Şu anda Afganistan'da bulunan 3 bin Alman askeri ne yapmaktadır? Hindikuş dağlarında vatanı mı savunuyorlar? Seçkin askerlerden Achim Wohlgethan'ın söylediklerine inanırsak oradaki askerlerin her şeyden önce umutsuzca alkole karşı mücadele verdiğini söylemek gerekir. Paraşütçü, geçen Perşembe Berlin'de tanıtılan "Son İstasyon Kabil" adlı kitabında Kabil'de bulunan askeri depoya yapılan saldırının aynı gecesi olan 1 Mayıs 2002 gecesinden sonra yaşananları "topçu saldırısı" olarak ifade ediyor. "Banyo kabinine doğru giderken karşımda havan topu saldırısı sonrasında görülebilecek bir manzara ile karşı karşıyaydım. Her yerde, baktığım her yerde askerler bira çadırı banklarında, kum torbalarının üzerinde hatta caddelerde ve yollarda yatıyordu. Sodom ve Gomore! Wohlgethan'ın kendisi de ağır şekilde alkolün etkisi altındaydı. "Sanırım kuru bir havluyu silah olarak kullanan üç yaşındaki bir çocuk bile beni yenebilirdi."

Alman askerler için en azından 2002 yılına kadar İslami terör tehlikesi çok büyük bir tehdit değildi. Wohlgethan Kabil'in kuzeybatısında bulunan Kaddafi Janjalani'nin liderliğinde Ebu Seyyaf gurubunun sözünün geçtiği Paghman'da askeri devriyeleri organize ediyordu. Ebu Seyyaf El Kaide örgütüne bağlı bir isim olarak biliniyordu. "Kırda huzurlu yaşamın tadını çıkarıyorduk, öyle ki kendimizi Toskana ve Binbir Gece'nin karışımı bir ortamda zannediyorduk. Öyle görünüyordu ki Kaddafi Janjalani kendi topraklarındaki misafirleri iyi ağırlamak istiyordu." Batı yanlısı yönetimin kontrolünde olan başkent Kabil'de ise adı geçen bölge ile kıyaslandığında tam bir bataklık manzarası hakimdi. Wohlgethan bir gece görüşü aleti ile Hamid Karzai'ye bağlı orduda genç askerlerin kıdemli olanlar tarafından şiddet eylemlerine maruz kaldığını gözlemleyebiliyordu.

Kitap tam da Birinci Dünya Savaşı'nda Ruslarla çarpışan Alman askerlerine ve daha sonra farklı dillerde farklı cephelerde emperyalist ülkelerin askerlerine moral kaynağı olan Lilly Marleen şarkısını dinlerken ağlayan adamların ağzına layık bir tarzda yazılmış. Bu arada aralara bombalı olaylar da serpiştirilmiş. Wohlgethan ve diğer seçkin askerler 2002 yılında işgal altındaki bölgenin dışında belirlenmiş görevlerini yerine getirdiler ve Alman meclisinin iradesine karşı hareket ettiler. Bu olay düzinelerce kez yaşandı. İşgal altındaki bölgenin dışında yaşanan olaylar ayrıca Hollanda Kolordu Komando Birlikleri'nde de yaşandı. 2002 yılının Ağustos ayında Wohlgethan kendini Kabil'in güneyinde 12 tane Afganlı'nın meçhul şekilde öldürüldüğü bir görevin içinde buldu. Eski çavuş ayrıca Almanya Askeri Karşı İstihbaratı Servisi'nde (MAD) aktif olarak görev aldığını ifade etti. Bu şekilde eski çavuş sözde silah ticareti yapanlara ve silah yapımı gerçekleştirilen yerlere karşı çalışan casus askerlerden olduğunu da bildirdi. Ancak yurtdışında yapılan MAD operasyonlarına 2004 yılında yasal olarak izin verildi.

Wohlgethan ayrıca koruma birlikleri olarak bilinen ISAF askerlerinin sivil halka karşı muamelesinin ne kadar insanlık dışı olduğunu da bildiriyor. Askerler bir bölgede mayın oluğu olmadığını kontrol etmek istediğinde aç bir çocuğun önüne elma fırlatıyorlarmış. "Çocuk elmanın peşinden koştuğunda herhangi bir patlama yaşanmıyorsa bölgenin temiz olduğuna ve mayınlanmamış olduğuna karar veriliyordu." Mayın patlarsa da çocuk şansına küsüyordu.