www.soL.org.tr
TÜSİAD'dan pastaya ayar isteği
28 Mayıs 2008, Çarşamba

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ yaptığı açıklamada özelleştirme gelirlerinin kamu harcamaları yoluyla AKP'nin seçim yatırımı olarak kullanılmasına düzenleme talep etti. "Popülist olup reformlardan sapmayalım" diyen Yalçındağ emperyalist odakları yanına alarak kamu kaynaklarından pay istiyor.

HABER MERKEZİ TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Yalçındağ, "Reform sürecinde geriye gidiş, ekonomik politikalarda ise yıllardır unuttuğumuz popülist uygulamalar dönemine geri dönüş işaretleri görmekteyiz" dedi.

Emek düşmanlığında AKP'yle buluşan TÜSİAD'ın kamu varlıklarının tasfiyesiyle ortaya çıkan rantın kamu yatırımları vasıtasıyla AKP'li işadamlarına kaynak olarak aktarılmasına karşı kendi payını istediği belirtiliyor. TÜSİAD'ın bu bölüşüm üzerinden reform başlıklarını kullanarak AKP'yi terbiye etmeye çalıştığı düşünülüyor.

Yalçındağ, TÜSİAD'ın "Türkiye Sanayisine Sektörel Bakış" raporunun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada hükümetin uyguladığı ekonomi politikalarından son zamanlarda yaptığı değişiklikleri, 'popülist uygulamalar' olarak nitelendirerek şöyle konuştu: "Reform sürecinde geriye gidiş ekonomik politikalarda ise uzun yıllardır unuttuğumuz, popülist uygulamalar dönemine geri dönüş işaretleri görmekteyiz. Aslında kaynakların suni popülist önlemlere başvurulması, Türkiye'de her zaman karşı karşıya kaldığımız ve her seferinde de kaybettiğimiz olaylar olmuştur. Bu uygulamalar normal ekonomik şartlarda genel refah düzeyinin artışına katkıda bulunabilecek önlemler olarak düşünülebilir."

TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, şirketlerin faaliyette bulundukları sektörlerde rekabet güçlerini düşüren bazı temel sorunların başında enerji maliyetleri ve enerji temininin geldiğini dile getirerek, diğer faktörleri de ulaştırma ve lojistik altyapısının güçlendirilmesi, işgücü maliyetlerinin yüksekliği, kalifiye eleman teminindeki sorunlar, ithal hammadde fiyatlarının yüksekliği ve kayıt dışılık olarak sıralalarken TÜSİAD'ın emekçilerin ücretlerini yüksek bulduğunu bir kez daha belirtmiş oldu.

Kriz geliyor kaynaklar sınırlı
Makro ekonomik istikrarın devamı ve reform sürecinin mikro reformlarının genişleyerek devam etmesinin önemine dikkat çeken Yalçındağ, şunları kaydetti: "Oysa maalesef bugün itibariyle reform sürecinde geriye gidiş, ekonomi politikalarında ise popülist uygulamalar dönemine geri dönüş işaretleri görmekteyiz. Aslında kaynakların daraldığı bu ortamda suni popülist önlemlere başvurulması Türkiye'de her zaman karşı karşıya kaldığımız ve her seferinde de kaybettiğimiz olaylar olmuştur. Bu uygulamalar, normal ekonomik şartlarda genel refah düzeyinin artışına katkıda bulunacak önlemler olarak düşünülebilir. Ancak, dünyada ekonomik krizin yaygınlaştığı ve derinleştiği Türkiye'mizde makro ekonomik dengelerin bozulma eğilimine girdiği bir ortamda karşımıza çıkan bu kararlar kabul edilebilir nitelikte değildir.

Son dönemin bazı kararlarını hatırlayalım. Belediyelere bütçeden aktarılacak pay 4 milyar YTL arttırılıyor. Özelleştirme gelirleri borçları azaltmak yerine kamu yatırımlarında kullanılacak. İşsizlik sigortası fonu amacı dışında kamu yatırımları için kullanılıyor. SSK ve BAĞ-KUR prim borçlarına af geliyor. Banka borçları ve tarımsal krediler için sicil affı geliyor. Kamu ihale kanunu değiştiriliyor. Faiz dışı fazla oranı düşürülüyor.

Türkiye'nin iktisadi tarihinin de gösterdiği gibi bu tarz popülist uygulamalar hep kaşıkla verilenin daha sonra kepçeyle alınmasıyla sonuçlanmıştır. Dileyelim ki bu kez tarih tekerrür etmesin."

yazici   mail