www.soL.org.tr
Şimdi zamanıdır
Kemal Okuyan 21 Kasım 2007, Çarşamba

Çürüme var, toplumsal alanın dincileştirilmesi var, bencillik var, duyarsızlık var, umutsuzluk var... Türkiye’nin gerçekliği... Ancak ülkemizin bundan ibaret olamayacağını hep söyledik, direnene, arayış içinde olana cesaret vermek, çaresizlikten çareye geçişe yardımcı olmak ve bütün bunların ötesinde, “gerçek” devrimci değerleri de boğmasın diye, müdahale kanallarını açık tutmak da var. 

Bıkıp usanmadan denenmeli, toplumsal duyarlılık noktalarına yoğunlaşılmalı, direnç oya gibi işlenmeli... 

Belli aralıklarla “gerçek”in ne kadar gerçek olduğunu test edecek ölçekte ona yüklenilmeli... 

Belediyelerin sokak aydınlatmasında harcanan elektriğin bedelini ödememeleri üzerine, elektrik dağıtım şirketleri bu parayı konutlardan tahsil etmeye karar vermiş. Uzun süredir gündemdeydi, şimdi AKP’nin en arsız zamanıdır, deneyeceklerdir. Tepkilere ilişkin de bir denemenin zamanıdır. 

Telekom’da greve çıkanların küçümsenemeyecek bölümünü oluşturan MHP eğilimli işçilerin, “ülküdaşları”nın ve “devlet”lerinin kendilerine sahip çıkmamasının şaşkınlığını yaşadıkları görülüyor. İçlerinden bazılarının “biz meğer Amerika’nın köpeğiymişiz” değerlendirmeleri yaptığı söyleniyor, bazılarını ve sendikanın ufkunu aşmaya başlayan Telekom işçilerini yüreklendirmenin de zamanıdır. 

Kimi ülkelerde birkaç yıldır uygulanan, pasaport kuyruklarının sınıflandırılmasına Atatürk havaalanında da geçildi. Daha fazla para ödeyerek üst sınıf koltuklarda uçan yolcular kendilerine ayrılmış bölümlerde, beklemeden polis kontrol noktasından geçerek Türkiye’ye giriş yapıyorlar. Böylece patron kısmı işçilerle aynı muameleyi görmüyor, zengin olanın kamu hizmetlerinden yararlanmada da ayrıcalıklı olacağı ilan ediliyor. Unakıtan her şeyi özelleştiriyoruz demişti, polis teşkilatı da bu şekilde özelleşmiş oluyor. Yakışır... 

AKP’nin bu uygulamayı başlatmasına hiç şaşırmıyoruz ama buna sinirlenen birçok yolcunun hır çıkardığını, şikayet dilekçesi yazdığını öğreniyor, biraz şaşırıyor ve seviniyoruz. Daha çok sevinebilmek mümkün müdür, buna bakılmalıdır. Zamanıdır... 

Zamanıdır çünkü, AKP de şimdilerde bu toplumu rehin alırken kullandığı akıl dolu yöntemlerin ne kadar kalıcı sonuç verdiğini test etmeye hazırlanmaktadır. “Satın alıyorlar” diye basite aldığımız politikalar aslında emekçi kitlelerle doğrudan bağ kuran, yoksullara şimdiye kadar görmediklerini verir gibi yapan ince bir stratejinin parçasıydı. AKP şimdi bunun bedelini ödetirken, yine ince hesaplar yapacak ama Türkiye “ne yaparsak yediririz” noktasında mıdır, bunun yanıtı henüz yoktur.  

Yemeyizin ölçeği, çapı ve yeşerme noktaları ortaya çıkarılmalı, daha önemlisi “yemeyiz”ciler hızla çoğaltılmalıdır. 

Türkiye’nin emekçilerin damga vurduğu bir balans ayarına acil gereksinimi vardır. Şimdi bunun tam zamanıdır. 

[email protected]

yazici   mail