www.soL.org.tr
Bakanlar Kurulu toplandı
21 Kasım 2006, Salı
resim

HABER MERKEZİ Bakanlar Kurulu toplantısı ardından dün bir açıklama yapan Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, selden etkilenen bölgeler için hazırlanan kararnamenin imzaya açıldığını, ayrıca KOBİ'lere getirilen affa ve vergi iadesi konusunda hazırlanan kanun değişikliklerine ilişkin bilgi verdi.

Çiçek, basın mensuplarına yaptığı açıklamada selden etkilenen vatandaşlara yardımla ilgili bir kararnameyi imzaya açtıklarını belirtti. Sel felaketinin üzerinden haftalar geçtikten sonra Bakanlar Kurulu'nun gündemine aldığı kararname ile, selden zarar görenlerin tarım borçlarının bir yıl süreyle ertelendiğini, çiftçilere tohum ve daımzık hayvan verileceğini, tarımsal kredi faiz oranlarında yüzde 25-60 arası indirim yapılarak kredi kullandırılacağını, tarımsal amaçlı kooperatif borçlarının bir yıl süreyle erteleneceğini söyledi. Ayrıca çiftçilere ödenecek primlerin de öne çekileceğini söyledi. Çelik, selden zarar gören yerlerde oturulamaz durumdaki konutların yerine TOKİ tarafından konut yaptırılacağını da söyledi.

Çelik, basın toplantısında Anadolu Yaklaşımı olarak bilinen KOBİ'lerin mali sektöre olan borcunun yeniden yapılandırılması konusunu da ele aldıklarını ve konuyla ilgili tasarıya son şeklini vererek imzaya açtıklarını söyledi. Böylece KOBİ olarak adlandırılan şirketlere ödemedikleri vergi ve sigorta borçları için af getirilmiş olacak.

Gelir Vergisi Kanunu'nda değişiklik öngören tasarıyı da ele aldıklarını belirten Bakan Çiçek, bunun ilk ayğının ücretlilerin vergi iadesinin uygulamasına son verilmesi olduğunu söyledi. Çelik, çalışanların bu işten gelir kaybıyla çıkacakları yönündeki açıklamalar üzerine, vergi indirimleri yoluyla bu azalmanın telafi edilebileceğini iddia etti.

  

Bahçeli ile Öcalan

Bakanlar Kurulu'nda iç ve dış gelişmeleri de değerlendirdiklerini söyleyen Çiçek, Pazar günü yapılan kongrede yeniden genel başkan seçilen Devlet Bahçeliye de yüklendi. Çiçek kongrede de Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan F tipi bir hapishaneye naklinin istendiğini hatırlattı ve Öcalan'ın da İmralı'dan çıkmaya çalıştığını ve İmralı'daki tecrit koşullarını AB üyesi ülkelere anlatarak buradan kurtulmak istediğini de iddia etti.

MHP'ye özel olarak yüklenen Cemil Çiçek, sözlerine şöyle devam etti:

''Bu konuda yapılan açıklamaların sağlıklı bilgiye dayandığı kanaatinde değilim. Halbuki biz Bilgi Edinme Kanunu çıkardık. Böylesine hassas konularda açıklama yapmadan önce nezaket gösterip sorulabilse biz her türlü bilgiyi veririz. Değerlendirmeleri sonra herkes kendisi yapabilir. Ama böyle eksik bilgiye dayalı olarak kamuoyunda tartışıldığında yanlış anlamalara sebebiyet veriyor, gerginliklere sebebiyet veriyor.

Basında çıkan haberlere ve kongrede yapılan konuşmalara göre Sayın Bahçeli, ki kendilerini tebrik ediyorum, bir defa daha MHP Genel Başkanlığı'na seçilmiştir, inşallah güzel hizmetler yapar.

Şimdi, Sayın Genel Başkan'ın söylemi ile terörist başının özlemi örtüşüyor. Çünkü terörist başı da orada kalmaktan rahatsız. Avukatları aracılığı ile veya başka türlü, 'burada tecrit yapılıyor' tarzında Avrupa Birliği makamlarına da zaman zaman başvurular var. Oradan biran evvel başka cezaevlerine nakledilmesi konusunda talepleri var. Şimdi o taleple kongredeki söylem üst üste örtüşmüş oluyor. Bu çok doğru değildir. Çünkü onun orada kalması 57. Hükümet'in verdiği bir karardır. Bir devlet kararıdır. Dolayısıyla AK Parti iktidarı döneminde alınmış bir karar değildir.

Niye 57. Hükümet aldı? O kararın gerekçesini biran evvel o kararda imzası bulunanların, o kararı verenlerin çok daha iyi takdir edeceğini düşünüyorum.

Dolayısıyla bu konuları böyle tartışmak fayda getirmez. Zaten terör Türkiye'de rahatsız edici bir konudur. Bunu her gün tartışma gündeminde tutmak bence farkında olmadan o konuyu şu veya bu şekilde toplumda bir gerginlik vesilesi yaparız.

ekrar ifade ediyorum. Terörist başının özlemi ile Sayın Bahçeli'nin söylemi üst üste oturmuş bulunuyor, örtüşüyor."

Finlandiya'nın Kıbrıs'la ilgili olarak Türkiye'den beklentilerinin sorulduğu Cemil Çiçek şöyle konuştu:

"Bu iyi niyetli çabaları biz de anlıyoruz, buna yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ama adım atması gereken Türk tarafı, Türkiye değildir. Tecrit kaldırılsın. Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan insanlar ne yaptı, ne etti ki bu kadar haksızlığa mağruz kalmaktadır. Bunun cevabını da herhalde Avrupa Birliği makamlarının vermesi gerekir. Biz bulunduğumuz noktadayız. Geriye adım atmamız da bu konuda mümkün değil.''

yazici   mail