www.soL.org.tr
DTP'lilere suikast iddiası
23 Ocak 2008, Çarşamba

PKK'ye yakın kaynaklar operasyonun DTP'lilere suikast hazırlığı nedeniyle yapıldığını ortaya attılar. Bu operasyonun yürütücüsü olan Fethullahçı örgütlenmenin suikast girişiminin tüm Kürt halkına dönük olduğunu hatırlamakta yarar var.

soL PKK’ye yakın haber kaynaklarından Fırat Haber Ajansı İstanbul'daki operasyonun DTP'lilere yönelik suikast hazırlığı nedeniyle yapıldığını iddiasını ortaya attı. Ajans, İstanbul Emniyetine yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, 1,5 yıldır teknik takibi yapılan operasyonun DTP'lilere yönelik suikast ihbarı nedeniyle başlatıldığını belirtti. İddialara göre Veli Küçük ve ekibi Leyla Zana'nın da aralarında yer aldığı çok sayıda Kürt siyasetçiye yönelik suikast planı hazırladı. Planın uygulama aşamasında operasyon başlatıldı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suç Bürosu ekipleri 16 ay boyunca soruşturma dosyasında ismi geçen çete üyelerini teknik takibe aldı. Teknik takibi oluşturulan dosya yaklaşık iki buçuk ay önce Beşiktaş'taki Ağır Ceza Mahkemesindeki görevli savcıya gönderildi.

Dosyayı inceleyen savcılık elde çok fazla somut delilin bulunmadığını belirterek operasyon yapamayacağını bildirdi. Ancak Emniyet suikast planında tetikçi olarak görev alan kişiyi geçen hafta yakalayarak önce gözaltına aldı. Tetikçi cezaevine konulurken, savcılığa da yeni deliller sunuldu. Savcılığa iletilen deliller arasında tetikçinin, DTP Genel Merkezi civarında gelip gidenleri kameraya aldığı ve bazı önemli isimlere suikast yapılacağı iddiası da bulunuyor. Fırat Haber Ajansı’na göre isimler arasında kapatılan DEP eski milletvekili Leyla Zana, DTP Meclis Grup Başkanı Ahmet Türk, DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve gazeteci Fehmi Koru'nun da ismi geçiyor.

DTP Meclis Grup Başkanı Ahmet Türk’ün dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada sarf ettiği, “Bu olayı (Hrant Dink cinayetini) çözemezseniz, yarın belki bizden biri de hedef olabilir, ‘ben devletim’ diyen insanlar da hedef haline gelebilir” şeklindeki ifadenin de rastlantı olmayabileceği belirtiliyor.

Aynı konuşmada Ahmet Türk’ün “türbanı özgürlük olarak değerlendiriyoruz” diyerek AKP’ye verdiği destekle ve uzun süredir izlenen çizgiyle birlikte düşünüldüğündeyse son operasyonla birlikte esmesi beklenen “özgürlükler” rüzgarına ilk kapılanlardan birinin de DTP olabileceği belirtiliyor.

Bununla birlikte operasyonun önemli bir boyutu olan kontrgerilla faaliyetlerinin yeniden düzenlenmesinin özellikle Kürt illerini kapsadığına dikkat çekiliyor. Son operasyonda doğrudan Emniyet içindeki Fethullahçı örgütlenmenin rol oynadığı belirtiliyor. Hrant Dink cinayetinin ardından, kontrgerilla faaliyetlerinde Fethullahçıların kazanmaya başladığı etkinlik kamuoyu gündemine gelmişti. Fethullahçıların “Güneydoğu atağı”nın da sadece patronların çıkarmasıyla, kesilen kurbanlarla sınırlı olmadığına dönük işaretler alınıyor. Bölgede daha kontrollü bir kontrgerilla faaliyetinin yürütülmesi için adımlar atıldığı, Matkap operasyonu ya da Hizbullah’a dönük operasyonların da bununla ilişkili olduğu belirtiliyor. Bu faaliyetin mutlaka İslami tonlar taşıyacağına işaret edilirken, bunun Kuzey Irak’ta da İslami paramiliter örgütleri güçlendirme hedefiyle uyumlu olduğu belirtiliyor.

yazici   mail