Hükümete bağlı Çevre Sekreteryası`ndan yapılan açıklamada denetleyicilerin rafineri kazanlarında çatlaklar ve akıntılar saptadıkları ve alınan toprak örneklerinde kirlilik görüldüğü ifade ediliyor. Açıklamada şirket çevre için tehlike yaratmaya devam ettikçe rafinerinin kapalı kalacağı dile getirilirken Shell yöneticilerinin henüz bir yorum yapmadığı ifade ediliyor.

Buenos Aires eyaletinde bulunan ve günlük 100 bin varil işleme kapasiteli rafineri İngiliz-Hollanda menşeili şirketin Güney Amerika'daki tek rafinerisi konumunda.

Hükümet-Shell gerginliğinde son aşama
Sözkonusu kararın hükümet ve Shell arasında uzun zamandan beri süregelen anlaşmazlıkların son halkası olduğu dile getiriliyor. Arjantin'de 2001 krizinin ardından hükümet ve petrol şirketleri arasında bir antlaşma yapılmış ve 5 yıllık bir süre boyunca benzin ve mazot fiyatları dondurulmuştu. 2005 yılında Shell hükümete verdiği taahhütlere uymayıp fiyatları arttırmış ve bunun üzerine Devlet Başkanı Nestor Kirchner şirketin ürünlerine boykot çağrısı yapmıştı.

2006 yılında petrol şirketlerinin piyasaya yeni ürünler sürmeden önce izin almalarını gerektiren bir yasa çıkartan hükümet, Shell'in piyasa fiyatlarının üzerinde satış yapmasını engellemişti.

Geçtiğimiz günlerde de şirketin yerel pazara yeterli miktarda benzin arz etmemesi ve ülkede küçük çaplı bir enerji krizine neden olması sonucunda Arjantin makamları şirkete 1.6 milyon dolarlık ceza kesmiş ve bazı Shell yöneticilerine dava açmıştı.

Yabancı sermaye "tedirgin"
Shell sözcüleri ise hükümetin diğer petrol şirketlerine tolerans gösterip kendilerine savaş açtıklarını dile getiriyor. Şirketten gelen bir açıklamada "Shell Arjantin kanunlara saygılıdır ve müşterilerimize verdiğimiz taahhütleri ilk günden beri yerine getiriyoruz, mahkemede kendimizi savunacağız" ifadeleri yer aldı.

ABD kaynaklı basın ve iş çevrelerinin de Shell'e yapılan muamamelenin ülkedeki yatırımcıları zor duruma soktuğu ve böyle giderse yabancı sermayenin ülkeyi terk edebileceği tehdidini savurdukları dile getiriliyor. Aynı çevrelerin Ekim ayındaki genel seçimlerden sonra büyük ihtimalle başkanlık koltuğuna oturacak olan Fernandez Kirchner (Nestor Kirchner'in eşi) üzerinde baskı kurmaya ve hükümetin halk çıkarını öne çıkaran politikalarını sekteye uğratmaya çalıştığı ifade ediliyor. Sözkonusu baskının orta sol bir çizgide seyretmesine karşın sosyalist Chavez'le yakın ilişkiler geliştiren hükümete daha fazla ileri gitmemesi için bir uyarı niteliğinde olduğu belirtiliyor.

Ekonomisi darboğazda olan, enflasyon oranlarının yüksek değerlerde seyrettiği ve enerji krizi tehlikesini hisseden Arjantin'de Nestor Kirchner hükümeti ve ardından gelecek olan olası bir Fernandez Kirchner hükümetinin yabancı sermayenin bu baskısına ne şekilde tepki vereceği merak konusu olmaya devam ediyor.