İki ülke sınırında bulunan nehri geçerek Ekvador'un Chical köyüne sığınan Kolombiyalılar, Tallambi köyünde bir öğretmenin öldürüldüğü ve kendilerinin de tehdit edildiği olayların ardından korkuyla köyü terk ettiklerini belirtirken bölgede çatışmaların sürdüğü bildirildi.

Birleşmiş Milletler, etnik azınlıkların ve yerli grupların Kolombiya'daki çatışmalar nedeniyle yok olma tehlikesi altında olduğunu açıkladı. Çatışmalar nedeniyle Kolombiya'dan kaçan 250 bini Ekvador'da, 200 bini de Venezuela'da olmak üzere 3 milyona yakın Kolombiyalı mülteci bulunuyor.

Toplu mezarlar ortaya çıkıyor
Yetkililer başkent Bogota'nın kuzeyindeki San Onofre kentinde bu hafta 14 cesedin bulunduğunu ve paramiliter gruplar tarafından öldürüldüğü tahmin edilen çok sayıda kişinin mezarlarına ulaşmaya çalıştıklarını belirttiler. Ölen kişilerin herhangi bir cenaze töreni yapılmadan yakıldığı ve kimliklerine dair bir şey bulunamadığı ifade edildi.

Kolombiya Federal Savcısı Mario Iguaran, geçen sene silahlı paramiliter grupların yol açtığı şiddet nedeniyle 2 bin 500 kişinin hayatını kaybettiğini ve ülkenin birçok yerinde toplu mezarlar bulunduğunu tahmin ettiklerini belirtti.

Çatışmalar dinmedi, şiddet sürüyor
1980 yılında büyük toprak sahiplerinin çıkarlarını korumak üzere oluşturulan paramiliter gruplar ile solcu gerillalar arasında süren ve ülke tarihinin son 25 yılına damga vuran çatışmalar, 2003'te hükümetle yapılan barış anlaşması sonucu 30 bin sağcı gerillanın silah bırakmasına rağmen sona ermedi.

Paramiliter grupların yıllar boyunca çeşitli politikacılarla ve işadamlarıyla işbirliği yapması ve ABD'nin Kolombiya Planı kapsamında uyuşturucuyla mücadele adı altında solcu gruplara karşı paramiliter örgütleri desteklemesi, yaşanan şiddetin sorumlusunun sadece silahlı örgütler olmadığını gösteriyor. Son olarak da Alvaro Uribe hükümetindeki çok sayıda politikacının paramiliter liderlerle bağlarının ortaya çıkması, ülkede tartışma yaratmaya devam ediyor.