www.soL.org.tr
DTP Diyarbakır il başkanı tutuklandı
24 Şubat 2007, Cumartesi
resim

HABER MERKEZİ Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır İl Başkanı Hilmi Aydoğdu tutuklandı.

Hilmi Aydoğdu basına yansıyan Kerkük ile ilgili açıklamaları nedeniyle dün sabah saatlerinde gözaltına alındı. Diyarbakır Barosu'nun düzenlediği "Hakikat, Adalet ve Barış İçin Geçmişle Yüzleşme" konferansına katılan Aydoğdu, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla konferans esnasında gözaltına alındı. Sivil polisler eşliğinde Adli Tıp'ta muayenesi yapılan Aydoğdu, daha sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade verdi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, sorgunun ardından Aydoğdu'yu tutuklanması talebi ile sorgu hakimliğine sevk etti. Burada ifadesi alınan Aydoğdu, TCK 216/1 uyarınca, "Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçlaması ile tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

"İfadelerim çarpıtıldı"
Aydoğdu'nun, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve sorgu hakimliğine verdiği ifadede, 2 gün önce bir internet sitesine gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulunduğunu belirterek, "'Kerkük'e yapılan saldırı Diyarbakır'a yapılmıştır' şeklinde bir açıklama yapmadım. Benim orada kullandığım ifadeler çarpıtılmak suretiyle yayınlanmış.

Daha sonra buradaki ropörtaj, yerel gazetede ve diğer gazetede de çıkmış. Ben bunları öğrenince avukatımla da görüştüm, tekzip için müracat ettik. İşlerimiz nedeniyle şu ana kadar müracatta bulunmadık. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum" dediği bildirildi.

Ne demişti?
Kürdistan Yurtseverler Birliği'ne (KYB) ait Pukmedia adlı internet sitesinde DTP Diyarbakır İl Başkanı Aydoğdu'nun kendilerine şu açıklamayı yaptığı bildirilmişti: "Kerkük'e yapılmak istenen müdahaleleri son derece akıl dışı, mantık dışı, bilim dışı olarak görüyoruz. Tarihi gerçekliği görmeyen ve onu tümden reddeden bir mantığın ürünü olarak görüyoruz. Irak'ta bir Kürt liderin cumhurbaşkanı olması Kürtler açısından çok önemlidir. Tarihi bir anlamı var. Bu olay Kürtlük bilincinin gelişmesinde Kürt yurtseverliğinin gelişmesinde, demokrasinin gelişmesinde ve Kürtlerin Ortadoğu'da diğer halklar gibi eşit görülmesinde ve kabul edilmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Kerkük'e yapılan saldırılar Diyarbakır'a yapılmış olur, Diyarbakır'a yapılan saldırılar ise Kerkük'e yapılmış bir saldırı olur."

Hilmi Aydoğdu, sözlerinin ne anlama geldiğini NTV'ye şöyle anlatmıştı: "Buradaki Kürtlerle Irak'taki Kürtler arasında manevi bağlar, duygusal bağlar var, kardeşlik bağları var. Dolayısıyla buradaki Kürtler, herhangi bir saldırı yapıldığında, Irak'ta sadece sayın Barzani'ye veya Talabani'ye yönelik bir saldırı olarak algılamaz, Kürtlere yapılmış bir saldırı olarak algılayacaktır ve kendisi de Kürt olduğu için, kendisine yönelik yapılmış bir saldırı olarak algılayacaktır. Bizim söylediğimiz orada da, Diyarbakır'a saldırı olarak değil, Diyarbakır'daki Kürtler Diyarbakır halkı da, bu biçimde algılayacaktır. Bu Türkiye açısından içinden çıkılmaz yeni bir durum, yeni bir çatışma ortamı yaratacaktır."

Tepkiler
Aydoğdu'nun tutuklanmasına DTP'den tepkiler gelmekte gecikmedi. DTP Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Musa Farisoğlu, ''DTP olarak başkanımızın keyfiyetçi tutumdan dolayı tutuklanmasını kınıyoruz'' dedi.

Hilmi Aydoğdu'nun tutuklanmasının ardından adliyeye gelen Farisoğlu, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

DTP olarak, başkanımızın bu keyfiyetçi tutumdan dolayı tutuklanmasını kınıyoruz. Bu talimatla geliştirilen bir olaydır. Başkanımız son gelişmelerle ilgili olarak düşüncesini gazetecilerle paylaşmıştı. Ancak Türkiye'de kıyamet kopmuşcasına üzerine gittiler. Biz mücadelemizi yürüteceğiz. Bu ülkede halkların kardeşliği temelinde, halkların birbirini boğazlamayacağı bir siyaset geliştireceğiz. Hiçbir baskı bizi yolumuzdan alıkoyamayacak."

Yine Aydoğdu'nun tutuklanması yapılan çeşitli basın açıklamalarıyla kınandı.

Diğer yandan, Türkiye, Kuzey Irak'taki Kürt liderler aracılığıyla kendi Kürt sorununu çözmeye çalışır ve bunun zeminini hazırlamak için adımlar atmaya çalışırken Aydoğdu'ya gösterilen tepkinin Kürtler için uyarıcı nitelikte olması gerektiği belirtiliyor. Zira, Türkiye'nin kendi sınırları içindeki Kürtleri, siyasi bir sorun olmaktan çıkartıp Barzani-Talabani ikilisinin kollarına bırakırken sürekli bir tehdit-provokasyon politikası izleyeceği öne sürülüyor.

yazici   mail