soL İktidar ve muhalefet partileri arasında çocuk oyununa dönen Cumhurbaşkanlığı birinci tur seçimlerinin ardından Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yayınlanan muhtıra, yaşanmakta olan siyasi açmazı boyutlandırmaya devam ediyor. AKP kurmayları dün gün boyunca, verilen muhtıra karşısında, geri adım olarak algılanabilecek bir tavırdan uzak durmaya çalıştılar.

"Siyasi afet" ve "yargıya müdahale"
AKP'nin muhtıraya verdiği ilk açık tepki Tayyip Erdoğan'ın, Kızılay Derneği Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmanın satır aralarına sıkıştırılmıştı. Erdoğan konuşmasında Türkiye'nin "siyasi dokusunun zaman zaman afetlere uğradığını" söyledi ve AKP'nin genel siyasi söylemini tekrarlayarak yaşananların istikrara zarar verme ihtimalinin altını çizdi. Erdoğan ayrıca muhtırayı olumlu karşılayan muhalefet partilerine de yüklenmeyi ihmal etmedi ve milletin "afet bekleyen, felakete yol açan fırsatçılara fırsat tanımayacağını" iddia etti.

Erdoğan'ın konuşmasının ardından, yurt dışından gelen kimi destek tepkilerinin ulaşmasıyla birlikte tonunu sertleştiren AKP, ikinci resmi açıklamayı Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in ağzından yaptı. Açıklamada muhtıranın "zamanlamasının manidar olduğu" ve "Anayasa Mahkemesi'ni etkilemeye yönelik bir girişim olarak algılanacağı" ifade edildi.

Çiçek'in açıklamasından birkaç saat sonra bir açıklama yapan Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin ise, Çiçek'in açıklamasının tam zıddı bir konum alarak muhtıranın "hükümeti hedef almadığını" ve "Genelkurmay Başkanıyla da, kuvvet komutanlarıyla da aralarında hiçbir pürüz olmadığını" iddia etti.

Uçlar budanıyor
AKP her ne kadar muhtıra karşısında sağlam bir duruş sergilemeye çalışsa da, Genelkurmay'ın siyasete müdahale tarzının ötesine geçecek açıklamadan kaçınıyor. Partinin Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu tarafından yapılan "Genelkurmay Başkanı'nı görevden almayan laikliğe sözde bağlıdır" açıklamasına AKP'nin tepkisi, açık kollayan muhalefet partilerinden bile hızlı oldu ve Kutlu'nun "bazı haber ve yayın organlarında yer alan açıklamasında, haddi aşan ve yanlış değerlendirmelere yol açabilecek ifadeler kullandığı belirlenmiş olduğu" ve "bu açıklamasıyla ilgili olarak kendisine gerekli uyarının yapıldığı" belirtildi.

Öte yandan, muhtırada bahsedilen, Denizli ve Şanlıurfa'da düzenlenen kutlu doğum haftası şenlikleri ile ilgili olarak ilgili valilikler derhal inceleme başlattılar.

Gül hâlâ aday
Krize çözüm olarak muhalefet tarafından önerilen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün adaylıktan çekilmesi ve genel seçime gidilmesi formülü uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Günün son saatlerinde AKP'den Gül'ün adaylıktan çekilmeyeceği ve anayasal sürecin işletileceği açıklaması yapıldı.

Gül'ün adaylıktan çekilmemesi halinde Anayasa Mahkemesi'nin, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılabilmesi için TBMM Genel Kurulu'nda 367 mevcudun gerektiği yönünde karar alması ihtimali bulunuyor. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin böyle bir karar alması durumunda da, gelecekte yapılacak bütün Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de 367 mevcut aranması gerekecek. Böylelikle, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçsuz kalmaması için konulan yasa amacıyla tam ters yönde yorumlanmış olacak.