www.soL.org.tr
Kayıkçı dövüşü sürüyor
20 Eylül 2007, Perşembe

Anayasa tartışmaları bu kez rektörler ve hükümeti birbirine düşürdü. Rektörlerle Başbakan Erdoğan arasında ağız dalaşına dönüşen tartışmanın merkezine türban yerlişti. Egemenlik devri söz konusu edilmiyor. YÖK Teziç de tartışmayı AB "normlarına" referansla sürdürmeyi tercih ediyor.

resimHABER MERKEZİ Anayasa tartışmaları sürerken, sürece bu kez rektörler ve AKP arasındaki gerilim damga vurdu. Karşılıklı iddialarda bulunan tarafların, Avrupa Birliği’ni referans almaları ve Birlik’e yetki devrini tartışmamaları dikkat çekiyor.

“Anayasa çalışmaları ertelensin”
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç Başkanlığında olağanüstü toplanan Rektörler Komitesi, Anayasa değişikliği çalışmalarının halkoylaması yapılıncaya kadar ertelenmesini istedi.

Teziç, AKP'nin hazırlattığı anayasa değişliği taslağının katılımcı demokratik yollara başvurularak tamamlanacağı vaatlerinin inandırıcılıktan uzak olduğunu savunarak, “Anayasa değişikliği girişimine bir an önce ara verilerek, 21 Ekim 2007 günü yapılacak olan halk oylaması ve devamında öngörülen 11. cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili hukuki belirsizliğin de açıklığa kavuşturulmasından sonra siyasi partilerin katılımıyla yeni bir sürecin başlatılması isabetli olacaktır” dedi.

Yeni Anayasanın tek parti tarafından hazırlanıyor olmasının demokratik olmadığını vurgulayan Teziç, “Mevcut uygulama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından, AB norm değerleriyle uyumlu bulunduğunu” söylerek, Anayasaya türban maddesinin eklenmesine karşı çıktı.

Teziç’in yetki devri konusunda bir açıklamada bulunmaması ve hukukun üstünlüğünü AB’de araması dikkat çekti.

“Rektörler kendi işine baksın”
“Halk bizi seçti” hamasetini sürdüren Başbakan Tayyip Erdoğan ise, “Rektörler kendi işine baksın” diye konuştu. Halkın kendilerini seçtiğini vurgulayan Erdoğan, “Rektörler bir araya gelmiş, eğer Türkiye'de anayasayı yapma görevi rektörlere aitse o zaman zaten TBMM'nin varlığının hiçbir anlamı yoktur. Bırakalım onlar götürsün bu işi. Kusura bakmasınlar, herkes yerini, konumunu bilecek” dedi.

Erdoğan, rektörlerin AİHM ve AB konusundaki açıklamaları konusunda açıklama yapmazken, turban kaynaklı endişelerin yersiz olduğunu, “tersten düşünüldüğünde başkalarının mağdur olduğunun görüleceğini” vurguladı.

“Yasak yasal olmasın”
YÖK ve Başbakan arasındaki tartışmaya dahil olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, yetki devrini de telaffuz eden isim oldu. Ancak Yalçınkaya'nın da AİHM'yi saymadan geçemediği görüldü.

Yalçınkaya, türbanı vurgulayarak “yasak fiiller Anayasada yer almamalı” diye konuştu.

Yalçınkaya, “Hukukun üstünlüğünün kabul edildiği çağdaş ülkelerde, yargı organlarınca ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince, Anayasa ve yasaların verdiği görev ve yetki çerçevesinde yasak getirilen fiillerin yasalarda, hele hele Anayasa'da değişiklikler yapılarak yasal hale getirilmemesi gerekmektedir.”

Anayasada öngörülen yetki devirlerini de eleştiren Yalçınkaya, üyelikle sonuçlanıp sonuçlanmayacağı bile belli olmayan AB sürecinde, ulusal egemenliğin AB kurumları ile paylaşılmasına ilişkin çekinceleri olduğunu vurguladı.

Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) bir kısım üyelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisince seçilmesi kuralının yargıyı siyasallaştıracağını kaydetti.

yazici   mail