Diplomasiye inandıklarını belirten Rice, UAEK'nin işinin diplomasi olmadığını belirtti ve örgütün, ABD'nin de yönetim kurulu üyesi olduğu teknik bir kurum olduğunu ifade etti. Bu şekilde ABD siyasetinin belirgin bir rol oynadığı kuruma sopa gösteren Rice, hiç kimsenin İranlılardan yerine getirmesini istedikleri yükümlülükleri azaltamayacağını da sözlerine ekledi.

Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'in İran ile ilgili “En kötü şey olan savaşa hazırlıklı olunmalı” açıklamalarını yorumlayan Rice, ABD Başkanı George W. Bush'un masadaki seçenekleri hazır tuttuğunu belirtmekten geri kalmadı.

Aynı gün içinde İran Hava Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Muhammed Alevi de yarı resmi Fars ajansına yaptığı açıklamada, bütün İsrail topraklarını vurabilecek uzun menzilli füzelere sahip olduklarını söyledi. Alevi, İran'ın Cruise füzelerine karşı durmasının mümkün olmadığı yönündeki iddialar üzerine, bu füzelere karşı çok gelişmiş savunma sistemlerine sahip olduklarını, muhtemel bir saldırı durumunda ellerindeki füzelerle "çok sert" yanıt vereceklerini kaydetti. İranlı general, İsrail'in İran'a saldırma ihtimaline ilişkin "Bunlar siyonist rejimin psikolojik savaş teknikleri. Bu rejimin İran'a saldıracak gücü yok. Çünkü onlar gerçek güçten yoksunlar. Bize saldırmaları çok uzak bir ihtimal. Ama biz bütün ihtimallere karşı önlemlerimizi aldık, ülkemizi savunmaya hazırız" diye konuştu.

"Bütün İsrail topraklarını vurabilecek uzun menzilli füzelere sahibiz, ayrıca savaş uçaklarımızla da İsrail'i vurabiliriz" ifadesini de kullanan Tuğgeneral Alevi, "İsrail'in, İran füzeleri ve savaş uçaklarından nasıl bir darbe yiyeceğini iyi bildiğini" de söyledi.

İran-Irak savaşının başlangıç yıldönümünde kutlanan Kutsal Savunma Haftası dolayısıyla ayrı ayrı birer bildiri yayımlayan Devrim Muhafızları ve Silahlı Kuvvetler de "düşmanın her türlü olası saldırısına hazır olduklarını" belirtti.

ABD yönetimi ise "Tahran'ın İsrail'i bombalama planı bulunduğunu” öne sürerek, Alevi'nin sözlerini "yararsız" ve "neredeyse kışkırtıcı" olarak nitelendirdi. Beyaz Saray sözcüsü Dana Perino, "İran'dan gelen bu tür yorumların faydasız olduğunu düşünüyorum. Yapıcı olmadığı gibi neredeyse kışkırtıcı" diye konuştu.

Savaş kışkırtıcılığı kimin işi
ABD hükümeti İsrail’in savaş kışkırtıcılığı yapmadığını iddia ederken, İsrail uçakları önceki gün Lübnan’ın güneyinde görüldü. BM’nin ateşkes kararına karşın Lübnan’ın hava sahasını ihlal eden İsrail uçakları iki haftadır bölgede tur atıyor ve bölgede yaşayanların endişe duymasına neden oluyor.

Savaşa mazeret bir iddia
İngiliz Jane’s Defense dergisi ise, Suriye’de Temmuz ayında gerçekleşen büyük patlamanın İran ve Suriye’nin ortak füze denemesi sırasında meydana geldiğini öne sürdü. Suriye resmi haber ajansı SANA’ya dayandırılan haberde, Halep kenti yakınlarında bir askeri tesisteki mühimmat deposunda meydana gelen patlamada 15 askerin öldüğü belirtildi. Söz konusu patlamaya terörist bir saldırının değil ısınan bir kazanın neden olduğu yazılırken, olayın aslında uluslararası yasalara göre kullanımı yasak olan hardal gazı başlığı takmak amacıyla Scud C tipi füzelerde yapılan testler sırasında meydana geldiği iddia edildi.

Söz konusu haberde, vücutlarının koruyucu kıyafetlerle örtünmeyen bölümlerinde ağır kimyasal yanıklar oluşan İranlı mühendislerin, ciddi biçimde yaralandıkları ve onlarca İranlı askeri mühendisin öldüğü öne sürüldü. İngiliz savunma dergisi, Şam yönetiminin patlama konusunda yerel medyayı susturduğunu ve İranlıların yardımıyla füze üretilen tesisteki kanıtları da imha ettiğini ileri sürdü.

Esad: ‘İsrail ciddi değil’
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ise, İngiliz Muhafazakar Parti heyetini kabulü esnasında çıkar sağlamaya yönelik barış inisiyatiflerini değerlendirmesinin olanaksız olduğu mesajını verdi ve Ortadoğu'daki barış sürecine taraf olanların ciddi olması gerektiğini söyledi.