HABER MERKEZİ Fındık Üreticileri Sendikası (Fındık Sen) Kurucu Başkanı Kutsi Yaşar, FİSKOBİRLİK'in yeni yönetim kurulunun ilk iş olarak depoları satmak istediğine dikkat çekerek, depoların hükümetle iç içe olan ve yabancı şirketlerin komisyonculuğunu yapan ihracatçı şirketlere satılacağını, depolarını kaybeden FİSKOBİRLİK'in ise devre dışı bırakılarak tabela örgütü haline dönüşeceğini vurguladı. İhracatçıların dikensiz gül bahçesi istediğini belirten Yaşar, FİSKOBİRLİK'in depoları satılırsa fındık üreticisinin de sonunun geleceğinin altını çizdi.

Fındık-Sen Kurucu Başkanı Yaşar yaptığı yazılı açıklamada, FİSKOBİRLİK'in 12 Eylül'deki olağanüstü kongresinde oluşan "adı yeni, özü eski" olan yönetim kurulunun ilk icraat olarak aralarında 8 kadar depo bulunan 31 adet kadar gayrimenkulü satışa çıkardığını hatırlattı. Aslında yönetimin tüm malların satış kararını istemesine karşın soya ve Efit dışındakiler için delegeden onay alındığını ifade eden Yaşar, kongreye fındık üreticilerinin katılımının engellendiğine de dikkat çekti.

İhracatçılar dikensiz gül bahçesi istiyor
Böylelikle güçsüz kalacak olan FİSKOBİRLİK'in, depolarını, hükümetle iç içe olan ve kendilerine ‘ihracatçı şirketler' diyen, aslında yabancı şirketlerin komisyonculuğunu yapan bu şirketlere devredeceğini, depolarını kaybeden FİSKOBİRLİK'in ise devre dışı bırakılarak bir tabela örgütü haline dönüşeceği uyarısında bulunan Yaşar, şirketlerin bu amaçla bir Fındık AŞ kurmak ve FİSKOBİRLİK'in depolarının buraya devredilmesini istediğine dikkat çekti. Yaşar, ihracatçı şirketlerin dikensiz gül bahçesi istediklerini kaydetti. Fındık AŞ'nin FİSKOBİRLİK'in depolarını elinden alması veya FİSKOBİRLİK'in bu depoları vermesi durumunda FİSKOBİRLİK'in bir tabela örgütü haline geleceğinin altını çizen Yaşar, bundan sonra olabilecekleri ise şöyle anlattı:

"Bu alanda piyasada fiyat düzenleme işi yalnızca Fındık A.Ş'ye kalır. İşte o zaman fındık üreticileri özgürlüklerini, bağımsızlıklarını ve mesleklerini yitirir. Başka bir deyişle, FİSKOBİRLİK depolarını kaybettiğinde işte o zaman fındıkçı da biter. Kendine ihracatçı diyen yabancı şirket komisyoncuları bir süre sonra depoları bugün fındık sattığımız yabancı şirketlere devreder. Yabancı şirketler Türkiye fındığının fiyatını istedikleri gibi belirlemeye başlar."

Bunun bir iddia olmadığının da altını çizen Yaşar, Türkiye'de özelleştirilen hiçbir kuruluşun yerli şirketlerde kalmadığını, bunların özelleştirme adı altında devletten ucuza kaptıkları bu kuruluşları ya işletmeyip, arsalarına konduklarını ya da TEKEL ve SEK'te olduğu gibi yabancı şirketlere aktarılmasında köprü görevi gördüklerinin altını çizdi.

Depolar satılırsa fındıkçının ipi çekilir
Şirketler için FİSKOBİRLİK'te "kilidi açacak anahtar"ın depolar olduğuna dikkat çeken Yaşar, "FİSKOBİRLİK'in depoları vermesi demek kendisiyle birlikte fındıkçının ipini çekmesi kadar hayati bir durumdur" dedi. Yaşar, Fındık-Sen olarak FİSKOBİRLİK her ne kadar kongrede satış kararı alınmış da olsa bu depoların satılmaması için fındık üreticileriyle beraber kooperatif üyeleri, Ziraat Odaları, Muhtarlar Derneği, Ziraat Mühendisleri Odası, üretici sendikaları ve diğer kitle örgütlerinin ortaklaşa etkinlikler düzenlemesi gerektiğini bildirdi.