www.soL.org.tr
Sınıf bilinci
İlker Belek 19 Şubat 2007, Pazartesi

Sınıfın bilinci nasıl oluşur? Bu soru önemli. Çünkü sınıf tutumu ve mücadelesi bilincin üzerine gelişecek. Kısacası, bilinç, tutum ve mücadele açısından gerekli koşul oluyor.

Bilincin oluşumunda belli tarihsel faktörlerin etkisi var. Bir başka deyişle sınıf bilincinin tarihsel bir arka planı var. Sınıf, bir konjonktürde, tarihsel bir bilinci devralarak, onun üzerine bir şeyler koyarak bilinçleniyor. Bugün bilinci etkileyen her şey tarihsel temelin üzerinde etki gösterebiliyor. Ve şüphesiz bilincin tarihsel temelini de bir dizi faktör oluşturuyor.

Durum böyle. Ancak kendimizi, bir an için, bugünle sınırlayalım. Bilincin tarihsel zeminini görmezden gelelim. Bugün, sınıf bilinci nasıl oluşuyor sorusuna odaklanalım.

Bilindiği gibi bu konudaki en önemli referans Lenin’dir. Lenin Ne Yapmalı’da sınıfın kendiliğinden siyasal bir bilinç geliştiremeyeceğini belirtmişti. O’na göre sınıf bilinci, sınıfa dışarıdan götürülmeliydi. Sınıfa bilinci dışarıdan götürecek özne de partiydi. Gramsci ise bu noktada aydınlara önemli rol biçmiş ve organik aydın tanımını getirmişti.

Lenin partinin sınıfa bilinç taşıma işlevinde özellikle siyasal eğitime, ajitasyon ve propagandaya son derece büyük bir önem verir. Ne Yapmalı’da sayfalar boyunca bunu tanımlar ve döne döne işin önemine vurgu yapar. Amacı partiyi, bütün organlarıyla ve militanları bütün enerji ve yaratıcılıklarıyla işçi sınıfıyla temasa zorlamak, deyim yerindeyse partiyi sınıfın içine gömmektir.

Ancak buradan sınıfa bilinç taşımanın salt pedagojik bir işlev olduğu sonucu çıkarılmamalı. Özne siyasi çalışmada bilincin sıçramalı karakterini hep göz önünde bulundurur. Sınıfın bilinci sıçramalarla gelişir. Sınıf içindeki siyasal eğitim eninde sonunda belli bir kadro birikimi yaratır, genel düzeyde ise sınıfın toplumsal ve siyasal olaylar karşısındaki duyarlılığını artırır, egemen ideolojiyle olan temasında kırılmalar yaratır.

Aynı zamanda değişik dış faktörler de devrededir. Çevre bir ülkenin merkez ülkelerle içine girdiği onursuz ilişkiler, ekonomik yapıda ortaya çıkan ani çalkantılar, krizler, egemen ideolojiyi sürükleyen siyasal aktörlerin söz konusu konjonktürdeki yetersizlikleri, vb. Bunların hepsi bizim içinde devindiğimiz sınıfın bilincinde kaçınılmaz yarıklar oluşturur.

İşte siyasal eğitim, propaganda böyle bir ortamda etki gösterir. Bilinçteki sıçramalar bu ortamda ortaya çıkar. Sıçramalar siyasal öznenin sınıfla temas yüzeyinde ani genişlemeler sağlayabilir. Bir süre sonra taşlar daha yerli yerine oturabilir, bilinç yapısında konsolidasyon yaşanabilir.

Yukarıda sınıf bilincinin salt pedagojik bir sürecin ürünü olmadığını belirttik. Kısacası bilinç ile pedagoji arasında kurulmaya çalışılan bağa itiraz ederken başka bir şeyi daha dikkate almamız gerektiğini söylüyorum.

O da başarılı eylem boyutudur. Siyasal özne, sınıfa pedagojik bir boyutta gitmenin ötesinde, sınıfı mücadeleye çeken bir tarza sahip olmalıdır. Bilinç oluşumunda eğitim gerek koşulsa mücadele, ama başarıyla sonuçlanacak mücadele yeter koşuldur.

Eğitimde amaç kadro birikimi sağlamak ve sınıfın genelinde en azından sola yakınlaştırıcı bir duyarlılık yaratmak iken, mücadeledeki amaç sınıfın genelini hareketlendirmektir. Toplumsal değişimin tek tek işçilerin siyasal eğitimini sağlayarak gerçekleşeceğini sanmak büyük saflık olur. Sosyalist devrim için bütün işçi sınıfının sosyalist-sosyalizan bir bilince sahip olması gerekmez. Böyle bir şey olanaklı da değildir. Ancak, işçi sınıfının değişik toplumsal sorunlarla bağlantılı olarak sınıf mücadelesi içine çekilmesi olanaklıdır. İşte sınıfın tarihsel bilincini temsil eden özne bu ortamda yön verici olur. Tarihsel bilincin (özne) temas yüzeyinin genişlemesi için sınıfın mücadeleye çekilmesi gerekir. Bu da öznenin görevlerinden birisidir.

Mücadele ile sınıf bilinci arasındaki ilişkiye daha çok Lukacs vurgu yapmıştı. Belli rezervlerle katkısı kabul edilebilir.

Sınıfın bilinçlenmesi bakımından mücadele boyutuyla ilgili olarak gereksinim duyulan şey şudur: Sınıf kendisini ilgilendiren siyasal sorunlarla ilgili tavır koyacak. Bunu sağlamak için özne tarafından sınıfın gündemine bu sorunlar belli dolayımlarla, belli araçlarla sokulacak. Ve buradan mutlaka başarı elde edilecek. Başarı kriterini her zaman ve önemle göz önünde bulundurmalıyız. Şüphesiz yapılan iş başarısızlıkla sonuçlanabilir, ancak başarısızlıkla sonuçlanacağı belli işe de çok çok özel durumlar dışında girilmez.

O nedenle sınıfın bilincinin gelişimi bakımından, önemli siyasal temaların, başarıyla sonuçlanması olanaklı uygun dolayım ve uygun araçlarla sınıfa götürülmesi öznenin yapması gerekenlerden birisidir.

İşte Yurtsever Cephe buraya oturuyor.

yazici   mail