www.soL.org.tr
Alaturka Holding
26 Eylül 2006, Salı

soL Sabancı ailesi, en büyük reklâm verenlerden biri olarak medyanın ilgi odağı. Bu, genellikle ABD kurumları ile ortak araştırmalar yapan özel üniversitesi ve hızlı girdiği müzecilik faaliyetiyle birlikte gruba önemli bir kamuoyu yaratıyor. Ancak arka planda Sakıp Sabancı'nın ölümüyle birlikte, geniş sülalenin bazı fertlerinin yeni yönetime duyduğu güvensizlik belirgin hale geliyor.

Güler Hanım ve ekibinin başa gelmesiyle birlikte payını alıp gitmek isteyenler, Akbank'ın yabancılara hisse satışını bekliyor. Bu koşullarda bir sermaye reorganizasyonu beklentileri artıyor.

Şirket, usta bir vergi yönetimi ve iç içe geçmiş holding yapısı sayesinde eğitim ve sanat sponsorluğunu kolayca finanse edebiliyor. En büyük böyle yapınca, doğal olarak bunun adı vergi kaçırmak yerine "vergi yönetimi" olarak konuluyor.

Sabancı iştiraklerindeki holding payının toplam piyasa değeri 5,5 milyar dolar civarında hesaplanıyor. Bu değerin 3 milyar dolarlık kısmı, Akbank ve Aksigorta'dan, yani finans sektöründen geliyor. Hizmet sektörü, Carrefoursa, Toyota Pazarlama, Teknosa gibi iştirakler de çıkarıldığında, sanayi iştiraklerinin toplam değer içindeki payının yüzde 30'larda kaldığı görülüyor. Üretim faaliyetinde, tekstil başta olmak üzere, görece düşük kâr marjlı sektörler ağırlık taşıdığı için net kâr oranı yüzde 20'lerin altına iniyor.

Yıllar yılı Koç Grubu'na göre "sanayi ağırlıklı" olmakla övünen ve övülen grubun "sanayiciliği"nin bir masal olduğunu bu rakamlar açık ve net bir biçimde ortaya koyuyor.

Sabancı ailesinin, yükseliş hikayesinde Çukurova'da üzerine oturulan toprakların özel bir yeri olduğu biliniyor. Geniş araziler büyük fabrikalara dönüştü, ancak hem uluslararası rekabet hem de aile içi rekabet nedeniyle grup son 10 yılda ciddi biçimde kan kaybetti. Grup Toyota'daki başarısız evliliği, sadece satış-pazarlama kısmında kalmaya fit olarak noktalarken, ülkenin tek poliüretan üreticisi Sasa'yı da elinde tutamadı. Grubun sanayi işletmeleri içinde kaydadeğer bir büyüme gösterdiği tek sektör çimento oldu. Bu da, inşaat sektöründeki büyüme ve Irak'taki işgalden çimentocuların pay almasının dönemsel sonucu oldu.

Uzun süredir çeşitli çevrelerde Sabancı Grubu'nun stratejisinin ne olduğu, daha doğrusu bir stratejilerinin bulunup bulunmadığı tartışılıyor. Son gelişmeler, grubun çıkış sektörü olarak enerjiyi seçtiğini gösteriyor. Eğer gerçekleşirse Akbank'ın azınlık hisse satışından elde edilecek gelirin enerji yatırımlarında kullanılacağı, artık grup yöneticileri tarafından da dillendirilmeye başladı. Enerjisa ile doğalgazdan elektrik üretiminde yerini alan grup, diğer yandan kömürden elektrik üretimine, yani termik santral kurmaya girişmiş durumda. Geçtiğimiz aylarda, yedi taş kömürü ocağının özel sektöre elektrik üretimi karşılığında devri ihalelerine katılan Enerjisa, iki ihaleyi kazandı. Bu ihalelerin yanısıra grup, 10'a yakın açık linyit sahasının işletmesini devralmış bulunuyor. Holding, Aralık'ta ilk üçünün ihalesine çıkılacak olan elektrik dağıtım özelleştirmelerinde de iddialı.

Sabancı grubu, ülkenin sanayisizleşmesinin ve hizmet sektöründeki rant kavgasının bir aynası haline gelmiş durumda.

yazici   mail