www.soL.org.tr
MGK'dan Barzani'ye selam
25 Nisan 2008, Cuma

Mart ayında Irak Devlet Başkanı Talabani'yi ağırlayan Ankara dün de Kuzey Irak'taki bölgesel yönetiminin Başkanı Mesut Barzani'ye yeşil ışık yaktı. MGK'nın dünkü Nisan ayı olağan toplantısında, Türkiye'nin "tüm Iraklı grup ve oluşumlarla istişarelerinin sürdürülmesi" kararı alındı.

resim

soL Kerkük sorunu yeniden gündemde yakıcı bir başlık haline gelirken, Türkiye Irak'taki etnik ve mezhepsel gruplara oynayarak elini güçlendirmeye çalışıyor.

Irak'taki işgal anayasasının geçici 140'ıncı maddesine göre statüsü belirlenecek bölgelerden en önemlisi olan Kerkük'te gerilim giderek yükseliyor. Kerkük'ü de içinde barındıran Tamim vilayetinin söz konusu maddeye göre 2007 yılı sonuna kadar statüsünün belirlenmesi ve ülkenin kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi'ne katılıp katılmayacağına karar verilmesi bekleniyordu. Buna karşın Türkiye'nin ve Arap ülkelerinin baskıları nedeniyle, petrol zengini vilayetin statüsünün belirlenmesi bu Haziran'a ertelenmişti. Sorunun bu kadar hızlı çözülmesi beklenmese de, Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren iki Kürt partisinin bu başlıkta adımlar atmaları bekleniyor.

Öte yandan Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) dünkü toplantısının sonuç metninde Kerkük sorununun isim belirtilmeksizin hatırlatılması ve Irak'taki tüm gruplarla görüşmelerin sürdürülmesi vurgusu dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında toplanan MGK'nin sonuç bildirgesinde şu ifade yer aldı:

"Irak genelinde meydana gelen gelişmeler gözden geçirilmiş, Irak'ta milli mutabakatın temelini oluşturan yasama alanındaki faaliyetler ile Irak'ın bölgede yerini yeniden alabilmesine yönelik gelişmeler değerlendirilmiş, bu bağlamda ülkemizin tüm Iraklı grup ve oluşumlarla istişarelerinin sürdürülmesinin yararlı olacağı mütalaa edilmiştir. Ayrıca, Irak ile başta ekonomi ve enerji olmak üzere çeşitli alanlardaki ikili işbirliğinin daha da geliştirilmesi üzerinde durulmuştur."

"Hangi" oluşumlarla "ne" istişare edilecek?
"Tüm Iraklı grup ve oluşumlar" tanımının ardından Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimin Başkanı Mesut Barzani ile de görüşme yapılması bekleniyor. Kerkük'te Kürtler lehine gelişmelerin yaşanması durumunda doğrudan askeri müdahale olasılığı çok düşük olan Türkiye'nin kimi Iraklı gruplar üzerindeki etkisini kullanarak da süreci sabote etmeye çalışabileceği düşünülüyor.

Öte yandan Irak Türkmen Cephesi'nden bir kaynak, Kerkük'ün bölgesel Kürt yönetimine bağlanmaması konusunda Türkiye'den taahhüt aldığını öne sürdü.

"Türkiye seyirci kalmayacak"
ABD'de yayımlanan Christian Science Monitor (CSM) adlı gazetede dün çıkan haberde, eyalet konseyinin Türkmen üyesi Jale Neftçi'nin, üst düzey Türk yetkililerle bu yıl yaptıkları görüşmede Kerkük'ü ilhak etme girişimine engel olunacağı sözünü aldığı aktarıldı. İddiaya göre Neftçi, "Türk hükümeti seyirci kalmayacaklarına, güç kullanarak müdahale edeceklerine dair taahhüt verdi" dedi.

"Irak'ta etnik savaş Kerkük üzerinde pişiyor" başlıklı haberde ABD işgalinden sonra kentte etnik ve mezhepsel tabanlı gruplar arasında çetin bir güç mücadelesi yaşandığı vurgulanıyor. Haberde Irak'ın kuzeyindeki petrol üretiminin merkezi Kerkük'ün Bölgesel Kürt Yönetimi'nin doğal bir parçası gibi olduğu öne sürülüyor.

Kentte misilleme şeklinde adam kaçırma ve cinayet vakalarının yaşandığına dikkat çeken gazete, Kürt yönetiminin dış ilişkilerden sorumlu bakanı İhsan Muhammed'in sözlerine yer veriyor. "(Kerkük'teki) Teröristleri kaçırıyoruz, çünkü Kürdistan'ı korumanın tek yolu bu" diyen Muhammed, Türk askerî istihbaratının Irak Türkmen Cephesi (ITC) bürolarında faaliyet gösterdiğine dair ellerinde kanıtların olduğunu öne sürdü.

Bölgesel yönetimin Başbakanı Neçirvan Barzani'nin Erbil'de gazeteye verdiği mülakatta ise Kerkük'ü nasıl kuşattıklarını avucunu göstererek anlattığı öne sürülüyor. İddiaya göre parmaklarını kapatan Barzani, "Durumu güç kullanarak değiştirmek istesek, işte böyle yaparız" dedi. Kerkük konusunda kendi kamuoyunun baskısı altında olduklarını söyleyen Barzani, güç kullanmak yerine tüm tarafların kabul edeceği bir çözümü arzu ettiklerini vurguladı.

Kürt yetkili: En geç 2008 sonu
İhsan Muhanmmed ise, bölgesel yönetimin de bir sabrı olduğunu ifade ederken, Kerkük'ün ilhakının seçenekler arasında yer aldığını inkâr etmedi. CSM'ye göre, "Irak'ın yeninden güçlenip geri gelmesini bekleyeceğimizi mi düşünüyorsunuz. Şu anda bile anayasayı uygulayamıyorlar" diyen İhsan Muhammed, referandumu 2008 sonuna kadar ertelenmesini kabul edeceklerini, fakat daha fazla taviz vermeyeceklerini ifade etti.

Gazete, ITC Selahaddin Vilayeti Sorumlusu Ali Haşim Muhtaroğlu'nun ise bir yemek sırasında ITC üyelerine, "Kürtler çok ileri gitti, haklarını tamamen aldılar, şimdi başkalarının haklarına tecavüz etmeye çalışıyorlar Kendimizi savunmak için bir gün silahlı mücadeleye mecbur kalabiliriz" dediği öne sürülüyor.

Miliband'dan "uzlaşı" ve "gerçekçilik" vurgusu
Irak ziyareti çerçevesinde Bağdat'taki temaslarından sonra Erbil'e gelen İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Selahaddin kasabasında bölgesel hükümetin başkanı Mesud Barzani ile görüştü.

David Miliband, görüşmenin verimli geçtiğini ifade ederek, Bağdat'ta süren yeni kabine ve yeni yasa çalışmalarında Kürt bölgesinin nasıl bir katkıda bulunabileceği konusunu ele aldıklarını söyledi.

Görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtlayan ikili, 140. maddenin uygulanması ve Kerkük sorunu hakkındaki görüşlerini de bildirdiler.

Miliband, BM'nin rolünün önemli olduğunu düşündüklerini belirterek, Kerkük sorununu Irak'ı ve Iraklılar'ı ilgilendiren bir sorun olarak tanımlayarak, sorunun Iraklılar arasında giderilmesinin daha sağlıklı olacağını dile getirdi. Miliband, İngiltere'nin veya başka bir ülkenin yönlendirmesinin sorunun çözümüne olumlu katkıda bulunmayacağını belirtirken, Kerkük konusunun da petrol yasası ve diğer sorunlar gibi görüşmelerle çözüme gidilebileceğini kaydetti.

Birleşmiş Milletler Irak Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile de geçen salı günü biraraya geldiklerini hatırlatan İngiltere Dışişleri Bakanı, görüşmeden şu anahtar sözcükleri çıkardığını aktardı: uzlaşı ve gerçekçilik. Miliband, Kerkük gibi hassas bir konuda ancak bu iki ilkeyle, yapılacak görüşmelerin çözüm getirebileceğini gördüğünü dile getirdi.

Aynı konuda konuşan Mesut Barzani ise Kerkük'ün kaderini belirleyecek ve referandum maddesi olarak bilinen 140. maddenin uygulanması konusunda tutumunu değiştirmediğini belirterek, BM'nin sunacağı teknik yardımı büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını ve BM yetkilileri ve ilgili bakanlıkların bu anlamda kimi çalışmaları başlattığını kaydetti.

yazici   mail