www.soL.org.tr
Sözün bittiği yer
Orhan Aydın 4 Mart 2008, Salı

Her şeyin bir sınırı vardır. Sabrın da öyle. Siyasi erk, bu toplumun sabrını sınamaya kalktıkça kaybedecektir.

2 Mart günü Kadıköy İskele Meydanı'nı dolduran ve insanlık için umutların yitmediğinin kanıtı olan buluşma, sabrın sınırlarının zorlandığının ifadesidir.

AKP medyası tam on beş gündür; öğrencilerden, işçilere, emekçilerden, işsizlere ve sanatçılara kadar hepimizi, "provokatör" ilan etme yarışına girdi.

Amerikalı F. Gülen efendinin kapı kulları ile, Tayyip efendinin yemledikleri bir ağızdan bağırıyorlar. Utanmadan, bu ülkede her şeyin "güllük gülistanlık" olduğunu dillendirip, "susmayı" öneriyorlar. Oysa işleri kolay değil. Arkasına saklanıp, dişlerini gösterdikleri, Amerikan örtüsünün delindiğinin farkında değiller.

Haksızlıklara, hırsızlıklara, yolsuzluklara, namussuzluklara karşı kayıtsız kalmayan yurtseverleri karalamaya çabalıyorlar.

Anlaşılan odur ki; AKP'nin ülke halkına yaşattıklarının üstünü örtme yollarından biri de bu ülkenin onurlu yurttaşlarını karalamaktan geçiyor. Bunu yapmak için de her yolu deniyor. Elinin altındaki basını, vurucu tim olarak kullanışını birlikte izliyoruz.

Kadıköy iskele meydanından 20 bin kişi, "AKP'yi istemiyoruz" diye bağırınca ak ile kara, anında ortaya çıkıverdi.

Sanki, basın baskına uğramıştı.

Üç-dört kamera ve göstermelik gönderilmiş muhabirler.

Aynı gün, ülkedeki yayın kuruluşlarının hemen hepsi, kayda değer tek kare haber yayımlamadılar. Herhalde, olup bitenlerin "hiçbir haber değeri yoktu"

Buna kargalar bile güler.

AKP'li medya, işini "iyi yaptığını" ve bu ülkenin yoksul emekçilerini, yurtseverlerin bu buluşmasından haberdar etmeyerek "kötülükten kurtardığını" düşünüyorsa aldanıyor. Sonuç ortadadır.

Sistemin yarattığı tüm olanaksızlıkları delerek gerçekleştirilen buluşma, yoksulların ve yurtseverlerin umutlarının tükenmediğinin açık ve kararlı ifadesidir.

AKP'nin ülke halkına yaşattığı bu kara rüyadan, birlikte uyanarak, tüm pislikleri yine birlikte temizleme kararlığı gösteren insanlığın yalnız olmadığı ise açıktır.

Toplumsal mücadeleler tarihi, bazı dönüşüm ve sıçrama noktaları ile de anılır.

AKP karanlığından kurtulma kararlılığının tarihi ise, 2 Mart 2008 olarak not düşürülebilir.

Ve bizler, yani sanat alanlarının orta yerinden yaşama müdahale etme kararlığını gösteren sanatçı kardeşlerim, yeniden ve inatla bilin ki yalnız değiliz.

Çünkü; 2 Mart'ta Kadıköy İskele Meydanı'ndaki bu çoğul, aslında işçi kardeşliğidir, barıştır, eşitliktir ve özgürlüktür.

Ve mücadele tarihinde, yan yana söylenen sözlerin bir değeri vardır.

İşte bu yüzden, uygarlığın düşmanları yalnızlaşacaklardır.

AKP'nin üstündeki kara örtü, kaldırılmıştır. Artık yalancı çırılçıplaktır.

Ülke topraklarına yapışmış, yoksulun kanını emen kenelerden kurtulmak, yeni ve daha aydınlık bir ülke yaratmak için yalnızca ilk adımdır.

[email protected]

yazici   mail