HABER MERKEZİ Marmara Üniversitesi'nde geçen hafta yapılan rektörlük seçimlerinin ardından adaylarla ilgili yeni iddialar ortaya atılıyor. Seçimlerde en fazla oyu alarak birinci olan Prof.Dr. Necla Pur'un "Atatürkçü" olmadığı, tarikatçi bir dünya görüşüne sahip olduğu söyleniyor. Bu iddiayı içeren çok sayıda bilgi ortalıkta dolaşıyor.
Diğer taraftan devam etmekte olan seçim sürecinde adaylar hakkında ortaya atılan iddialar Marmara Üniversitesi'nin içerisine hapsolduğu tarikatçı ve ülkücü örgütlenme sorunlarını yeniden gündeme getirdi. Üniversitedeki tarikatçı ve ülkücü yapının yalnızca öğrencilerle sınırlı olmadığı, öğretim üyelerinin kendi aralarında tarikatlara göre gruplaşmış oldukları belirtiliyor. Bu gerici gruplar arasında da ciddi gerilimler olduğu bu nedenle özellikle rektörlük seçimler gibi konularda aralarındaki rekabetin had safhaya ulaştığı söyleniyor. Bu gerilim öğretim üyeleri arasındaki dinci toplamın birleşerek ortak bir aday göstermesini de zorlaştırıyor.
Öğretim üyeleri ve öğrenciler arasında dinci ve faşist örgütlenmenin bu kadar yaygın olması Marmara Üniversitesi'nin adının sürekli bu örgütlenmelerle gündeme gelmesine neden oluyor. Nitekim Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Aslan'ın da Marmara Üniversitesi'ndeki öğrencilik yıllarında ülkücü gruba mensup olduğu ortaya çıkmıştı. Arslan'ın üniversitenin solcu öğrencilerini sopalarla kovalarken çekilmiş görüntüleri Danıştay'a saldırmasının hemen ardından televizyonlarda yayımlanmıştı.