www.soL.org.tr
Tarımda bağımlılık=Ülkenin bağımlılığı
19 Eylül 2006, Salı

soL Bugün TBMM'ye sunulması planlanan Avrupa Birliği 9. Uyum Paketindeki yasalar arasında yer alan "Tohumculuk Kanunu" tasarısı hakkında görüşünü aldığımız TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Gökhan Günaydın, tasarı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tohumculuk alanında dışa bağımlılığın tüm tarımı dışa bağımlı hale getireceğini söyleyen Günaydın, "tarımda bağımlılık, ülkenin bağımlılığıdır" dedi.

"Tekellere devredecekler"
Tasarı ile birlikte tohum geliştirme ve üretim faaliyetlerinin özel sektöre devrinin amaçlandığını belirten Günaydın, yerli şirketlerin sermaye ve teknoloji yetersizliğinden ötürü yabancı tekellerle halihazırda işbirliği içinde olduklarını belirtti. Bu işbirliğinin büyük ölçüde "tekellerin hakimiyeti" biçiminde gerçekleştiğini söyleyen Günaydın, yeni yasayla gündeme gelen patent düzenlemelerinin "tohum mülkiyet haklarının tekellere geçmesinin önünü açağını" belirtti.

Günaydın, "Türkiye'de 13 bin bitki çeşidi yetişiyor. Bunların 3 bin tanesi endemik, yani dünya üzerinde yalnızca Türkiye'de yetişiyor. Yeni yasa, ülkeye ait tüm bu değerlerin patentleme yoluyla birer meta olarak özel sektöre, yani uluslararası tekellere geçmesine yol açacak. AB'nin dayattığı bu düzenleme ile birlikte, bunların yetişip yetişmemesi tamamen onların inisiyatifine kalacak. Monsanto, Syngenta, vb. uluslararası tohum tekellerinin şirket politikalarına bağlı olarak bunların çok büyük bir kısmının üretimine son verilebilir. Ülkedeki bitki çeşitliliği kurutulabilir. Büyük ihtimalle, bu topraklara uygun olan türlerin üretimine son verilerek, bu şirketlerin ürettikleri tohumları ithal etmek zorunda kalacağız" açıklamasında bulundu.

"Tahribat büyük"
Türkiye'nin tohum üretiminde son yıllarda artan bir şekilde dışa bağımlı hale geldiğini vurgulayan Günaydın, "Şu ana kadar ‘genetiği değiştirilmiş tohumların' ithali yasaktı. Yeni yasa, genetiği değiştirilmiş tohum üretimine izin veriyor. Geçtiğimiz yıl 100 bin imza toplayarak karşı çıktığımız bu karar, tekellerin baskısıyla bugün Meclis'e sunuluyor" dedi.

Tüm dünyada tartışma konusu olan genetiği değiştirilmiş tohumların, insan sağlığına etkilerinin yanı sıra üretimi de bağımlı hale getirdiğini vurgulayan Günaydın, "Bu tohumların içinde terminatör genler mevcut. Yani yasayla birlikte üretici, ektiği üründen tohum elde edemeyecek; her yıl tekrar tohum almak zorunda kalacak" açklamasında bulundu. Günaydın, üretimdeki bu bağımlılığın tarıma ek yükler getirerek tahribat yaratacağını savundu.

"Tohum üretimi kamusal bir iştir"
Türkiye'de sebze tohumunda yüzde 90, tahıl ve hububat tohumunda yüzde 25 oranında yabancı tohumların kullanıldığını belirten Günaydın, yeni yasanın neden olacağı olumsuz etkinin bu tablodan okunabileceğini söyledi.

Tahıl ve hububat alanında dışarıya bağımlılığın nispeten düşük görünmesinin nedenini, bu sektorde tohum üretiminin düşük kârla gerçekleşmesinden kaynaklandığını belirten Günaydın, "Tahıl ve hububat tohumu üretmek kârsız olduğu için yabancılar bu alana girmiyorlar. Bu alanlarda daha çok yerli tohumlar kullanılıyor. Ancak son yıllarda TAGEM ve TİGEM gibi kamu tohum kuruluşlarının özelleştirilmesi ya da tasfiye edilmesiyle yerli tohum araştırma ve üretim faaliyetleri sekteye uğradı. Yeni tohumların geliştirilmemesi ve mevcut tohumların giderek verim kaybetmesi yüzünden tahıl ve hububat sektörü çöküşe terkediliyor" dedi.

Günaydın, "‘Avrupa Birliği istiyorsa iyidir' gibi bir kanaat yerleştirilmeye çalışılıyor. Oysa ki, bu düzenlemeler Avrupalı tekellerin lehine, Türkiye tarımının ise aleyhine olan düzenlemeler. Tüm toplumun yararı için, tohum üretimini kamu tarafından gerçekleştirilmelidir" dedi.

ZMO, Meclis'e sunulacak Tohumculuk Kanunu tasarısı ile ilgili olarak bugün bir basın açıklamasında bulunacak.

 

yazici   mail