Havana, 19 Mayıs (Prensa Latina) Küba dünyada giderek artan yoksulluğun, eşitsizliğin ve dışlanmanın mevcut dünya düzeninden kaynaklandığını belirterek, ancak ülkeler arasındaki dayanışmanın bu süreci önleyeceği uyarısında bulundu.

Bu görüşler, 5'inci Latin Amerika ve Karayipler-Avrupa Birliği Zirvesi kapsamında düzenlenen "Yoksulluk, Eşitsizlik ve Dışlanma" konulu toplantıda Küba Birinci Devlet Başkan Yardımcısı Ramon Machado Ventura tarafından dile getirildi.

Prensa Latina konuşmanın tam metnini yayımlıyor:

Baylar bayanlar,

Yoksulluk, eşitsizlik ve dışlanma açgözlülük ve bencilliğe dayanan bir dünya düzeninin sonucudur.

Bugünün uluslararası düzen insanların çıkarlarına hizmet etmemektedir. Bunu değiştirmek bizim görevimizdir.

Yüz milyonlarca insanın acı çekmesine neden olan açlık, cahillik, işsizlik ve geri durumdaki sağlık hizmetleri, tüm insanların haklarının tamamıyla saygı gördüğü daha iyi bir dünya yaratma rüyasının tam olarak zıddıdır.

Egemenlik ilkesi, saldırgan bir süper gücün hegemonyasının güçlendirmek adına feda edilemez. Birkaç sanayileşmiş ülkenin kaynakları bugünkü gibi rezilce har vurup harman savurmaya devam etmesine ve milyarlarca insanın yaşama ve gelişme hakkını ayaklar altına almasına izin verilemez.

Halklarımızın teriyle ve kanıyla bulunan altın, gümüş ve diğer zenginlikler, bize her gün birilerinin refahının başkalarının acı çekmesine dayandığını hatırlatan Kuzey'deki kentlerde inşa edilen sarayların maliyetini karşılamaktadır. En kötüsü de beş yıl sonra bu durumun daha da kötüleşerek devam edeceğidir.

Az gelişmişlik ve yoksulluk, rekabet, sömürgecilik ve köleliğin, sömürgecilik sonrası dönemin ve emperyalist hakimiyetin ve bugün dünyayı lüks severlerin savurganlığı ve aşırı yoksulluk arasında bölen bencil ve dışlayıcı düzenin bir sonucudur.

Latin Amerika ve Karayipler, bugün ABD ile Avrupa Birliği ülkelerindeki mantık sınırlarını aşan tüketime olanak sağlayan adaletsiz ayrıcalıklardan yoksundur.

Avrupa hala Latin Amerika ve Karayipler'le ilişkilere gerçekten de ilgi duyduğunu gösterme şansına sahip. Avrupa'nın hala sorumluluklarına sahip çıkarak eşit ve adil bir dünyanın yaratılmasına önemli bir katkıda bulunma şansı bulunmaktadır. Avrupa Latin Amerika ve Karayipler'le alçakgönüllü bir şekilde ve dogmalar olmadan, kardeşçe ve saygılı bir ilişki kurmalıdır.

Avrupa, Latin Amerika ve Karayipler'in gelişimiyle ilgili kararları büyük çaptaki ekonomik ve toplumsal yansımalarından zarar görmeden etkileyecek konumdadır.

Avrupa Birliği Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin dış borçlarını silerek örnek olmalıdır. Bugüne kadar zaten bu borcun birkaç misli toplanmıştır.

Avrupa Birliği, Latin Amerika ve Karayipler'de fiyatları yükselten ve üreticileri etkileyen yüksek maliyetli tarımsal ödenekleri azaltmaya ve nihai olarak ortadan kaldırmaya başlamalıdır.

Sözde ortaklık anlaşmaları, halkların ihtiyaçlarını hiçe sayan kabul edilemez koşullar ve gerekliliklere dayanmaya devam edemez.

Avrupa Birliği her yıl askeri harcamalara ayırdığı paranın yüzde 10'unu Latin Amerika ve Karayipler'deki sosyal projelere harcasa, yılda en az 30 milyar dolar para bölgemizde okul ve hastane yapımında kullanılabilirdi.

Avrupa Birliği Gayri Safi Milli Hasılasının binde yedisini Resmi Kalkınma Yardımı'na aktarsa, Latin Amerika ve Karayip ülkeleri bu fazladan 40 milyar avroluk kaynaktan yararlanabilir.

Küba bu görüşleri abluka altında kısıtlı imkanlara sahip ve elindeki kısıtlı kaynağı Latin Amerika ve Karayipler'deki kardeşleriyle paylaşan bir ülke olarak dile getirmektedir.

Bugün 34 binden fazla Kübalı başarılı sağlık uzmanı, Latin Amerika ve Karayipler'de 27 ülkede hayat kurtarmak üzere çalışıyor. Latin Amerika ve Karayipler'deki 30 ülkeden görmeyen ya da yetersiz gören hasta, son dört yıl içinde Küba tarafından ücretsiz olarak tedavi edilmiştir.

Latin Amerika ve Karayipler'deki 32 ülkeden yaklaşık 15 bin öğrenci, Küba eğitim merkezlerinden ve üniversitelerinden mezun olmuştur. Bugün 23 bini tıp alanında olmak üzere 26 bin öğrenci Küba'da eğitimlerini sürdürmektedir.

Küba'nın yardımıyla son beş yılda Latin Amerika ve Karayipler'de 3 milyondan fazla kişi okuma yazma öğrendi.

Bugün dayanışma ve gerçek adaletin hüküm sürdüğü bir dünya yaratmak için ihtiyaç duyduğumuz şey siyasi iradedir. Avrupa Birliği hükümetlerine saygıyla ancak açık ve doğrudan verdiğimiz mesaj budur.

Çok teşekkürler.