DIŞ HABERLER ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Michael McConnell, Latin Amerika'da demokrasinin en çok tehlikede olduğu ülkelerin Venezuela ve Bolivya olduğunu, Küba'da ise rejimin daha baskıcı bir hal aldığını dile getirdi.

McConnell önceki gün ABD Senatosu'nda yaptığı konuşmada Venezuela ve Bolivya'da demokrasinin büyük bir tehdit altında olduğunu dile getirdi. İki ülkenin başkanları Hugo Chavez ve Evo Morales'in popülaritelerini kullanarak muhalefeti yok etmeye çalıştıklarını iddia eden McConnell, devlet başkanlarının bu şekilde iktidarları üzerindeki denetim imkanlarını ortadan kaldırmayı hedeflediklerini belirtti.

McConnell, Chavez'in 3 Aralık seçimlerinde tekrar işbaşına gelmesiyle Bolivarcı Devrim sürecini hızlandırdığını vurguladı ve Bolivarcı Devlet Başkanı'nın gerçek dışı ve bilinçli olarak çarpıtılmış haberler yaptığı gerekçesiyle televizyon kanalı RCTV'nin lisansını yenilemeyeceği açıklamasının demokrasiye aykırı olduğunu belirtti.

Chavez'in tüm dünyadaki ABD karşıtı politikacıların en tehlikelilerinden biri olduğunu söyleyen McConnell, Venezuela liderinin Latin Amerika'da ve dünyada ABD'nin etkisini azaltma girişimlerine devam edeceğini belirtti.

Ölümden medet umanlar...
McConnell konuşmasında Küba'yı da hedef gösterdi. Başkan Fidel Castro'nun Küba üzerindeki hakimiyetinin büyük ihtimaller sona ereceğini öne süren istihbarat şefi, Castro sonrası geçiş döneminin daha şimdiden başladığını iddia etti.

"Bu yıl büyük ihtimalle Fidel Castro'nun Küba'daki hakimiyetinin sonu olacak, ancak ölümünün ardından hemen olumlu değişimler yaşanması pek olası değil" diye konuşan McConnell, Fidel'in aktif görevden çekilip yetkilerini kardeşi Raul'a devretmesinden bugüne uzanan sürede, Raul Castro'nun iktidarını sağlamlaştırdığını itiraf etti.

McConnell'in Latin Amerika'daki "düşman ülkeler" listesine Küba ve Venezuela'nın yanı sıra Bolivya'yı da eklemesi, ABD'nin önümüzdeki dönemde Latin Amerika'daki sosyalist ve bağımsızlıkçı iktidarlara karşı daha saldırgan ve bütünsel bir politika izleyeceğine işaret ediyor.