HABER MERKEZİ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, emekçilerin, AKP’nin Sosyal Güvenlik yasa tasarısına rıza göstermesini sağlamak için il il dolaşmaya başladıklarını anlatarak, ''Bilimsel veriler çerçevesinde planlamayı yaptıysak, çıkıp alkışlamak gerekmez mi? Mezarda emeklilik, mezarda emeklilik diye tutturuyorlar. Biz getirelim 30-35 yaşında emekliliği, bol alkışı alalım. Önümüzde yerel seçimler var. Orada daha fazla oy alırız. Böyle bir mantık çok sakıncalı, tehlikeli bir mantık” diye konuştu.

Çelik, yağmaladıkları sosyal güvenlik sistemini suçladı
Çelik, Bursa'da sanayici, işadamları, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle ''Sosyal Güvenlik Reformu ve İstihdam Paketi Bilgilendirme'' toplantısında bir araya gelirken, yaptığı konuşmada, sosyal güvenlik siteminin adaletsiz bir sistem olduğunu savunarak, sistemin aktif, pasif oranı bozulmuş, ciddi yaralanmalara sahip bir sistem olduğunu ifade etti.

Konuşmasında, sermayenin çıkarları doğrultusunda, her iktidar döneminde gittikçe kuşa çevrilen, içeriği ve işleyişi bozulan sosyal güvenlik sistemini suçlayan Çelik, özellikle BAĞ-KUR'un yoksulluğu azaltan değil yoksulluğu artıran bir sistem halini aldığını iddia etti. Kuruluşun, 2007 yılının sonunda 56 katrilyon geliri, 81 katrilyon gideri ve 25 katrilyon lira açığı olan bir sisteme sahip olduğunu ifade eden Çelik, AKP iktidarının bakış açısını da sergileyerek, sitemin “politik ve kısır çekişmeler neticesinde her sahada olduğu gibi sosyal güvenlik sahasında da ciddi kan kayıplarıyla karşı karşıya bırakıldığını” söyledi.

Çelik için 65 yaşında emekli olunca, mezarda emeklilik olmuyor
Diğer yandan Çelik, yasanın, 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe gireceğini ifade ederken, 65 yaşında emekli olmayı mezarda emeklilik olarak tanımlamadı. Çelik, bir taraftan mezarda emeklilik gibi bir anlayışın mantıklı olmayacağını, hemen terk edilmesi gerektiğini ifade ederken, bir taraftan da 2048 yılına kadar 65 yaşı yaydıklarını, 2000 yıllarını Türkiye’ye sosyal güvenlik açısından öngörülebilir bir yıl haline dönüştürdüklerini savundu.

Sosyal Güvenlik Yasası'ndaki olumsuz kampanyalardan bir tanesi ne yazık ki istihdam paketine tosladığını iddia eden Çelik, “Milletin kafasını bulandırmayın dedik. Dediler ki, 'Hayır, acele sigortalı olun yoksa 65 yaşına çarpılacaksınız.' Çarpılmıyorsunuz. Şimdi, 500 binin üzerinde bir ay içinde 18 yaş üstündeki vatandaşlarımız çalışmadığı halde sırf 65 yaş yalanından dolayı, sisteme girdiler ve şu anda da böyle bir olumsuz tabloyla bu işsiz vatandaşlarımız karşı karşıyla kaldılar” diye konuştu. Çelik, yasanın yasama süreci içinde çok yanlış takdim etmeye çalışıldığını savunurken, şimdi il il dolaşıp bunun böyle olmadığını anlatmaya çalışacaklarını ifade etti.

Erdoğan’dan yasaya karşı duranlara suçlama
Dün Eskişehir’de yaptığı konuşmada sağlık konusunda yaptıkları çalışmalara da değinen Başbakan Erdoğan da sosyal güvenlik yasasını savunurken, buna karşı çıkanları halk düşmanı olarak tanımladı. Herkesin istediği hastanede tedavi olabildiğini, vatandaşların istedikleri eczanelerden ilaçlarını alabildiğini ileri süren Erdoğan, artık her doğan çocuğun sosyal güvenceyle doğduğunu savundu. Geçtiğimiz günlerde üzerine kaynar su dökülen 14 aylık Sıla Temur ve ailesinin kapı kapı dolaşmak durumunda kaldığını hatırlatan Erdoğan, sağlık sisteminin kusurlarını örtmek için çareyi doktorlara saldırmakta buldu. Doktorların gerekli müdahaleyi yapmadığını ve Sıla'yı hastane hastane dolaştırmak durumunda bıraktığını ileri süren Erdoğan, doktorları çatlak ses olarak tanımlarken, aslında ailenin parası olmadığı için hastanelere kabul edilmediğini örtbas etmeye çalıştı.