www.soL.org.tr
Terör sabıkaları kabarık
22 Mart 2008, Cumartesi

AKP’nin yaratmak istediği Türkiye’de, işçiler ölmeyecekleri kadar para alıp, bütün haklarından mahrum köle gibi çalışıyor; emeklilik bir hayal olup, hastaneye yolu düşen cüzdanını açmadan çıkamıyor. Tabi bunların hepsi iş “kazaları”ndan kurtulabilirlerse geçerli. AKP’nin piyasa terörü emekçilerin canına kastediyor.

soL AKP’nin ülkeyi zapturapt altına almaya çalışmasının gerisinde gittikçe şiddetlenen piyasa terörü yatıyor. Sadece 2008 yılıyla birlikte meydana gelen gelişmeler emekçilerin karşı karşıya olduğu saldırının boyutlarını ortaya koyuyor.

Kuşkusuz en güncel saldırı sosyal güvenlik sisteminde yapılacak değişiklikler. Bütün sağlık hizmetlerini paralı hale getiren, emekli olmayı zorlaştıran, kazanılmış birçok hakkı ortadan kaldıran bu değişikliklere emekçiler güçlü bir tepki gösterdiler. Bunun üzerine geri adım atma sinyali veren hükümetle sendika temsilcileri arasında bu hafta içinde görüşmeler yapıldı. Konuyla ilgili nihai kararın Pazartesi günü verileceği bildirildi. Hükümetin yasanın temel hükümlerinde herhangi bir değişiklik yapma niyetinde olmadığı biliniyor.

Piyasa terörünün diğer bir ayağı da emekçilerin en önemli haklarından biri olan kıdem tazminatının kaldırılması. AKP türlü ayak oyunlarıyla kıdem tazminatını fiilen kaldırmaya ve böylece patronları bir “yük”ten kurtarmaya çalışıyor.

AKP’nin ücretler üzerindeki baskısı da alabildiğine yoğunlaşarak sürüyor. İşçi ve emekçilerin ücretleri enflasyonun altında artış gösterir ve emekçilerin cebine yansıyan enflasyon açıklananın çok daha üzerinde olurken, AKP hükümeti patronların istekleri doğrultusunda “bölgesel asgari ücret” gibi girişimleri de gündemde tutuyor. Emekçilerin çok daha ucuza ve adeta köle gibi çalışmalarına yol açacak bu uygulamalarla AKP, asalak sermaye sınıfını ayakta tutmaya çalışıyor.

İşçiler sürekli ölüyor
Tersanelerde yaşanan ölümler işçilerin mücadelesiyle son zamanlarda çokça tartışılıyor ama herhangi bir sonuç alıcı adım atılmıyor. İşçileri temsilen kimsenin bulunmadığı ve tamamıyla bir patron kurumu olan Meclis, bu konuyu sadece tartıştı ve orada kaldı. İçlerinde AKP ve MHP’lilerin de olduğu tersane sahipleri işçilerin can güvenliğini sağlayacak asgari önlemler için bile kaynak ayırmak istemiyorlar. AKP Hükümetinin Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in işçilere dönük öfkesi ve bu öfkenin somutlaşmış biçimi olarak polis terörü hala akıllarda. Fakat ölümler devam ediyor; onca tepkiye rağmen AKP patronların kurduğu bu kölelik düzeni sürsün diye kılını kıpırdatmıyor.

Piyasa terörünün en büyük ayaklarından biri de özelleştirmeler. Özelleştirmeyi protesto eden Tekel işçilerine Ankara’da yapılan saldırı “özgürlükçü” AKP iktidarının hediyelerinden biri oldu. Elektrik, otoyol özelleştirmeleri sırada. “Yerel yönetimler reformu” olarak adlandırılan değişikliklerse diğer birçok sonucunun yanı sıra özelleştirmede bütün sınırların kalkmasıyla sonuçlanacak. Türkiye artık ülke olmaktan çıkıp, şirketler topluluğuna dönüşecek.

Kuşkusuz her şeyin sermayenin emrine tahsis edildiği bu sürecin en önemli sonuçlarından biri “iş cinayetleri”nin sadece tersanelerle sınırlı olmayan bir biçimde artış göstermesi. Özellikle AKP’li belediyeler artık bir cinayet örgütü gibi çalışıyorlar. Hafta içinde yine taşeron eliyle yapılan bir İSKİ projesinde doğalgaz patlaması sonucu bir çocuk hayatını kaybetti. Ardından Kahramanmaraş’ta bir hidroelektrik santralin meydana gelen kazada 4 işçi öldü. Bunlar, sürekli meydana gelen ve kaza denilen cinayetlerin sadece son günlerdeki örnekleri. Bunların hepsi de önlenebilir kazalar ve temel sebebi AKP’nin her şeyi patronların emrine sunmasıyla ortaya çıkan kar hırsı, denetimsizlik ve insan hayatını hiçe sayma.

Bu örnekler “piyasa terörü” kavramının bir metafor olmayıp emekçilerin hayatlarına kasteden bir gerçek olduğunu ortaya koyuyor. Terörist AKP’nin sabıka kaydıysa son derece kabarık.

yazici   mail