Belçika Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından az sayıda gazeteciye konuşan Talat, ''görüşme talebinin Belçika'dan geldiğini'', ''Belçika tarafının görüşme öncesinde basına bilgi verilmesini istemediğini'' ve ''görüşmenin Dışişleri Bakanlığı yerine bağlı bir enstitüde gerçekleştiğini'' anlattı.

Talat, ''AB'nin bütün kurumlarında Rumlar var. Gerçek dışı bilgilerle AB'yi bombardımana tutuyorlar. Onlar da bunları bize soruyorlar. Bütün ön yargıları kırabildiğimizi sanmıyorum. Ama bizi dinleyince şok oluyorlar. Etkileniyorlar. Verdiğimiz bilgiler onları şaşırtıyor'' diye konuştu.

Belçika'nın Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nü desteklediğini fakat içeriği konusunda fazla bilgisi olmadığını kaydeden Talat, ''Bunları (Karel De Gucht'a) anlattım. Bologna sürecini konuştuk. Bologna sürecini imzalayanlar arasında Belçika'da ayrı ayrı Valonlar ve Flamanlar var. Bu yüzden bizi daha iyi anladıklarını ve olumlu olacaklarını düşünüyorum'' dedi.

Rum kesimi ve Yunanistan dışında AB'nin diğer üyelerinin kararlı durmaları halinde Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün oy çokluğu esasına göre kabul edileceğini savunan Cumhurbaşkanı Talat, AB Dönem Başkanı Almanya'nın kendilerine verdiği bilgiye göre ''uygulanabilir, pratik, kapalı Maraş gibi kapsamlı çözümün unsurlarını içermeyen'' bir yaklaşımla çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.

"Rumların Almanya'dan çekindiklerini düşünüyorum'' diyen Talat, Almanya'nın Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nü geçirmeyi başaramaması halinde ''işlerin zora gireceğini'' ifade etti.

KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Rum limanlarının kullanımı söz konusu olması halinde ''doğrudan ticaretin dolaylı ticarete dönüşeceği'' uyarısında bulunarak mevcut Yeşil Hat Tüzüğü'yle bile bunun teorikte mümkün olsa da ''Güney'e kamyonların geçemediği ortamda'' uygulanabilirliği bulunmadığını sözlerine ekledi.