HABER MERKEZİ Eğitim Sen üniversite öğrencilerinin profilini ve üniversite hakkında öğrenci görüşlerini ortaya koymak için yaptığı araştırmanın sonuçlarını dün açıkladı. Araştırmaya göre üniversite öğrencilerinin ifade ettiği en temel problem paralı eğitim olurken, öğrencilerin büyük bir yoksulluk içerisinde üniversite eğitimlerini tamamlamaya çalıştığı ortaya çıkıyor.  

Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer tarafından dün sendikanın genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında açıklanan verilere göre araştırmaya ODTÜ, Yüzüncü Yıl, Çukurova, Ankara, Karadeniz Teknik ve Cumhuriyet üniversitelerinden toplam bin 480 öğrenci katıldı.

Araştırmaya göre, üniversitelerde okuyan öğrencilerin yüzde 59,1’i il merkezi ve yüzde 28,7’sinin de ilçe merkezi doğumlulardan oluşurken, bucak-köy doğumlular öğrencilerin sadece yüzde 12,1’ini oluşturuyor. Araştırma sonuçlarına göre eğitim ve fen-edebiyat fakülteleri öğrencileri daha az şehir kökenli; tıp, iktisadi-idari bilimler ve mühendislik-mimarlık fakülteleri ise daha çok şehir kökenli öğrencilerden oluşuyor.

Dinçer araştırmaya göre, lise türleri açısından cinsiyet grubundan yerleşimlere, üniversitelerden fakültelere her düzeyde farklılaşma ve ayrışma yaşandığına işaret ederken, eğitimine devam eden öğrencilerin yüzde 19’unun lise yıllarında bir işte çalışmış olduğunu, üniversitede eğitimine devam ederken çalışanların oranının yüzde 12,6 olduğunu ifade etti.

Öğrencilerin yüzde 93’ü dershaneye gitmiş
Eğitim Sen’in üniversiteler üzerine yaptığı araştırmanın dershane sistemine ilişkin bulguları hayli çarpıcı. Üniversiteye hazırlık döneminde, araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 93’ü dershanelere gittiğini, yüzde 13’ü özel dersler aldığını, yüzde 6,6’sı okuldaki kurslara devam ettiğini belirtiyor. Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin yaklaşık 20 ay dershaneye devam ettiği ifade edilirken, ÖSS hazırlığının yıllık maliyetinin ortalama 2 bin 358 YTL’yi bulduğu, bunun 20 aya yansıtılması halinde toplam 4,5 milyar civarında bir maliyet bulunduğu kaydediliyor.

Emekçi çocukları yoksullukla okuyor
Araştırmanın öğrencilerin yaşam durumuna ilişkin verileri de emekçi çocuklarının üniversite yaşamına dair önemli bilgiler sunuyor. Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 20,5’u ayda 199 YTL veya daha azı ile çalışırken, yüzde 65’i 399 YTL’ye kadar bir parayla geçiniyor.

Öğrencilerin yarısı gazete okumuyor
Araştırmada üniversite öğrencilerinin yüzde 3,9’u “hiç kitap okumadığını” belirtirken yüzde 34’ü “yılda beş veya daha az kitap okuduğunu” ifade ediyor. Ayrıca öğrencilerin yüzde 50,3’ü “düzenli olarak günlük gazete okumadığını” belirtiyor.

Araştırma, öğrencilerin örgütlenme durumlarına ilişkin de çeşitli verilerde ortaya koyarken, öğrencilerin yüzde 37’si çeşitli “öğrenci organizasyonlarında” yer aldığını ifade ediyor. “Herhangi bir toplumsal-siyasal örgütlenme içinde yer almadığını” ifade eden öğrenci oranı ise yaklaşık yüzde 83’ü buluyor.

Öncelikli sorun paralı eğitim
Araştırmada öğrencilerin yüzde 50’si üniversitelerin öncelikli sorununu “öğrenim maliyetinin yüksekliği”, yüzde 40’ı “öğrenci ve akademisyenlerin yeterli diyalog kuramaması” olarak görürken, öğrencilerin yüzde 40'ı “YÖK’ün tümden kaldırılmasından yana” olduğunu ifade ediyor.

Emperyalizm ve bağımlılık diğer temel sorunlar
Araştırmaya katılan öğrenciler, Türkiye’nin öncelikli sorunları arasında en başta bağımlılık olmak üzere yoksulluk ve yolsuzluk, askeri ve antidemokratik uygulamalar gibi konuları sayıyor. Dünya için ise emperyalizm başta olmak üzere açlık-yoksulluk, paylaşım, rekabet, çıkar çatışmaları (barış), militarizm, savaşlar, dini ve etnik yarılmalar, kaynak ve çevre sorunları, yolsuzluklar ve antidemokratik gelişimler belli başlı sorunlar olarak öğrenciler tarafından ifade ediliyor.

AB konusunda ise öğrencilerin yüzde 39’u üyelikten yana görüş belirtirken, yüzde 49’u AB’ye karşı eğilimde olduğunu ifade ediyor.