HABER MERKEZİ AKP ile Yargıtay arasında süren ve birkaç günden beri uzlaşma mesajlarının geçildiği gerilim dün iplerin AKP’nin elinde toplandığını gösteren gelişmelere sahne oldu. Hükümetin Yargıtay’a dönük kuşatmasının ardından MHP’nin pasıyla devreye giren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bir bildiri yayımlayarak işe başladı. Sonrasında Çankaya Köşkü’nde yapılan görüşmede Gül, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’e uyarı mesajları geçti.

Cumhurbaşkanı Gül, dün öğle saatlerinde yayımladığı bildiride, yoğunlaşan siyasi ve hukuki tartışmaları yakından izlediğini belirterek, “Sözkonusu tartışmaların Anayasamızın temel ilkelerini, ulusal çıkarlarımızı ve itibarımızı, milli birlik ve beraberliğimizi, ekonomik ve siyasi istikrarımızı zedeleyebilecek boyutlara varmamasına ve bunun gerektirdiği adap, usül ve düzeye özen göstermek sorumluluk duygu ve bilincine sahip bütün kişi ve kurumlar için geçerli olan bir görevdir” dedi.

Temaslar sürecek
Daha önce de görüşlerini çeşitli vesilelerle açıkladığını söyleyen Gül, şöyle konuştu:

“Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isterim ki, küresel ve bölgesel planda, önemli siyasi, ekonomik ve güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya olunan bu kritik dönemde ülkemizde yaşanan olaylar ile ilgili siyasi ve hukuki tartışmaların, halkımızın fedakarlığıyla sağlanmış olan istikrar, itibar ve kazanımlarımızın aşınmasına ve Türkiye'nin stratejik çıkar ve hedeflerinde ileride telafisi mümkün olmayan tahribatlara yol açmasına fırsat verilmemelidir. Temaslarım devam etmektedir ve edecektir.”

Cumhurbaşkanı Gül’ün Danıştay’a da davette bulunmayı planladığı, fakat bunun için Danıştay’daki başkanlık seçimlerinin sona ermesini beklediği bildirildi.

Gül ‘dikkatli’
Gül bu bildirinin ardından akşam üstü Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ile biraraya geldi. Çankaya Köşkü’nde gerçekleşen görüşme 40 dakika sürdü. Gül, görüşmenin ardından katıldığı bir toplantıda gazetecilerin AKP hakkındaki kapatma davasıyla ilgili sorularını, “Burada bir şey söylemek istemiyorum. Ne söylersem herkes başka istikamete çekebiliyor. Onun için söylediklerimi de üstü kapalı söylemeye çalışıyorum. Anlayan muhakkak en iyi şekilde anlıyordur” diye yanıtladı.

Gül, CHP tarafından “Cumhurbaşkanı kendisi de iddianamede muhatap, o yüzden devreye giremez” görüşünün savunulduğunu, bu konuda ne düşündüğünün sorulması üzerine, bu konu hakkında da konuşma niyetinde olmadığını belirtti. Gül, “Bu konuyla ilgili konuşmaya başlarsam bu farklı yerlere çekiliyor. Dikkatli olmak zorundayım” dedi.

Gerçeker ‘olumlu’
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker de görüşme sonrasında Hürriyet Gazetesi’ne bir açıklama yaparak “Sayın Cumhurbaşkanı ile görüş birliğine vardık. Bunu devletin geleceği açısından önemli gördük. Sayın Cumhurbaşkanı bu gerginliğin devam etmemesi için kendi takdir ettiği adımları atacak. Sanırım temaslarını sürdürecek” diye konuştu.

Gerçeker, “Bu gerginliğin devam etmemesi için üzerimize düşenleri konuştuk. Son derece olumlu ve sohbet havasında geçti. Sayın Cumhurbaşkanı gerek yargının sorunlarının çözümü gerekse gerilimin ortadan kaldırılması konusunda üzerine düşeni yapacağını söyledi” dedi. Gerçeker, “AB’ye sunulan reform taslağının geri çekilmesi gibi bir talepte bulunmadım” diye ekledi.

Gerçeker, geçtiğimiz hafta da “sıcak” mesajlar vermiş, “Kriz çıkarmayı amaçlamamıştık” demiş ve cumhurbaşkanından gelecek bir daveti kabul edeceklerini belirtmişti.

Devlet erkinin sözcüsü Çiçek
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Cumhurbaşkanı Gül'ün Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'i Çankaya Köşkü'ne davet etmesini, “Devletin birliğini, milletin birliğini ve bütünlüğünü temsil eden Sayın Cumhurbaşkanının olaylar karşısında böyle bir çaba içinde olması da kendi takdirleridir. İçeriğini bilemem ama faydalı bir görüşme olduğunu düşünüyorum” diye değerlendirdi.

Hükümet Sözcüsü Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Gül ile Gerçeker arasındaki görüşmenin sürdüğü sırada yaptığı açıklamalarda “Netice itibariyle yargı da bizimdir, hükümet de bu ülkenin hükümetidir. Parlamento da bu ülkenindir. Dün açıkça da ifade etmeye çalıştığım gibi, devletin bu 3 erki biri diğerinin hasmı değildir, düşmanı değildir, rakibi değildir, alternatifi de değildir. Anayasaya göre herkesin görev, yetki ve sorumlulukları bellidir” diye konuştu.

AKP, MHP ve Cumhurbaşkanlığı arasında paslaşmalar
Çiçek’in hakkında olumlayıcı net ifadeler kullanmamasının Gül’ün girişiminin sonuç alıcı olması açısından önemli olduğu belirtiliyor. Gül ile AKP arasında bir gerilim olduğu, örneğin Gül’ün AKP’yi türban yasasıyla ilgili uyardığına ilişkin haberler, AKP’nin elindeki cumhurbaşkanlığı-hükümet ikilisinin daha rahat hareket etmesini sağlıyor. Yine Gül’ün devreye girmesine ilişkin önerinin de MHP’den gelmesi dikkat çekiyor. Daha önce de kritik anlarda bu tip öneriler getiren MHP’nin hem “AKP’ye oyun oynamış olmakla” suçlandığı hem de “can simidi” olarak değerlendirilebilecek bir öneriyi dile getirdiği görülüyor. Gül’ün devreye girmesinin AKP tarafından önerilmesi halinde baştan sonuçsuz kalacağına işaret edilerek MHP’nin bu dönemeçte hem bir paratoner rolü oynadığı hem de AKP vantrilokluğunda ağzını oynattığı öne sürülüyor.