www.soL.org.tr
İran’dan Suriye ve Irak’a çağrı
21 Kasım 2006, Salı
resim

DIŞ HABERLER İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecad, Suriye ve Irak devlet başkanlarını Irak'taki durum ile ilgili görüşmeye çağırdı. ABD'li yetkililer ise, İran'ın çağrısına kuşkuyla yaklaştıklarını belirterek, barışın söz ile değil "icraat" ile geleceğini söylediler.

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı hafta sonu gerçekleştirilecek olan zirveye resmi olarak davet etti. Üç devlet başkanının bir araya geleceği zirve öncesi açıklama yapan dört İranlı milletvekili, zirvenin amacının "Irak'ı iç savaşın eşiğine getirmiş olan ve tüm bölgeye yayılma riski taşıyan şiddetin önüne geçilmesi için üç ülke arasındaki olası işbirliğinin geliştirilmesi" olduğunu açıkladı.

Suriye'den davete ilişkin resmi bir açıklama henüz gelmezken, Iraklı bir parlamenter, Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin İran'ın davetini resmi olarak kabul ettiğini ve 25 Kasım günü Tahran'a gitmeyi planladığını açıkladı. Başbakan Nuri El Maliki'ye yakınlığı ile tanınan Dava Partisinden milletvekili Ali El Edib ise konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "İran, Suriye ve Irak, bölgenin tümüne hakim güvenlik ve istikrarsızlık sorununu tartışmak için üç ülke arasında bir zirve planlamaktadır" şeklinde konuştu.

 

ABD'nin "icraat" beklentisi

İran'ın zirve çağrısı üzerine açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tom Casey, "Böyle bir zirvenin başarılı olabilmesi için Suriye ve İran'ın tavırlarının değişmesi gerekli" dedi. Irak'ta barış ortamının sağlanması konusunda komşu ülkelerin duyarlı olmasının ve diyalog girişimlerinde bulunmasının sevindirici olduğunu belirten Casey, İran'ın "doğru söyleyip farklı davranan" bir diplomatik geçmişe sahip olduğunu söyleyerek İran yönetimini diplomatik olarak ifade ettiklerini gerçekleştirmemekle suçladı. Ayrıca konuşmasında Irak'ta güçlenen direnişin komşu ülkeler tarafından desteklendiğini ima eden Casey, "Suriye ve İran'ın sadece sözde değil, Irak'taki silahlı örgütlere yardım etmeyi keserek icraatta bulunmasının bölgede barış için zorunlu olduğunu" vurguladı.

ABD'nin direnişin güçlenmesi ile tamamen kontrolü kaybettiği Irak konusunda komşu ülkeleri göreve çağırması ve diplomatik girişimlerde bulunmasının ardından, özellikle İran'ın Irak'ın geleceğini ABD işgali karşısında bir odak oluşturarak tartışma girişimleri dikkat çekiyor. ABD'li yetkililerin sürekli olarak Suriye ve İran'ı direniş örgütlerine yardım etme ve direnişçilerin sınırdan geçmesine göz yumarak "terör"e destek vermekle suçlaması ise, bu iki ülkenin diplomatik alanda gücü kırma ve ABD çıkarlarına ters düşecek bir işbirliğine girme ihtimalini engelleme çabası olarak yorumlanıyor.

yazici   mail