www.soL.org.tr
İşgal şirketlerinin sicili
21 Kasım 2007, Çarşamba

Başta Irak ve Afganistan olmak üzere ABD ordusunun saldırdığı, işgal ettiği coğrafyalara onunla birlikte özel şirketler de gidiyor. Yeniden yapılandırma adı altında bölgenin kaynaklarını yağmalayan, sivilleri katleden bu şirketlerin faaliyetleri yargıdan da muaf tutuluyor.

soL ABD'nin Irak ve Afganistan'da dağıttığı ihalelerde ilk sırayı alan Halliburton ve ona bağlı bir şirket olan Kellogg, Brown and Root (KBR) ABD yönetimiyle yakın ilişkiler içerisinde olan ve haklarında çok sayıda iddialar olan şirketler.

ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in 1995-2000 yılları arasında başkanlığını yaptığı Halliburton, 1990'lardan itibaren ABD ordusunun giriştiği bütün operasyonlarda onun yanı başındaydı. Ordunun yiyecek, giyecek, barınma gibi ihtiyaçlarının özelleştirilmesinin fikir babalığını da yapan Dick Cheney, Halliburton şirketiyle bu süre boyunca milyarlarca dolarlık kazanç sağladı. Sadece Irak'ta 2004-2006 yılları arasında şirketin aldığı ihale miktarı 16 milyar dolara ulaştı. Bu ihalelerin alınmasında Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in rolü olduğuysa herkes tarafından kabul ediliyor. Cheney resmi olarak 2000 yılında şirketten ayrılmış olsa da sonraki yıllarda da kendisine ödeme yapıldığı ortaya çıktı. Irak'taki işler için ABD ordusuyla Halliburton arasında ilk imzanınsa 2001 yılında 11 Eylül saldırılarının öncesinde atılmış olması çeşitli senaryolara zemin hazırlıyor.

Halliburton'ın yolsuzluklarıyla ilgili iddialar artık bir gerçek halini almış durumda. Örneğin, BBC'nin hazırladığı "Irak'ın kayıp milyonları" adlı belgeselde Halliburton'a geniş yer ayrılıyor. Şirketin Irak'ta yaptığı işlerin hiçbir kaydının tutulmadığı, bütün harcamaların şişirildiği şirketin kendi çalışanlarınca aktarılıyor.

Savaştan beslenmek, deyince ilk akla gelen şirket olan Halliburton ve ona bağlı KBR yolsuzluklarının kamuoyuna yansıması üzerine yoğun eleştirilerin hedefi oldular ve haklarında, kamuoyu baskısıyla bazı davalar açıldı. Bunun sonucunda Halliburton bu yılın Nisan ayında KBR ile bağlarını kopardığını açıkladı. Şirket aynı zamanda Dubai'de de bir merkez ofis açtı. Bu hamlelerin yasal takipten uzaklaşmak amacıyla yapıldığı belirtiliyor.

Kiralık katillikten para kazananlar
Son zamanlarda işlediği cinayetlerle, yolsuzluklarla kamuoyunun yakından tanıdığı Blackwater da Irak pastasından aslan payını alan şirketlerden. Adları "özel güvenlik şirketi" olsa da kiralık katiller sürüsü olarak faaliyet gösteren şirketlerin en bilinenlerinden olan Blackwater son olarak Eylül ayında Irak'ta 17 sivilin öldürülmesiyle gündeme gelmişti. ABD'nin işgalden sonra kurduğu Geçici Koalisyon Yönetimi altında benimsenmiş bir yasa uyarınca bu şirketler yargıdan muaf tutulduğu için bu katliamı yapanlar da herhangi bir kovuşturmaya uğramadılar.

ABD Temsilciler Meclisi İnceleme ve Hükümet Reform Komitesi'nin geçtiğimiz günlerde yayımlanan ve Blackwater'ın konumunu inceleyen 15 sayfalık raporunda, son 3 yılda rastgele adam vurmaktan, uyuşturucu ve alkol kullanımına kadar varan çeşitli sebeblerden ötürü, şirketin 122 kişiyi işten kovduğu ve yol açtığı problemlere rağmen ABD hükümetinden çok yüksek miktarda para almayı sürdürdüğü belirtildi.

Uygunsuz davranışlar yüzünden kovulan 122 kişi, Blackwater adına Irak'ta çalışanların yedide birini oluşturuyor ve bu da, şirketin çalışanlarının "kalitesiyle" ilgili bir fikir veriyor.
Rapora göre Blackwater, 2005 yılından bu yana Irak'ta toplam 195 silahlı çatışmaya karıştı. Olayların yüzde 80'inden fazlasında, Blackwater güvenlik elemanlarının, ilk ateşi açan olduğu belirtildi.

Komite raporunda, "Blackwater'ın ateş açtığı bu olayların büyük çoğunluğunda, güvenlik elemanları, hareket halindeki bir araçtan ateş açtılar ve açılan ateşin ölü ve yaralılara neden olup olmadığını tespit etmek için olay yerinde durmadılar" denildi.

Rapora göre Blackwater, Irak'taki performansı sorgulanmasına rağmen, ABD hükümetinden büyük paralar kazanmayı sürdürdü. ABD'li diplomatların korunmasından sorumlu olan şirket, 2001 yılından bu yana federal kontratlardan 1 milyar dolardan fazla kazandı. Sadece 2004-2006 yılları arasında ABD Dışişleri Bakanlığı, bu şirkete 832 milyon dolar ödedi.

Blackwater, 1997 yılında kuruldu ve ABD Dışişleri Bakanlığı'nın iş yaptığı üç büyük güvenlik şirketi arasında bulunuyor.

Diğerleri, Dyncorp ve Triple Canopy. Rapora göre Blackwater'ın silahlı çatışmaya karıştığı olayların sayısı, diğer iki şirketin karıştığı olayların sayısının toplamını bile aşıyor.

ABD ordusunun yanı başındalar
DynCorp'un, özelikle Kolombiya'da birçok kontrgerilla faaliyetine katıldığı biliniyor.

Irak yağmasından da büyük pay alan DynCorp'un bir yandan da usulsüz yollardan büyük paralar kazandığı anlaşıldı. Örneğin, Irak polisinin eğitimi için kendisine verilen 1,2 milyar doların "kaybolduğu" Ekim ayında ortaya çıktı.

Afganistan işgaline de en baştan beri katılan DynCorp sürekli kötü muamele ve işkence suçlamalarının hedefi oldu.

Diğer "güvenlik şirketleri" gibi DynCorp da çok sayıda yabancı uyruklu kişi çalıştırıyor. Dünyanın çeşitli yerlerinden parayla topladığı insanları ABD çıkarları uğruna işgal coğrafyalarına gönderiyor. Özellikle Latin Amerika'dan adam topladığı belirtilen DynCorp'un Şili'de faşist diktatör Pinochet döneminde görev yapan eski askerlere büyük ilgi gösterdiği biliniyor.

DynCorp'un karıştığı en çarpıcı olaylardan biriyse çalışanlarının 1999 yılında Bosna'da kadınların seks kölesi haline getirilerek satılmalarında rol aldıklarının ortaya çıkması oldu. Bu olayın ortaya çıkmasını sağlayan çalışanların işine son verildi. Bu işin içinde yer alanlarsa hiçbir zaman yargılanmadılar.

yazici   mail