www.soL.org.tr
Türkiye’de sınıflar kırılmış!..
Özgür Müftüoğlu 11 Aralık 2007, Salı

Sayın Cumhurbaşkanımız Türk-İş Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada “Türkiye’de sınıfların kırıldığını, eskiden olan ayrımların bulunmadığını, Türkiye'nin açık bir toplum haline geldiğini” söylemiş. Sayın Cumhurbaşkanının bu sözlerini duyduğumda önce kulaklarıma inanamadım. Düşünsenize Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin sınıfsız bir toplum olduğunu söylüyor. Bu ne demektir? Bu açıkça, Türkiye’de kapitalist üretim sisteminin var olmadığının ilanıdır. Diğer bir ifade ile Karl Marx’ın kapitalizm sonrasında öngördüğü toplumsal sistemin diğer bir söyleyişle komünizmin Türkiye’de yaşam bulduğunun en yetkili ağızdan ifadesidir.

Sayın Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir iktisat doçenti olmasa bu sözleri ne anlama geldiğini bilmeden sarf etmiş olduğunu düşünebiliriz ama bu açıkça Sayın Cumhurbaşkanının bir iktisatçı bilim insanı olduğu gerçeğini inkar anlamına gelir ki haşa bu kimsenin haddine düşmez. Zira bir iktisatçı olarak Sayın Cumhurbaşkanı çok iyi bilir ki, sınıfların ortadan kalkması ancak, üretimde sermaye ve emeğin ayrışmadığı, dolayısıyla sermayenin emek üzerinden artı değer elde etmediği, ücretin ve kârın olmadığı bir üretim sisteminde gerçekleşebilir.

Oysa, gerek sermayeye gerekse emekçilerin durumlarına dair resmi ve gayrı resmi istatistikler ile sokaktaki durum göstermektedir ki içinde bulunduğumuz dönemde emek ile sermaye arasındaki çelişki ve buna bağlı olarak da sermayenin emeği sömürü düzeyi tarihte hiç olmadığı kadar ileri seviyededir. Öte yandan yine açıkça görülmektedir ki sermaye sınıfını temsil eden örgütler, kendi sınıfsal çıkarları doğrultusunda devleti ve toplumu baskı altına alma konusunda son derece etkindir.

Eldeki tüm veriler Türkiye’de sınıfları tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar keskin bir biçimde gösterdiği halde Sayın Cumhurbaşkanımız acaba neden Türkiye’de sınıfların ortadan kalktığından söz etmektedir?

Eminim Sayın Cumhurbaşkanı bu sözleri bir işveren toplantısında sarf etmezdi. Çünkü, kendi sınıfsal çıkarlarının son derece farkında olan onun mücadelesini yürüten sermayedarlar karşısında çok komik duruma düşerdi. 1930’lu, 40’lı yıllarda sıkça kullanılan “sınıfsız toplum” söyleminin bir işçi toplantısında sarf edilmesinin nedeni o zamanlarda olduğu gibi emek sömürüsünü gizleme çabalarıdır. Emekçilerin haklarına karşı saldırının en yoğun olduğu bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın bu söylemi, önümüzdeki süreçte sömürünün çok daha yoğunlaşacağı yönünde de önemli bir göstergedir.

yazici   mail
Tek kale maç
Aydemir Güler
Ortalık toz duman…
Orhan Aydın
Türkiye’de sınıflar kırılmış!..
Özgür Müftüoğlu