www.soL.org.tr
‘Karadeniz bunu duysun derinliklerin’
20 Eylül 2007, Perşembe

Karadeniz’e “Mert ve cesur olmak yakışır” diyen sanatçılar Agos Gazetesi önünde yaptıkları eylemle Hrant Dink’in katillerini öven İsmail Türüt ve “Ozan” Arif gibi korkaklara meydanı bırakmayacaklarını açıkladılar. Sanat Cephesi’nin çağrısıyla toplanan yüzlerce aydınlık ve cesur insan “memleketi ırkçıya, faşiste bırakmayız” dedi.

HABER MERKEZİ Karanlığa Karşı Sanat Cephesi önceki gün yaptığı açıklamada Hrant Dink’in katillerini yaptıkları “Plan yapmayın plan” şarkısı ile öven İsmail Türüt ve Ozan Arif’e karşı aydınlık ve cesur insanlara meydanı korkaklara bırakmama çağrısı yapmış ve bir imza metni hazırlamıştı. Dün de bu çağrıyla Agos Gazetesi önünde toplanan yüzlerce aydınlık ve cesur insan yaptıkları eylemle memleketi sanatçı müsveddesi ırkçı, faşist korkaklara bırakmayacaklarını açıkladılar.

Hrant Dink’in öldürüldüğü Şişli’deki Agos Gazetesi önünde toplanan yüzlerce kişi eyleme sanatçı Orhan Aydın tarafından yapılan “Hrant Dink'in bıraktığı barış duygusunu alkışlama” çağrısıyla başladı. Yurtsever Cephe tarafından “Memleketi ırkçıya, faşiste bırakmayız” yazılı pankartın da açıldığı eylemde “Türüt ve Arif’in, Hrant Dink’in katillerini övmesi utanç vericidir” başlıklı basın açıklamasını sanatçı İlkay Akkaya okudu. Bizzat yönetenleri tarafından ihanete uğrayan, toprakları ve fabrikaları satışa çıkarılmış bir ülkede ırkçılığın bırakın gerilemeyi tüm toplumun yakasına yapışmış bir körlük olarak büyüdüğü söylenen açıklamada, Türkiye halkının mücadele etmeden bu girdaptan çıkamayacağı ve sanatçıların bu karanlığın içinde ışık olmak zorunda olduğu belirtildi.

Çürümeye başlayan insanlıktan uzaklaşır
İlkay Akkaya’nın okuduğu açıklamada; “Bir ozan müsveddesi ile bir şarkıcı müsveddesi Hrant Dink’in katillerine açık açık övgüler yağdırıyorlar. Cinayeti yüceltiyor ve topluma ve insani değerlere karşı açıkça suç işliyorlar. Hrant Dink cinayetini ve faşizmin insanlık düşmanı tarihini güzelliyorlar” dedi. Birinin korkaklığın birinin çürümenin temsilcisi olduğunun belirtildiği açıklamada “Türkülerimize kan bulaştırılmasına göz yumamayız, çürümeye başlayan insanlıktan uzaklaşır” denildi.

Karadeniz bu sahte kabadayılara mahkûm değildir
Karadeniz’in bağrında yetiştirdiği çocuklara kalleş olmayı değil hırçın dalgaları gibi mert ve cesur olmayı öğrettiğinin söylendiği açıklamada. “Ne yazık ki toplumsal çürümenin elleri Karadeniz’e de uzanmıştır. Karadeniz insanı korkakça yaşamaya alıştırılmaktadır. Linç girişimleri, arkadan vurma ve güce tapma korkaklaştırılmanın, kişiliksizleştirilmenin sonucudur” denildi. Açıklamada Arif ve Türüt’ün bu topraklar adına söz söyleyip şarkı yapmaya ve toplum adına konuşmaya layık olmadıkları vurgulanarak şunlar söylendi: “Sanat, bu zavallılara mahkûm değildir. Türkiye’de sanat, Nâzım Hikmet ile, Ruhi Su ile, Yılmaz Güney ile serpilmiş, bu ülkenin aydınlık geleceğinin yollarını döşemiştir.”

Arif ve Türüt’ün karanlığa sinerek kahpe pusularda iş görmeye kalkıştıkları ve bu memleketin geleceğinde asla yerlerinin olmayacağının belirtildiği açıklamada, ülkenin aydın ve cesur insanlarının meydanı bu korkaklara bırakmayacakları vurgulandı.

Basın açıklamasının okunmasının ardından söz alan Pen Yazarlar Derneği Türkiye Başkanı Tarık Günersel, Dink’in, Sokrates gibi gelecekte de hatırlanacağını ama katillerinin unutulacağını belirterek, “Ama cinayet, vahşet unutulmayacak. Cinayet vahşettir ve bu vahşeti övmek alçakçadır” dedi.

Ardından Türkiye Yazarlar Sendikası 2. Başkanı Mustafa Köz, Halil İbrahim Özcan, Divriği Kültür Derneği Genel Başkanı Rıza Gürünlü, İnsan Hakları Vakfı adına bir konuşmacının ve Barış Derneği adına Murat Akad’ın kısa konuşmalar yaparak destek verdiği açıklama, sloganlar eşliğinde devam etti.

Eylem, İlkay Akkaya’nın İsmail İlknur ile beraber söylediği Kazım Koyuncu’nun “Didou Nana” türküsünün ardından sanatçı Orhan Aydın'ın sözleriyle sona erdi. Aydın; “Kimse unutmamalıdır. Bu ülke sahipsiz değildir. Hiçbir katilin ve katliamın adını unutmadık ve unutmayacağız” dedi.

Sanat Cephesi’nin imzaya açtığı metne destek verenler:
İlkay Akkkaya, Vedat Sakman, Orhan Aydın, Sabahat Akkiraz, Hasan Akkiraz, İsmail İlknur, Alev Akçin, Metin Coşkun, Yılmaz Onay, Tuncer Cücenoğlu, Mehmet Ulay, Nejat Yavaşoğulları, Mustafa Köz, Suavi, Nazif Uslu, Kemal Özer, İrfan Ertel, Semir Arslanyürek, Mustafa Ziya Ülkenciler, Yusuf Ziya Bahadınlı, Cengiz Kılçer, Nevzat Süs, Murat Beşer, Ali Mert, Sadık Albayrak, Emin İgüs, Ufuk Karakoç, Levent Ülgen, Renan Bilek, Ahmet Telli, Ozan Özgür, Ahmet Antmen, Nihat Ziyalan, Faruk Karaçay, Ayşe Baykal, Tuğrul Çutsay, Murat Yaykın, Vedat Türkali.

Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Karanlığa Karşı Sanat Cephesi, Özerk Sanat Konseyi, PEN Yazarlar Derneği, OYÇED, Barış Derneği, Nazım Kültürevleri, Mask-Kara Tiyatrosu, Nazım Oyuncuları, Beyaz Tebeşir Tiyatrosu, Münir Özkul Sahnesi, Bakırköy Oyuncuları, Değişim Atölyesi Oyuncuları, Tiyatro Simurg, Ankara Ekin Tiyatrosu, Özgür Tiyatro, Ankara Simurg Oyuncuları, Şehir Işıkları Müzik Grubu, Ahibba Müzik Grubu.

Laz Marks (Yılmaz Okumuş), Yüksel Aymaz, Tevfik Taş, Bilal Kayabay, Güven Şancı, Volkan Kavas, Harun Güzeloğlu, Özgür Başkaya, Bülent Yıldıran, Faruk Güvenç, Murat Demirbaş, Özgür Gügül, Edip Tüfekçi, Aliye Karahan, Serdar Doğan, Çağlar Deniz, Aslı Solakoğlu, Özgen Seçkin, Özcan Öztürk, Haydar Ünal,Selma Abeoğlu, Zeynep Kuradağ, Aydın Çubukçu, Gökhan Erkan, Ertuğrul Timur, İlke Melikoğlu, Cansu Fırıncı, Mert Ege Köse, Almıla Kursar, Şakir Sağlam, Neslihan Ümmetoğlu, Mustafa Kemal Çokşen, Olcaytu Ulaş, Deniz Atam, Nurhan Uslu, Mehmet Varsak, Cenk Şengül, Onur Uçar, Eylül Başoğlu, Nesrin Uçar, Kerem Demirtürk, Ramazan Atbaş, Bülent Şahin, Zeynel Aslankaya, Şahin Kanbur, Cengiz Çakıcı, Emrah Sürücü, Savaş Tokmak, Aytül Hasaltun, Salih Kalyon, İbrahim Halil Gören, Volkan Doğar, Murat Pulat, Alternatif Sanat Oyuncuları, Kenan Sarı, Meral Sümer, Sinem Bingöl, İkbal Kaynar, Gülper Kurt.

yazici   mail