Üniversitesi’nde paralı sürgün
26 Eylül 2006, Salı

HABER MERKEZİ Boğaziçi Üniversitesi'nde 25 Eylül Pazartesi gününden itibaren Kilyos Sarıtepe kampusü ile merkez kampusler arasında öğrenci ulaşımını sağlayan servislerin ücretli olacağını açıklandı. Üniversite öğrencilerinin yoğun tepkisi ile karşılaşan yönetimin geri adım atıp atmayacağı ise merak ediliyor. 

Boğaziçi Üniversitesi'nde 4 yıl önce merkez kampuslerde yeterli boş alan olmadığı gerekçe gösterilerek Kilyos Sarıtepe yerleşkesinde yurt açıldı. En yakın yerleşim birimine yaklaşık yarım saat uzaklıkta bulunan ve bünyesinde paralı "Beach Club" dışında herhangi bir sosyal tesisin bulunmadığı Kilyos yurdu açıldığından bugüne öğrencilerin tepkisini çekiyor.

Günlük gazetenin dahi satılmadığı Kilyos kampusunde kalan öğrenciler, üniversite ve toplumsal yaşamdan tamamıyla soyutlanıyor. Kilyos kampusunden merkez kampuslere giden servislerin seyrek olmasının ve saatlerinin uygunsuzluğunun yanında, öğrenciler özel servis şirketinin azizliklerine de uğruyorlar. Servis saatleri keyfi bir şekilde değiştiriliyor, bazı saatlerdeki servisler iptal ediliyor. Bütün bunların yanında öğrencilerin yolda kaza tehlikesi atlattığı da oluyor.

Yavaş yavaş...
Üniversitenin Kilyos'taki kampusünde yaklaşık 450 öğrencinin kaldığı ve bunların tamamının üniversiteyi yeni kazanan öğrencilerden oluştuğu bildiriliyor. Üniversitenin merkez kampusundeki alanlar paralı otopark, teknokent yapılarak kâr amaçlı kullanılırken, üniversite yönetiminin yer darlığından Kilyos'ta yurt açması üniversitelerin şehir dışına atılarak toplumdan dışlanması operasyonunun bir örneği olarak gösteriliyor.

Aylık ücretin 85 YTL olduğu Kilyos yurdunda kalan öğrenciler, bu sene merkez kampuse giden servislerin paralılaştırılmasıyla bir sorunla daha karşı karşıya kaldılar. 4 yıl önce açılmış olan Kilyos Yurdu'nda atılan bu son adımın, üniversite yönetiminin okulun çeşitli birimlerini yavaş yavaş paralılaştırmak yönündeki tavrını gösteriyor. Yemekhanenin özelleştirilmesinin, üniversitede paralı bölümlerin açılmasının, son olarak da servislerin paralılaştırılmasının ardından sırada ne olduğu ise merak ediliyor.

Kilyos yurdunda kalan öğrenciler üniversite yönetiminin kendilerini bir yıl boyunca sürgüne gönderdiğini, üstüne de para istediğini ifade ettiler. Eğitimin en temel hakları olduğunu ve bir kamu hizmeti olması gerektiğini belirten öğrenciler, ayrıca bir imza kampanyası da başlattı. Servislerin ücretli olacağının açıklanmasının hemen ardından Yurtsever Cephe'li Öğrencilerin başlattığı çalışmalar da ilgi gördü. Üniversitelerin bir bütün halinde sermaye kuşatması ile karşı karşıya olduğunu ve Kilyos'ta yaşanan sürecin de bundan bağımsız düşünülemeyeceğini belirten Yurtsever Cephe temsilcileri, yurtta kalan öğrencilerle birlikte bir toplantı yapılmasına karar verildiğini ve üniversite yönetiminin bu kararı geri almaması halinde sonuna kadar takipçisi olacaklarını açıkladılar.  

Boğaziçili yurtseverler tepki vermeye çağırdılar
Boğaziçi Üniversitesi'nde Yurtsever Cepheli Öğrenciler Kilyos'ta ulaşımın paralı hale getirilmesine karşı yazılan bir bildiri ile Kilyos öğrencilerini tepki vermeye çağırdılar.
Yurstever Cepheli Öğrenciler, okullarındaki uygulamanın Türkiye'deki özelleştirme saldırısın bir devamı olduğuna dikkat çektiler.

"Kuşkusuz eğitim kurumları da bu saldırıdan kendine düşen payı alıyor. Bir yandan ülkenin dört bir yanında, sınırsız devlet desteğiyle kurulan ‘vakıf'  üniversitelerine her geçen gün bir yenisi ekleniyor; bir yandan da mevcut devlet üniversiteleri, devletin yeterli kaynak sağlayamadığı gerekçe gösterilerek her geçen gün paralılaştırılıyor" denilen bildiride üniversitelere yapılan saldırıların yalnızca paralılaştırma ile sınırlı kalmadığı da vurgulandı. Bildiride şu ifadelere yer verildi:

"Üniversitelere yapılan müdahale özelleştirmelerle de sınırlı kalmıyor. Devlet üniversiteleri, ‘şehir merkezlerinde yer olmadığ'  gerekçesiyle, sistematik bir biçimde şehir dışına taşınıyor. Oysa ki; yeni kurulan özel üniversitelere şehrin göbeğinde araziler tahsis ediliyor. Bu da üniversitelere uygulanan saldırının ideolojik boyutunu oluşturuyor. Üniversite öğrencisi toplumsal hayatın ve dinamiklerin bütününden, ülke ve dünya gündeminden, işçi sınıfından izole edilmeye çalışılıyor". 
Yurtsever öğrenciler bu uygulama ile okulun kendi öğrencisini sürgüne gönderdiğini ve bunun üzerine bir de para aldığını söyleyerek tepki gösterdiler.

yazici   mail