www.soL.org.tr
Obama vs Mccain mi?
Gamze Erbil 28 Mayıs 2008, Çarşamba

ABD seçimlerinde Demokratların adayını büyük ölçüde belirlecek olan eyaletlerdeki delege seçimleri tamamlanıyor. Bugünkü tabloda, ABD’nin ilk siyah başkanı olmanın da adayı olan Barack Obama, Cumhuriyetçi John Mccain’in karşısına çıkacak gibi görünüyor. Ancak, kongreye kadar geri çekilmeyeceğini açıklayan Hillary Clinton’ın ısrarı nedeniyle tablo bir süre daha tam netleşmiş olmayacak. Clinton’ın bu tutumu Cumhuriyetçi Parti önseçimlerinde McCain'e yenilen eski aday Mike Huckabee tarafından "uçağımız, son damla yakıtı bitene kadar uçacak” diyen bir pilotun sözlerine benzetilmişti. Ama Clinton geçtiğimiz günlerde gaf yapmayı da göze alarak bekleyişinin tamamen temelsiz olmadığını kanıtlamaya kalkıştı. Haziran ayında çok önemli olaylar olduğunu hatırlatırken, Kennedy suikastının da bu ayda gerçekleştiğini söyledi. Barack Obama, bir süredir ölüm tehditleri nedeniyle Gizli Servis tarafından korunuyor.

Hillary’nin son dakikaya kadar ısrarcı olmasının, yürütmeyi planladığı başkan yardımcılığı pazarlıklarıyla ilişkili olduğundan da bahsediliyor.

Bunlar bir yana, kasım ayındaki seçimlerde Cumhuriyetçi Mccain ve Demokrat Obama’nın karşı karşıya geleceği hemen hemen kesinleşti. Böyle olunca, gerçekten demokrat ve cumhuriyetçiler arasında bir “yarış” olma ihtimali de artmış oldu. Hillary Clinton’ın fazlasıyla “muhafazakar ve cumhuriyetçi” nitelikleri nedeniyle demokratların başkan adayı seçilmesi halinde fazla şansının olmayacağı düşünülüyordu. Çünkü hemen hemen aynı lobi ağı ve seçmen kitlesine oynayan iki cumhuriyetçi aday olacaktı ve “öz cumhuriyetçi” Mccain’in kazanma olasılığı daha çoktu.

Diğer yandan, Obama’nın daha farklı ve “demokrat” bir programının olduğunu düşünmek için bir neden bulunmuyor. ABD siyasetinde “değişimi” temsil ettiği söylenen genç adayın iç ve dış politika başlıklarında alternatif olabilecek en ufak bir açılımı bulunmuyor.

ABD emperyalizminin tüm politik açılımlarının planlandığından bahsetmek mümkün değil, ancak genel hatlarıyla uluslararası stratejisi belli bir rotada ilerliyor ve doğrusu siyah ya da beyaz yeni bir başkanın bu rotayla oynama şansı bulunmuyor. Çok basit bir örnek: Obama, Irak’tan ABD askerlerinin “büyük bölümünü” çekeceğini söylüyor. Ama asla Irak’tan tamamen çekilmekten bahsetmiyor, bahsedemez.

Dolayısıyla farklılık, askerlerin “büyük bölümünün” kaç ay sonra çekileceğine dair vaatlerde ortaya çıkıyor. Bu ise yalnızca zar atmak anlamına geliyor.

Yine de, ABD’de medya ve halkla ilişkiler tekelleri, lobiler vs. bu yarışı gerçek bir “yarış” haline getirmenin yolunu bulacaktır.

Şimdiden kesin olan, uluslararası ölçekte de Obama’nın “büyük değişim”in lideri olarak sunulmaya kalkışılacağıdır. Ve bu kez de emperyalist planlar bir siyah lider aracılığıyla yürütülecektir.

Bu durumda yalnızca Clinton dönemini hatırlamak yeterli olacak. Sempatik, sarışın demokrat başkan, yüzyıl sonundaki en kanlı operasyonlara liderlik etmişti. Yugoslavya’nın parçalanması için NATO aracılığıyla yürütülen diplomasi ve savaş dönemin en haksız ve yasadışı eylemlerinden biriydi ve Clinton pek farkedilmese de bu operasyonun “devlet başkanı”ydı. Yugoslavya sözkonusu olduğunda medya yalanlarının nasıl belirleyici olduğunu da eklemek lazım.

Amerikalıların “değişim”i ne kadar isteyip istemediği ya da gelişmelere bağlı olarak tercihlerin nasıl farklılaşacağı bilinmiyor. Ama gün be gün ortaya çıkarılacak anket sonuçlarıyla bu sürecin nasıl şekillendirilebileceğini öngörmek zor değil.

Özetle, ABD seçimlerinde adaylar belli oldu, ABD emperyalizminin programı zaten belli ve belirsiz kalan kimin dümene geçeceği. Dümenin ise, rotası çoktan belirlenmiş ve otomatiğe bağlanmış olduğunu biliyoruz.

Yeni bir yalan ve yanılsama dalgasına ise hazır olmak gerekiyor...

yazici   mail
Güncelleme
Ergun Çağlayan
Obama vs Mccain mi?
Gamze Erbil