soL AKP tarafından düzenlenen Muharrem Ayı İftarı’na Alevi derneklerinin katılımı beklenenin dahi altında oldu. Bilkent Oteli’ndeki iftar yemeğine yurt çapındaki 276 Alevi derneğinden yalnızca altısı katılırken, salonu dolduran yaklaşık yedi yüz kişinin ancak yarısı Aleviydi. Yemeğe katılan Alevilerin önemli bir kısmının Alevi örgütlerine mensup olmadığı gözlenirken, salonda pek çok Alevinin değil aynı sofraya oturmak, aynı mekanda bulunmak dahi istemeyeceği TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu gibi isimler vardı.

Şaibeli Abdal Musa Vakfı
25 bin avroya çıktığı öne sürülen iftarın giderlerinin Antalya'nın Elmalı ilçesindeki Tekke Köyü'nde kurulan Abdal Musa Vakfı tarafından karşılanacağı belirtilyor. Birkaç yıllık geçmişi olan ve AKP projesinin bir parçası olarak öne çıkan vakıf, Alevi dedeliğinin “daha bilimsel bir zemine oturtulması” amacıyla Cumhurbaşkanı Gül’e bir “Alevi enstitüsü” projesi sunmuş bulunuyor.

Ayrıca Abdal Musa Vakfı’nın kuruluşu da şaibeli. Kurulu bulunduğu Tekke Köyü sakinleri tarafından dava edilen vakfın kuruluş sürecinde, 24 yıldır faaliyet gösteren Abdal Musa Derneği'nin yasadışı yollarla malvarlığıyla birlikte vakfa devredildiği iddia ediliyor.

Bunun yanı sıra, AKP’nin iftarının düzenleyicileri arasında bulunan Reha Çamuroğlu, Abdal Musa Vakfı’nın kurucuları arasında Cem Vakfı’nın da olduğunu söyledi.

Cem Vakfı katıl(a)madı
Öte yandan, başlangıçta iftar yemeğine katılacağını açıklayan Cem Vakfı son gün yemeğe katılmayacağını açıkladı. Seçimlerden önce Alevileri AKP karşısında MHP’yi dahi desteklemeye çağıran Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, seçimlerin ardından AKP ile arasındaki mesafeyi kısaltmış, pek çok Alevi örgütü AKP karşıtı pozisyonunu korurken Cem Vakfı bu yönde bir çalışma yürütmemişti.

Nitekim, Cem Vakfı’nın iftara katılmaması “Başbakan iftardan önce uygun bir zamanda Alevi yurttaşlardan yıllardır esirgenen haklarının verileceğini söylemeliydi, bu yönde herhangi bir açıklama gelmediği için yemeğe katılmama kararı aldık” gibi gayet sudan bir sebebe dayandırılırken, Doğan “AKP ve Başbakan Tayip Erdoğan ile herhangi bir husumetlerinin bulunmadığını” belirtme ihtiyacı hissetti ve “barışın koşullarını hazırlayın, biz o eli sıkmaya her zaman hazırız” sözleriyle gelecekte pozisyon değiştirebileceklerinin sinyalini verdi.

Cem Vakfı’nın Alevilerden gelecek tepkiden çekindiği için yemeğe katılmadığı düşünülüyor. Diğer yandan, yemeğe katılan 50’den fazla AKP milletvekilinin çoğunun da Cem Vakfı’ndan gelecek davetlilerin yerini doldurmak için yemeğe katıldığı, buna rağmen salonda önemli miktarda boş yer kaldığı belirtiliyor.

Kimi katılanlar vardı ki…
İftar yemeğine katılan bazı kişiler ise, AKP’nin Alevi açılımının Aleviliğin içindeki tüm ilerici unsurlara karşı bir meydan okuma olduğunu gösteriyordu. Türkiye tarihindeki en büyük Alevi kıyımı olan Maraş Katliamının yaşandığı yılın Ocak ayında Maraş Valiliği’nden alınarak Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı’na getirilen eski içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu yemeğe katılanlar arasındaydı. Aynı sofrada Sivas katliamı sırasında Refah Partisi’nden milletvekili olan eski Meclis Başkanı Bülent Arınç da vardı.

Ama hepsinden daha ilginci, Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun yemeğe katılmış olmasıydı. Geçtiğimiz Ağustos ayında Kayseri’de bir sempozyuma katılan Halaçoğlu, bu sempozyumda “Kürt Alevi olarak bilinen vatandaşların Ermeni kökenli olduğunu gördük. Ülkeyi bölmeye çalışan TİKKO ve PKK terör örgütlerinin içinde yer alan insanların birçoğu Ermeni dönmesi Kürtlerden oluşuyor” açıklamasında bulunmuştu.

Halaçoğlu'nun bilim adamı sıfatıyla dillendirdiği ırkçı görüşlerine Türkiye’nin önde gelen Alevi örgütlerinden Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nden ağır bir tepki gelmiş, dernekten yapılan açıklamada Halaçoğlu'nun bilimsel gerçekleri saptırdığı belirtilerek istifası istenmişti. Halaçoğlu'nun Aleviler ve Kürtler hakkında söyledikleriyle bölücülük suçu işlediği vurgulanan açıklamada ayrıca Halaçoğlu'nun yaklaşımının “bilim düşmanlığı” olduğu belirtilmişti.

Halaçoğlu’nun açıklamalarına hakkında, aralarında Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Dernekleri Genel Merkezi, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Merkezi ve Alevi Bektaşi Federasyonu’nun da bulunduğu çok sayıda Alevi örgütü ve Alevi vatandaş tarafından yapılmış suç duyuruları bulunuyor.