www.soL.org.tr
MGK ‘siyasi ve diplomatik çabalar’ dedi
24 Şubat 2007, Cumartesi

Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından Kuzey Irak’la ilgili “siyasi ve diplomatik çabaların yoğunlaştırılmasında yarar görüldüğü” açıklaması yapıldı.

resim

HABER MERKEZİ Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında, "Kuzey Irak'tan yönelen terör tehdidinin ve Kerkük'ün statüsüne ilişkin uzlaşmazlığın Irak'ta yarattığı istikrarsızlık ve gerilimin aşılabilmesi amacıyla siyasi ve diplomatik çabaların yoğunlaştırılmasında yarar görüldüğü" görüşüne varıldı. MGK bildirilerinin her zaman dengeli bir tonda yazıldığı bildirilirken, "siyasi ve diplomatik çaba" vurgusuna dikkat çekiliyor. Zira, öncesinde MGK'nın en önemli gündem maddesinin Kuzey Irak'taki Kürt liderlerle görüşme konusu olduğu belirtilmişti.

MGK'nın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığında yaptığı ve 5,5 saat süren toplantıdan sonra yayınlanan bildiride, toplantıda Türkiye'nin güvenlik ve asayişini etkileyen iç ve dış gelişmelerin gözden geçirildiği belirtildi.

Açıklamada, bu bağlamda iç göçün yarattığı sorunların çözümüne yönelik olarak İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalar ile bölücü faaliyetlere yönelik olarak şimdiye kadar alınan önlemler hakkında Kurul'a bilgi sunulduğu ve konuların kapsamlı bir değerlendirilmesinin yapılarak, alınan önlemlerin etkin takibinin öneminin vurgulandığı kaydedildi.

Açıklamada, şöyle devam edildi: "Irak'taki güvenlik durumu ve mezhep çatışmalarının vardığı boyut değerlendirilmiş; Ülkenin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunmasının önemi vurgulanarak, sınırların güvence altına alınmasının, istikrarın sağlanmasının, ‘Irak'ın komşuları' sürecine canlılık kazandırılmasının ve bölge ülkeleriyle temasların arttırılmasının önemi üzerinde durulmuş; ayrıca Irak'taki duruma ilişkin temel kaygılarımız ışığında Kuzey Irak'tan yönelen terör tehdidinin ve Kerkük'ün statüsüne ilişkin uzlaşmazlığın Irak'ta yarattığı istikrarsızlık ve gerilimin aşılabilmesi amacıyla siyasi ve diplomatik çabaların yoğunlaştırılmasında yarar görülmüştür."

"İhanet"
Diğer yandan, toplantının ardından Suudi Arabistan'a giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

"MGK toplantısında Genelkurmay Başkanı, terör faaliyetlerine ilişkin görsel bir sunumda bulundu mu?" sorusunu Erdoğan, şöyle yanıtladı: "MGK Toplantısı, mahrem bir toplantıdır, gizlilik esaslı bir toplantıdır. MGK'dan önce veya bugün eğer bir şeyler medyada yayınlanmışsa, ya da medya bunu yayınlamışsa, bu sızdırma hareketini yapan ihanet içindedir, bunu yayınlayan da aynen buna ortaktır. Bu kadar açık ve ağır konuşuyorum. Bir ülkenin Başbakanı bunu böyle konuşur mu, konuşur. Çünkü bir ülkenin kendine ait gizlilikleri vardır. Ama bazı bu esaslara uymayanlar olup da eğer ülkemize zarar verecek bazı girişimlerde bulunuyorsa kusura bakmasın medya, bunları 'böyle buldum, değerlendireyim, bununla reyting sağlayayım' bunun peşinde koşmamalı. Bu özgürlük değildir. Böyle bir özgürlüğü ben kabul etmiyorum. Bunları da aynı şekilde bu ülkeye ihanet olarak kabul ediyorum."

"Çözümü masada arıyoruz"
Bir başka gazetecinin, ''Kuzey Irak'taki Kürt gruplarla görüşecek misiniz'' sorusu üzerine Erdoğan, ''Bir şey bir kere söylenir. Türkiye Cumhuriyeti'nin menfaati neredeyse biz o menfaatin gereklerini yaparız'' diye konuştu.
Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu noktada Tayyip Erdoğan 'birisiyle görüşeceğim' derse onu açıklar zaten. Benden böyle bir şey duydunuz mu? Duymadınız. Duymadığınız şeylerden niçin böyle malzeme çıkarmaya gayret ediyorsunuz. Kuzey Irak'taki gelişmeleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti en ince teferruatına kadar takip eder, yapılması gereken görüşmeleri kendi ölçeği içinde yapar, yapmasında da faydalar vardır. Bir devlet tabii ki görüşme yapar. Görüşme yapmadan bu işler yürür mü, çözüme ulaşılır mı? Biz; çözümü masada arayan, laik demokratik sosyal bir hukuk devletiyiz, masanın dışında aramıyoruz, kimse de bizi masanın dışına çekmeye gayret etmesin."

Erdoğan'ın sözlerindeki sert üslubun MGK toplantısının gerilimini ele verdiği öne sürülüyor. Toplantının öncesinde Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın Kuzey Irak'taki Kürt liderlerin PKK'ye verdiği desteğe ilişkin görsel kanıtlar ortaya koyacağı iddia edilmişti. Hatırlanacağı gibi Büyükanıt, Kürt liderlerle görüşme konusunda, bu grupların PKK'ye destek verdiğini belirterek, bir asker olarak kendisinin onlarla görüşecek bir şeyinin olmadığını ama isteyenin görüşebileceğini söylemişti. MGK toplanntısında bu konuda çetin tartışmalar yapıldığı belirtiliyor. Bu konuda TSK ile hükümet arasında köklü bir ayrım olmadığı her iki kesimin de ABD'nin telkin ettiği gibi Barzani ve Talabani'yle daha yakın bir işbirliğine gidilmesi gerektiği konusunda görüş birliği içinde oldukları ifade ediliyor. Bununla birlikte sürecin siyasi sorumluluğunu yüklenme noktasında tartışmaların döndüğü belirtiliyor. TSK'nın bu süreçten AKP'yi zayıflatarak çıkmayı istediği de öne sürülenler arasında.

"Hep görüştük"
Diğer yandan AKP Diyarbakır milletvekili Cavit Torun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak'ın kuzeyi ile ilgili açılımlara katıldığını, açılımların siyasi olduğunu belirterek, Irak'ın kuzeyindeki yöneticilerle Başbakanın görüşebileceği konusundaki fikirlerin siyasi iradenin önemli görüşleri olduğunu, bu insanlarla süreç içerisinde Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin hep görüştüğünü bildirdi.

Torun, ''Süreç içerisinde öyle zannediyorum ki kuzeydeki yöneticilerle Türkiye'ye yönelik olarak terör eylemlerinin sona erdirilmesi amacıyla birtakım görüşmeler yapılacak ve olumlu sonuçlar alınacaktır. Silahların olduğu yerde insanlar susar. Hele bu dönemde silahların susması lazım. Kuzeyden Türkiye'ye yönelik olarak terör eylemleri durmalıdır. Durmazsa Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin bu eylemleri durdurmak için harekete geçmekten başka çaresi olmayabilir" şeklinde konuştu.

yazici   mail