www.soL.org.tr
Öncü çatırtılar
14 Ağustos 2007, Salı
HABER MERKEZİ Bizimkiler "bu kriz bizi etkilemez" ya da en fazla "bizi az etkileyecek" derken, yabancı basında ekonomistler, yaşananın ne kadar zarar verdiği henüz belli olmayan bir çatırtı olduğu konusunda birleşiyorlar.

Yatırım ortamının giderek soğumakta oluşu, gayrımenkul sektörününü ise hem fiyat, hem de hacim olarak çok şişmiş olması nedeniyle başlangıçta sürpriz olarak algılanmayan bu gelişmenin bir servet buharlaşması anlamına geleceği ortada. Yani giderek şişen mali sermayenin gayrımenkul krizlerinde budanarak daha sağlıklı hale geleceği varsayılıyordu.

Ancak türev enstrümanlar denilen ikinci el ve vadeli piyasalar, mali sektörü toptan risk altına soktu. Kötü kaliteli, yani batma ihtimali yüksek ve teminatı zayıf krediler, çeşitli türev enstrümanlar aracılığıyla "güvenli" kabul edilen fonlar tarafından da satın alınmıştı. Üstelik bu fonların yöneticileri arasında "çok sağlam" bankalar ve yatırım bankaları bulunuyordu.

Sorunun riskli oyuncaklarla oynayan iki-üç genç yupinin batışı olmadığı, petrol fiyatlarının çok sert düşüşü ile birlikte anlaşıldı. Kredi piyasalarının güvenilirliği tehdit altındaydı ve tüm mal piyasaları bunu bir durgunluk tehdidi olarak algıladı. Sadece petrol değil, bakır, gümüş, alüminyum gibi bir çok mal piyasasında fiyatlar bir iki günde yüzde yirmiye yaklaşan kayıplar yaşadı.

Bear Stearns
İrice sayılan bu yatırım kuruluşu, birbuçuk ay önce iki tane fonunu batırdığını açıkladı. Son beş yıldır paradan para kazanmaya alışık olan servet sahipleri, bir yatırım fonunun değerinin sıfırlanmasının ne demek olduğunu uzun süre anlamaya çalıştılar.

Üstelik türev piyasaları öyle bir şekilde çalışıyordu ki, beklenmedik kötü bir gelişme, otomatik zarar kapatma emirlerini devreye sokarak piyasanın düşüşünü inanılmaz boyutlara vardırıyordu. Batan şirketler arasında bir Alman fonunun da bulunması, krizi baştan globalleştirdi.

Wall Street
New York hisse senetleri piyasasının merkezinde en az bir büyük aracı kurumun başının belada olduğu, gizlediği zararlar yüzünden batmak üzere olduğu dedikodusu yayıldı. ABD sermaye piyasaları müfettişleri, tüm şirketlere ani denetim baskınları yapmaya başladılar.

Paribas
Derken geçtiğimiz Cuma günü Fransa'nın en büyük bankası, en yüksek kredi notuna sahip fonlardan üç tanesinin işlenlerini dondurduğunu açıkladı. Gerekçe, batık enstrümanlar nedeniyle fonların değerinin hesaplanamamasıydı.

Goldman Sachs
Yine Cuma günü, en büyük ABD yatırım bankalarından Goldman Sachs, batan fonlarını kurtarmak için tam üç milyar dolar harcadığını açıkladı.

Pazartesi'ye gelindiğinde ortalık sakinleşmişti, ama tüm dünyada merkez bankalarının çıkan paniği ilk anda yatıştırabilmek için 336 milyar dolar nakit sürdükleri anlaşıldı. Yani ürken ve yer değiştirmek isteyen servet, ilk anda bu kadarlık bir miktara ulaşmıştı.

Ama bu paniğin yatışması ile kredi piyasalarının bozulması tamamen farklı ve ayrıştırılması gereken şeyler olarak görülüyor. Bu noktadan sonra başta Türkiye gibi riskli (ülkemizin dünyanın tüm rantiyelerine verdiği yüzde 18 faiz başka türlü açıklanamıyor) ülkelere ayrılan fon miktarında ciddi bir düşüş olacağına, yani döviz yükselişi-enflasyon-durgunluk sarmalına girileceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Ayrıca Türkiye'de AKP'nin arkasına aldığı rüzgarlardan biri olan gayrımenkul balonunun da hızlı ya da yavaş söneceği kesinleşmiş durumda.

yazici   mail