HABER MERKEZİ Geçen yıl Bağdat havaalanına iniş yaparken meydana gelen ve 30 kişinin hayatını kaybettiği uçak kazasından yaralı olarak kurtulan ve hafızasını kaybeden Abdulkadir Akyüz, kendisiyle kimsenin ilgilenmediğini, sadece kim olduğunu bilmediği bir "Amerikan şirketinin" küçük bir aylık ödediğini söyledi.

9 Ocak 2007 tarihinde Adana Şakirpaşa Havaalanı'ndan kalkan ve Bağdat'ta piste 200 metre kala düşen uçaktan yaralı olarak kurtulan tek kişi olan Mardinli Abdulkadir Akyüz'ün tedavisi sürüyor. 30 kişinin hayatını kaybettiği uçak kazası sonrası hafızasının büyük çoğunluğunu kaybeden Akyüz, kazayla ilgili hatırladıklarını anlattı.

Eşi ve 2 çocuğuyla Mardin'in Dargeçit ilçesinde babasının evinde yaşayan Abdulkadir Akyüz, "Uçak kazası sırasında yolcular birbirine sarıldılar ve daha sonra bağırışların olduğunu hatırlıyorum. Başka bir şey hatırlamıyorum. Büyük bir ihtimalle havada patlamış, ben o esnada yere düşmüşüm. Enkazın 200 metre ilerisinde bulmuşlar beni baygın halde. Ondan sonra bir şey hatırlamıyorum. Amerikan Hastanesi'nde tedavi etmişler, ameliyatlarımı onlar yapmış" dedi.

Bağdat'taki Amerikan Hastanesi'nde yapılan müdahalenin ardından İçişleri Bakanlığı'nın talebi üzerine Kanada'dan özel kiralanan ambulans uçakla Türkiye'ye getirilen Akyüz, yetkililerin ilgisizliğinden yakınarak, "Eşim ve çocuklarımla babamın aldığı emekli maaşıyla geçiniyoruz. Uçak kazasında hayatını kaybedenlere tazminat ödendi, ancak bana herhangi bir ödeme yapılmadı. Sadece bir Amerikan firmasından aylık 305 dolar ödeme yapılıyor. Bunların da kim olduklarını bilmiyorum" diye konuştu.

ABD ordusu Irak'ta taşeronları köle gibi kullanıyor
Akyüz ve uçaktaki diğer işçiler Kulak İnşaat'ta çalışıyorlardı. Hem Irak'ta hem de Türkiye'de ABD'ye hizmetleriyle tanınan, son olarak da "Yurtdışında en çok iş yapan 225 taahhüt şirketi" listesine Türkiye'den giren 22 firmadan biri olan Kulak İnşaat Iraklı direnişçiler tarafından da ülkeyi terk etmesi yönünde uyarılmıştı.

Kulak İnşaat'ın Irak'ta Kellogg, Brown and Root (KBR) adlı ABD şirketinin taşeronu olarak çalıştığı biliniyordu. Bu durumda Akyüz'ün bahsettiği ve kim olduklarını bilmediğini belirttiği ABD şirketinin KBR olabileceği belirtiliyor. Bu da, ABD şirketlerinin işgal coğrafyalarında yabancı işçileri düşük ücretlerle çalıştırıp gerektiğinde de hiçbir sorumluluğu üstlenmeme politikasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Kazadan sonra, işçilerin, güvenliği düşük bir uçakla yola çıkarıldıkları ortaya çıkmıştı.

Ölen işçilerden 49 yaşındaki Halil Kılıç'ın kendisi gibi Irak'ta çalışan kardeşi Bayram Kılıç, "İşçileri kargo uçaklarıyla götürüyorlar. Rezillik içinde gidip dönüyoruz. Bizim canımız yandı, bundan sonra bu işe bir çözüm bulunsun, başka canlar yanmasın. Orda ucuza çalıştırılıp başka şirketlere taşeron olarak satılıyoruz. Bizi götüren şirket kişi başına aylık 5 bin dolara anlaşma yapıyor işçiye ise bin dolar veriyorlar. İşçinin sırtından rant sağlanıyor" diye konuşmuştu.