www.soL.org.tr
YDD, BOP ve Türkiye
Özgür Müftüoğlu 23 Ekim 2007, Salı

Son günlerde Türkiye üzerine oynanan oyunların en çabuk ortaya çıkan sonucu toplum içerisinde milliyetçi tepkilerin artması oldu. Bu aşamadan sonra beklenen, tepkilerin sokağa ve oradan da devletin izleyeceği politikalara yansımasıdır. Sokağın ve devletin bu süreçte göstermesi beklenen tepki daha önceden öngörülebilir bir durumdur. O halde öngörülebilir olan bu durumun kimler tarafından hangi amaçlarla yaratıldığı son derece önemli bir soru olarak ortada durmaktadır. Bu soru cevaplanmadan verilecek her düzeydeki tepki, bu durumu yaratanların amacına ulaşmasından başka hiçbir işe yaramayacaktır.

Türkiye üzerinden oynanan oyunun sonucu olarak beklenen şüphesiz Türkiye’nin bütününde etnik bir çatışma yaratmak ve çatışmayla oluşan karmaşa arasında da uluslararası sermaye ve onun çıkarlarının temsilcisi olan ABD’nin projelendirdiği Yeni Dünya Düzeni (YDD) doğrultusunda bir adım daha atmaktır. Özü itibari ile kapitalist sistemin sürekliliğini sağlamak ve ABD’nin kapitalist sistem üzerindeki egemenliğini sürdürmek amacını taşıyan YDD ve onun parçaları olan BOP, GOP gibi yapılar, Türkiye’de mevcut iktidar başta olmak üzere devlet içindeki kimi yapılarca da desteklenmektedir. Diğer bir ifade ile Türkiye’de devletin çeşitli kademelerindeki temsilcileri Türkiye üzerine oynanan oyunların önemli bir kısmının içerisinde doğrudan ya da dolaylı biçimde yer almıştır. Örneğin, BOP'un (Büyük Ortadoğu Projesi) ana çerçevesinin çizildiği NATO toplantısı 2004 yılı Haziran ayında İstanbul’da Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilmiştir. Öte yandan, Türkiye’nin Başbakanı hâli hazırda BOP’un eş başkanıdır ve bu durum her vesile ile kendisi ve yandaşları tarafından bir övünç kaynağı olarak dillendirilmektedir.

Bugün söz konusu erkânın, içinde yer aldıkları projeler ile Türkiye üzerinde oynanmakta olan oyun arasında bağlantıyı ne ölçüde kurabildiğini bilmiyorum!.. Ancak, bu projelerin dünyanın birçok coğrafyası gibi Anadolu topraklarının üzerinde de bir kardeş kavgasına dönüşeceği endişesini bu ülkenin emekçileri, sosyalistleri ve kapitalizm belasının farkına varmış namuslu insanları yıllardır haykırmıştır. Ama bu ülkenin iktidar sahipleri, kişisel ya da siyasi çıkarları uğruna bu haykırışa kulak vermek bir tarafa bu haykırışı kesmek için olmadık baskı yöntemleri uygulamışlardır. Bu baskıları destekleyen ya da baskılara karşı çıkmayan yığınlar da maalesef bugün milliyetçi duygularla sokaklarda bu oyunun bir parçası haline gelmektedir.

Sözün özü: Türkiye üzerinden oynanan oyunun anlaşılabilmesi ve buna karşı konulabilmesi ancak bu oyunun ardındaki büyük planın algılanması ve sorgulanması ile mümkündür. Kapitalist sistem ve onun egemen güçleri ile işbirliği içinde onların kurguladığı bu oyundan kurtulmak mümkün olmayacaktır.

yazici   mail
Nereye?
Aydemir Güler
1990'lı yıllar!
Kemal Okuyan
Sabrın sınırlarını zorlamak
Orhan Aydın
YDD, BOP ve Türkiye
Özgür Müftüoğlu