www.soL.org.tr
İttifak böyle çalışıyor
13 Kasım 2006, Pazartesi

ABD'nin İran'ı gözlemek için Türkiye'nin uydusundan yararlandığı ortaya çıktı.

HABER MERKEZİ Medeniyetler İttifakı Girişimi'yle Ortadoğu ve batı dünyası arasında barış elçiliğine soyunan AKP hükümeti, öte taraftan ABD'nin talimatları doğrultusunda İran'a karşı provokatif eylemlerde bulunmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta basında yer alan uydu skandalı, Türkiye'nin dış politikasında 1990'lı yıllar boyunca artan İran karşıtı eylemlerin, AKP hükümetince de devam ettirildiğini bir kez daha doğruladı. İstanbul'daki Medeniyetler İttifakı Girişimi toplantısına İran hükümetinden temsilciler yerine emperyalistlerle ılımlı ilişkileriyle tanınan eski reformcu Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin katılması, söz konusu toplantının da İran karşıtı saldırganlık zincirinin bir halkası olduğu şeklinde yorumlanıyor.

Türk uydusundan CIA yayını
Türkiye ve İran arasındaki uydu krizi 2005 yılının Aralık ayında, İran'daki Azerileri ayaklanmaya çağıran Güney Azerbaycan Televizyonu'nun (Günaz TV) Türksat üzerinden yayın yapmaya başlamasıyla yaşandı. İran'ın protestolarını aylar boyunca yanıtsız bırakan Ankara, Nisan 2006'da Günaz TV'nin yayınına son vermeyi kabul etti.

Daha çok İran'ın kuzey bölgelerinde ve büyük kentlerinde oturan Azeri azınlığa yönelik provokatif yayınlar yapan Günaz TV, İranlı Azerileri Tahran yönetimine karşı ayaklandırmaya çalışıyor. İran'daki Azerilerin baskı ve asimilasyon politikalarına maruz kaldığını öne süren kanal, yayınlarında İranlıların yanı sıra Ermenileri, Rusları ve özellikle de Kürtleri hedef gösteriyor. Her ne kadar İran'daki Azeri nüfusun önemli bir kısmı kanalın kışkırtıcı yayınlarını dikkate almasa da, bu yıl içinde gerçekleşen kimi ölümlü ayaklanmaların örgütlenmesinde söz konusu kanalın etkili olduğu düşünülüyor.

Günaz TV'nin dikkat çeken bir özelliği ise kanalın merkezinin ABD'nin Chicago kenti olması. Birden fazla uydu üzerinden yayın yapan kanalın mali kaynaklarını açıklamayan kanal yöneticileri, Günaz TV'nin merkezinin ABD'de olmasının tesadüf olduğunu iddia ediyorlar. Buna karşın Günaz TV'nin doğrudan Washington'a başlı çalıştığı ve fiilen bir Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) birimi olduğu öne sürülüyor. Ankara'nın İran hükümetinin protestoları karşısında geri adım atması ve kanalı kapatmak zorunda kalması, CIA bağlantısı iddialarının doğrulanması olarak yorumlanıyor. CIA'nın propaganda ve örgütlenme faaliyetleri için paravan olarak kullandığı Günaz TV, Tüksat'tan çıkarılmasının ardından yayınına Tele Star 12 ve Hotbird uydularından devam ediyor. İran'daki Azeriler arasında popüler olan pek çok kanalı yayınlayan Türksat uydusundan çıkarılmanın Günaz TV için ağır bir darbe olduğu ve kanalın izlenme oranını düşürdüğü belirtiliyor. CIA'nın uydu üzerinden İran'a dönük provokatif yayınlar yapmanın yanı sıra ülke topraklarını casusluk amaçlı gözlediği de düşünülüyor.

"Tarafsız" denge politikası
Star Gazetesi'nde 14 Nisan'da duyurulan, ancak yankı bulmayan olayın geçtiğimiz hafta aniden gündeme gelmesi ise dikkat çekti. Bir dizi basın organında yeni bir haber gibi duyurulan olayın, Hürriyet Gazetesi'nde "Ankara'nın İran'a karşı tarafsız denge politikası" olarak yorumlanması şaşkınlık yarattı. Ankara'nın dört ay boyunca Azeri halkını Tahran yönetimine karşı terör eylemlerine girişmeye çağıran CIA destekli bir kanala uydu yayını sağladığı gerçeğini görmezden gelen Hürriyet, kanalın İran'ın birbiri ardına gelen uyarıları neticesinde yayından kaldırılmasını ise Ankara'nın bir jesti olarak yorumladı. Siyasi gözlemciler, Tahran'ın içişlerine müdahale anlamına gelen bir eylemin, dört ay devam ettirilmesinin ardından gelen baskılar üzerine sona erdirilmesinin bir jest olarak adlandırılamayacağını vurguluyorlar.

Zira Ankara'nın İran'ın etnik yapısı üzerinden yürüttüğü dış politika, kanalın kapatıldığı Nisan ayının ardından da devam etti. Geçtiğimiz Mayıs ayı başında Ankara'ya bir ziyarette bulunan İranlı üst düzey yetkili Ali Laricani'ye tehdit dolu mesajlar verilmiş, ABD'ye kafa tutmaya devam etmesi halinde İran'ın savaşa girebileceği ve bölünebileceği ima edilmişti. İran uçaklarının Diyarbakır'da indirilip aranması ise iki ülke arasındaki soğukluk yaratmıştı.

Buna karşın aktif bir dış politika izleyen İran, süreç içinde Türkiye'nin saldırgan tavrını etkisiz hale getirmeyi başardı. Provokasyonlara yanıt vermeyerek iki komşu arasındaki gerilimi tırmandırmamayı tercih eden İran'ın ABD ve AB'ye karşı yürüttüğü başarılı diplomatik direnişin Türkiye halkının beğeni ve saygısını kazandırdığı gözlemleniyor. İran'ın barışçı tavrı karşısında köşeye sıkışan ve inisiyatifi kaptıran Ankara'nın aylar önce olmuş bir olayı "jest" diye piyasaya sürmesi, Başbakan Tayip Erdoğan'ın Tahran ziyareti öncesinde Türkiye'nin elini güçlendirmeyi amaçlıyor.  

yazici   mail