Kültür ve sanattan “tükürürüm ben bu sanatın içine” diyen Melih Gökçek kadar anlayan AKP’nin “sol”dan devşirme kadrosu Günay ise son dönem yaptığı çıkışlar ile bu alanda tek başına at koşturabilecek gibi gözükmüyor.

Günay geçtiğimiz günlerde Trabzon Devlet Tiyatrosu tarafından Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde Aralık ayının sonunda sergilenen “Düğün ya da Davul” isimli oyuna Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a yönelik eleştiriler içermesi üzerine soruşturma açacağını söyledi.

Tiyatrocuların yaptıkları işler ile başlarını ağrıttığını belirten Günay, “Sanatta özgürlükten yana olduğumu defalarca söylüyorum ama özgürlük saygısızlık demek değildir. Devletin verdiği olanaklar ile sahneye çıkıp devlete siyasi iktidara hükümete yakışıksız sözler söylemeyi gerektirmez. Arkadaşlarım hakkında inceleme yaptıracağım için soruşturma açacağım için çok sevinçli değilim ama böyle bir zorunluluk hissediyorum” dedi.

Samanyolu TV tarafından yapılan bu haberde Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılmasına karşı mücadele eden, eylemler yapan Özerk Sanat Konseyi üyeleri hedef gösterilerek Rize’de sergilenen oyunun AKP hükümetine karşı planlanarak seçildiği iddia edildi.

Yine bir süre önce meydana gelen ve hâlâ tartışılan piyano virtüözü Fazıl Say’ın açıklamaları ise Günay tarafından eleştirilmiş, sanatçıların siyasetle ilgilenmeyip kendi işlerine bakması gerektiği söylenmişti. Günay anayasa çalışmaları hakkında eleştiride bulunanları da anlayışsızlıkla suçlamıştı.

Mescitli kültür devri
İktidara geldiği günden beri uyguladığı tüm politikalarda ABD’nin her dediğini yerine getiren, içinde mescit olmayan kütüphane, müze ve kültür merkezi bırakmayan, sanat merkezi olan Beyoğlu’nu salonsuz bırakan, sanatçılar hakkında soruşturmalar yürüten, karikatürcülere dava açan, cami yapamadıkları alanları da satışa çıkarıp Dubai kuleleri dikmeye çalışan bu zihniyetin kendilerine yönelik muhalif sesleri bastırmaya çalışması, sanatçılar tarafından bir mücadele konusu olarak değerlendiriliyor.

Sanatçılar yaptıkları toplantılarda sanatın kendisi siyasettir diyerek; eğitimde, sağlıkta kamusal hakkımız ne ise sanatta da onu istiyoruz diyor.

Sanat alanında ancak mafya babalarından “ağabeylerim onlar benim” diye bahseden Osman Yağmurdereli'yi konuşturmayı başarabilen AKP’nin önümüzdeki günlerde bu alanda sıkışacağı kesin gözüküyor. AKP’nin diğer alanlarda olduğu gibi para akıtarak bu işi çözmeye çalışacağı belirtiliyor.

"Sanat korkakların işi değildir" diyen sanatçılar ise AKP’ye karşı bir araya geliyor.