soL Kurumsal yapısını inşa etme konusunda önemli mesafe kaydeden Avrupa Birliği (AB), "doğuya yayılma" başlığında iki seçenekle karşı karşıya. Emperyalist güç olarak ABD'yle rekabet edebilir hale gelmeyi arzulayan Almanya ve Fransa Rusya'yı "kapsamayı" amaçlarken, AB içindeki yerini koruma kaygısıyla ABD'ye sırtını dayayan eski sosyalist, yeni AB üyesi ülkeler de, Rusya'yı kuşatma planını savunuyorlar.

Polonya'nın başını çektiği Rusya karşıtı Orta Avrupa ülkeleriyle, Rusya'yla bölge kaynaklarının kullanımı konusunda çıkar çatışması yaşayan İsveç'in hazırladığı "Doğu Ortaklığı" projesinin, ABD'nin Doğu Avrupa'da Rusya'yı kuşatma projesiyle örtüşmesi tesadüf değil.

AB içinde ABD'nin sözcüsü konumundaki Orta Avrupa ülkelerinin sunduğu proje, Ukrayna, Moldova, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan'ın "Doğu Ortaklığı" adı altında AB'ye bağlanmasını, Rusya ve Belarus'unsa dışarıda bırakılmasını öngörüyor.

Son olarak Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in 5 günlük Rusya ziyaretiyle gündeme gelen, Moskova-AB yakınlaşmasını savunan merkez ülkelerse, Rusya'yı dışarıda bırakan seçeneği reddediyorlar.

Bu bağlamda dün bir açıklama yapan Avrupa Parlamentosunun (AP) ikinci büyük grubu Sosyalistler, "Doğu Ortaklığı" projesinin Türkiye ve Rusya'sız hayata geçirilemeyeceğini bildirdi.

AB'nin doğu komşularıyla işbirliğinin "ilişkileri güçlendirmenin ötesine geçmesi gerektiğini" vurgulayan Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Hannes Swodoba, "(İşbirliğinde) amaç çevre ve göç gibi sorunlar yanında güvenlik konusunu da ortak çözümler bulmak olmalıdır. Bu da Türkiye ve Rusya'sız mümkün olmaz" dedi.

Sosyalist gruptan yapılan açıklamada, AB'nin Polonya ve İsveç'in "Doğu Ortaklığı" önerisi yerine kendilerinin detaylarını önümüzdeki hafta açıklayacakları Karadeniz Birliğini hayata geçirmesi talep edilerek, Fransa'nın önerisiyle kabul edilen Akdeniz Birliğinin ardından AB için en az Akdeniz kadar önemli Karadeniz'de de birlik ihtiyacının zorunluluk haline geldiği belirtildi.