HABER MERKEZİ Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Lübnan'a giderken söylediği "PKK ile mücadele koordinatörlüğü" konusundaki sözlerine ilişkin, "Herkes muhakkak ki elinden geleni yapıyor ama arzu ettiğimiz neticeler ortaya çıkmıyor" dedi.
AKP İzmir il örgütünde basın toplantısı yapan Gül, Başbakan Erdoğan'ın Lübnan'a giderken uçakta PKK ile mücadele koordinatörlüğü konusunda gazetecilere yaptığı açıklamaların hatırlatılması ve görüşünün sorulması üzerine, "Sayın Başbakan'ın sözlerinde nüanslara dikkat etmek lazım. Herkes elinden geleni yapıyor, ama arzu ettiğimiz neticeler hala ortaya çıkmamıştır. Beklentilerimiz daha büyüktür. Dolayısıyla henüz beklentiler yerine gelmemiştir" dedi. Başbakan Erdoğan'ın "Hiçbir şey yapılmıyor" manasına gelecek bir ifadesinin olmadığını kaydeden Gül, şöyle devam etti:

"Muhakkak çok şeyler yapılıyor, özellikle terör örgütünün finans kaynaklarının kurutulması ilgili önemli çalışmalar yapılmıştır, yapılmaya da devam ediyor. Irak ile ilgili çok büyük beklentimiz var. Bunları Amerikalılar da zaten söylüyorlar. Onlar da Türkiye'ye karşı daha çok terörle mücadelede işbirliği yapmaları gerektiğinin farkındalar. Gerek Başkan Bush, gerek dışişleri bakanları, gerek bir çok önemli isimleri bunları tekrarlıyor. Sayın başbakanımızın da dediği doğrudur, beklentimiz daha çoktur. Bu beklenti tam yerine hâlâ gelmemiştir. Ümit ediyoruz ki Türkiye, ABD ve Irak arasındaki bu koordinasyon daha etkili devam eder ve bu beklenti gerçekleşir."

Ortadoğu'daki gelişmeleri de değerlendiren Dışişleri Bakanı Gül, "Ortadoğu'da her şey çok kritik. Hepimizin arzu ettiği şey istikrarın Irak'a, Ortadoğu'ya gelmesi. Son aylarda en büyük tedirginliğimiz şudur; Irak içinde, Filistin içinde, Lübnan içerisindeki iç çekişmeler çok tehlikeli boyuta varmıştır."

İdam geçti, geleceğe bakalım
Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in idam edilmesi konusundaki görüşleri de sorulan Gül, şunları kaydetti:

"Türkiye bütün şartlarda idamı kaldırmış bir ülke. Savaş şartlarında bile idamı kaldırmış bir ülkeyiz. Ümit ederiz ki bu bütün dünyada gerçekleşsin. Ama her ülkenin kendi iç hukuku vardır. Dolayısıyla mücadele edebilecek durumda değiliz. Şimdi geleceğe bakmak gerekir, kan davası peşinde koşmamak gerekir. Sünniler de, Şiiler de, Kürtler de, Türkler de, Araplar da, herkes Irak vatandaşıdır. Oradakiler Irak vatandaşıdır ve Irak hepsinindir. Bu bilinç içinde hareket etmeliler. Şimdiye kadar anlamsız mücadelelerden çok sayıda insan canından oldu ve Irak'ın serveti de tükendi. Irak'ın neredeyse bel kemiği kırıldı. Dolayısıyla, bunlardan ders almaları ve kendi ülkelerine sahip çıkmaları gerekir. Biz komşu bir ülke olarak buna çalışıyoruz."