HABER MERKEZİ Milli Eğitim Bakanlığı’nın beyni konumundaki Talim ve Terbiye Kurulu’nun (TTK) Başkanı İrfan Erdoğan dün görevinden istifa ettiğini açıkladı. Erdoğan’ın ayrılmasında Bakan Hüseyin Çelik’le yaptığı son iki görüşmenin etkili olduğu belirtilirken, Çelik’le Erdoğan arasında bir süredir süren bir gerilimin olduğu kaydediliyor.

Erdoğan İstanbul Üniversitesi, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesinde görev yaparken Bakan Çelik tarafından 12 Mayıs 2006 tarihinde TTK’ya başkan olarak atanmıştı. Erdoğan dün istifasını duyurmak için yaptığı açıklamada, “Sayın Bakan ile son bir ay içinde yaptığımız iki görüşme çerçevesinde böyle bir yol ayrımına geldik. Bugün itibarıyla izne ayrılıyorum. Görevden ayrılmamla ilgili yazının Sayın Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmasını takiben İstanbul Üniversitesindeki görevime geri döneceğim” dedi.

Açıklamada Atatürk’e referans
Açıklamasında, “Başkanlığım süresince 1926 yılında yüce önder Atatürk’ün kurduğu bir Cumhuriyet kurumunu yönetmenin bilinciyle hareket ettim” sözlerine yer veren Erdoğan, Bakan Çelik’e de “Türk Milli Eğitim Sistemi için belirli çalışmaları yapmamı sağladığı için” gerekçesiyle teşekkür etti.

Erdoğan’ın istifasında, programlarda ve ders kitaplarında Atatürkçülük ile ilgili yer alması gereken konulardaki eksikliklerin tespiti ve giderilmesi için çalışma yapması nedeniyle Bakanlık çalışanlarıyla karşı karşıya gelmesinin etkili olduğu belirtiliyor. Erdoğan’ın yaptığı atama listesinin de Bakan Çelik ve Personel Genel Müdürü Remzi Kaya tarafından değiştirilmesi ve kadroların sıkı AKP’liler tarafından doldurulmaya çalışılmasının yaşanan gerginliği artırdığı belirtilirken, Bakan Çelik’in Erdoğan’ı yalnızlaştırarak istifaya zorladığı öne sürülüyor.

Erdoğan’ın, ayrıca geçen aylarda 40’a yakın öğretmenin ve daha önce de bazı daire başkanlarının bilgisi dışında görevinden alınmasına tepki gösterdiği belirtiliyor. Geçen yıl Eylül ayında da Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali İlker Gümüşel, Talim Terbiye’deki kadrolaşmanın dayanılmaz noktalara geldiği gerekçesiyle istifa etmişti.

AKP politikalarını benimsiyordu, ama yetmedi
Erdoğan’ın TTK Başkanlığı döneminde özelleştirmeciliğin ve gericiliğin damga vurduğu 17. Milli Eğitim Şurası, Ortaöğretime geçişte bir sınavı üç sınava çıkaran Ortaöğretime Geçiş Sisteminin getirilmesi gibi çalışmalar yapılmıştı. Erdoğan son geçiş düzenlemesiyle, okulların merkez haline geleceğini ve dershanelerin sayısının azalacağını iddia eden açıklamalar yapmış, bu açıklamalar daha şimdiden dershanelerde öğrenci sayılarının arttığını ifade eden eğitimciler tarafından şaşkınlıkla karşılanmıştı.

Erdoğan, son olarak Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin Antalya’da yaptığı sempozyumda “Bütün meslek liseleri kapatılmalıdır” şeklinde konuşarak kamuoyunun dikkatini çekmişti. TTK Başkanı Erdoğan’ın özelleştirme ve diğer birçok başlıkta Bakan Çelik’le görüşlerinde ayrılık bulunmadığı belirtilirken, Erdoğan’ın Bakan Çelik’in istediği AKP’ci kadrolaşma bağlamında çeşitli rahatsızlıklar yaşadığı ifade ediliyor. Erdoğan’ın geçmişte de MHP kökenli olduğu öne sürülenler arasında.

TTK’da AKP’li kadrolaşma artacak
Erdoğan’ın istifasının kabul edilmesinin ardından TTK Başkanlığı’na eski Başkan Yardımcısı Abdülvahap Özpolat’ın atamasının yapılacağı ifade ediliyor.

Özpolat’ın Bakan Çelik’le ve AKP’yle ilişkilerinin daha sıkı olduğu belirtilirken, Erdoğan’la arasında uzun süredir gerginlik olduğu belirtiliyor. Özpolat’ın daha önce de Bakan Çelik tarafından göreve getirilmek istediği konuşulurken, göreve gelmesiyle beraber TTK’da yaşanan kadrolaşmanın daha da hızlanması bekleniyor.

Özpolat TTK’daki Eğitim Sen üyelerine yönelik hukuk dışı uygulamalarıyla da gündeme gelmişti. Talim ve Terbiye Kurulu’nda, cemaatçi kimlikleriyle ön plana çıkan, abdest suyunun faydaları ile tarikat ve cemaatlerin övülmesini kitaplara taşıyanların etkili görevlere getirilmesinin planlandığı da Bakanlık’ta konuşulanlar arasında.