www.soL.org.tr
'Uçuş güvenliği' diyen sendikaya dava açtılar
1 Aralık 2007, Cumartesi

Havayolu taşımacılığının özel sektöre açılmasıyla birlikte uçuş ekiplerinin çalışma koşullarını güvenliği hiçe sayacak şekilde esnetme çabası da yoğunluk kazandı. Dün gerçekleşen kazadan sonra uçuş ekibinden bir kişinin isminin saatlerce açıklanamaması gelinen noktanın vehametini gözler önüne serdi.

HABER MERKEZİ Atlasjet ve Türk Hava Yolları, uçuş güvenliği-çalışma koşulları ilişkisine dikkat çeken ilanlar yayımladığı için Hava-İş Sendikası'na dava açmışlardı.

Hava-İş Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Yağcı, kısa bir süre önce sendikanın internet sitesinde yayımlanan yazısında Atlasjet ve Türk Hava Yolları’nın, toplu sözleşme süresince verdikleri ilanlara yönelik suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, “Bu tür davalar sendikamızın argümanlarını hukuk önünde tartışmanın yolunu açtığından bizce yararlıdır diye düşünüyoruz” demişti.

Yağcı, 1 Ekim tarihini taşıyan yazısında, Hava-İş Sendikası’nın, 2006 Ağustos ayında THY Uçuş İşletme Yönetmelikleri ile ilgili olumsuz değişiklikler ve THY A.O. (anonim ortaklığı) 21’inci dönem toplu iş sözleşmesinde sivil havacılık sektöründe “kötü çalışma koşulları-yorgunluk- uçuş emniyetinin riske edilmesi” kavramlarını kamuoyuna duyurarak önemli bir gündem yarattığını vurguladı.

Sendikanın bu kavramları günübirlik kullanmadığını ortaya koymak adına bu temel konuyu, tüm ülkede, tüm uçucu personel için yeni bir kampanya ile yaygınlaştırma kararı aldığını belirten Yağcı, yazısının devamında şu ifadelere yer verdi: “Bu uçuş güvenliği-çalışma koşulları ilişkisi havayolu işletmesi patronlarını epeyce rahatsız edici olmuş olacak ki, önce Atlas Jet havayolu şirketi, ardından THY A.O, gazetelere bu konuda toplu iş sözleşmesi esnasında verdiğimiz ilanı temel alan, Yönetimiz Kurulumuz hakkında dava açma ve suç duyurusunda bulunma yönünde işlemler yaptılar. Bu tür davalar sendikamızın argümanlarını hukuk önünde tartışmanın yolunu açtığından bizce yararlıdır diye düşünüyoruz."

Sendikasızlaştırma baskısı
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından pilot ve kabin görevlilerinin uçuş sürelerine ilişkin tartışmalar (SHT 6A-50 talimatnamesi) başlatıldığında, Atlasjet’in şimdiki ortaklarından Tuncay Doğaner’in o dönem Türkiye Özel Sektör Hava İşletmeleri Derneği (TÖSHİD) Başkanı olarak sendikanın bu tür toplantılara katılımını ve çağrılmasını hayretle karşıladığını belirten Hava-İş Genel Sekreteri Yağcı, Doğaner’in SHGM Genel Müdürü’ne boykot tehdidinde bile bulunduğunu aktardı. Yağcı, Doğaner için “Herhalde yine sendika alerjisi depreşti” ifadesini kullandı.

Yağcı, havayolu işletmelerinin emekçileri esnek çalışmaya zorlamak için sendikasızlaştırmaya dönük çabalarına şu sözlerle dikkat çekti: “Havayolu işletmeleri görece en yüksek maliyetli meslek grubu olan uçucu ekipleri olanca esneklikle çalıştırmak, böylelikle maliyetler konusunda avantaj sağlamak istiyorlar. Bir çoğu sendikal örgüt ve toplu iş sözleşmesi haklarından yoksun olan havayolu işletmelerinde sendikanın bu konuda önemli bir denetleyici rol üstleneceği gayet açıktır. Bu nedenle bu konu gündeme geldiğinde sorunları örtme ve çalışanların sendikaya olan yaklaşımlarını törpüleme yönünde önemli gayret sarf ediyorlar.”

Dünkü kaza, esneklik zorlamasının ulaştığı boyutu gözler önüne serdi. Atlasjet Havayolları, uçuş ekibinden bir kişinin ismini saatlerce açıklayamadı.

Şirketler yönetmelikleri kendi lehlerine değiştiriyorlar
Yağcı, yazısının devamında Isparta’da yaşanan kazanın nedenlerine ışık tutacak şu cümleleri kullanıyor: “Havayolu işletmeleri SHGM’nin de açık desteği ile bu konuda halen yürürlükte olan SHT 6A-50 yönetmeliğini 3 kez kendi lehlerine, çalışanların aleyhine revize ettirmişlerdir. Hatta bir ara uçucu ekiplerin aylık blok fiili uçuş saatlerinin pik sezonda 120 saate çıkarılması konusunda SHGM’ye ortak imzalı dilekçe bile vermişlerdir. Bir çok önemli havayolunda Uluslararası Pilotlar Birliği Federasyonu'nun (IFALPA) yaptığı araştırmanın da gösterdiği gibi 80 saati aşan aylık blok uçuş planlanması bulmak mümkün değildir.”

yazici   mail