www.soL.org.tr
Tarımda kendine yeterlilik 'şehir efsanesi'ymiş
8 Mayıs 2008, Perşembe

Mehdi Eker, Türkiye'nin geçmişte tarımda kendi kendine yeten bir ülke olduğuna dair saptamaları "şehir efsanesi" diye niteledi. TÜSİAD Başkanı Yalçındağ ise AB hedefiyle kendine yeterliliğin uyuşmadığını söyledi.

resim

HABER MERKEZİ TÜSİAD tarafından hazırlanan “Tarım ve Gıda; Gelişmeler, Politikalar ve Öneriler” başlıklı raporun tanıtım toplantısına katılan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye’nin geçmişte tarım alanında “kendi kendine yeterli” olduğuna ilişkin saptamaları “şehir efsanesi” olarak nitelendirdi. Türkiye’nin hiçbir zaman tarımda kendi kendine yeterli olmadığını iddia eden Eker, “Sınırlarınızı kapatırsınız, ürettiklerinizi tüketirsiniz o zaman kendi kendinize yeterli olursunuz” dedi.

Bakanın özyeterlilikten anladığı...
Eker’in tarımsal yeterlilik konusundaki sözleri, bir tarım bakanı olarak bu konudaki cehaletini ortaya koyar nitelikteydi. Tarımsal ürün ithalatı yapmamanın kendi kendine yeterliliğin tek göstergesi olduğunu zanneden Eker, bu zanna dayanarak kendi kendine yeterliliğin ancak sınırları kapatarak sağlanabileceğini iddia etti. Bakan Eker’e göre bir ülkenin tarımsal üretiminin, o ülkenin vatandaşlarının gıda ihtiyacını karşılıyor olup olmamasının bir önemi bulunmuyor. Bu anlayışa göre, halkı kıtlıktan kırılmakta olan bir ülke dahi, eğer tarımsal ürün ithal etmiyorsa kendi kendisine yeterli sayılıyor.

Ancak, Bakan Eker’in sandığının aksine, tarımsal yeterlilik basit bir “ithal etmeme” kriterine dayanmıyor. Ülkelerin tarımsal yeterliliği, toplam tarımsal üretimlerinin, nüfuslarını gerek kalori, gerekse besin dengesi açısından sağlıklı biçimde besleyip besleyemediğine bakılarak ölçülüyor.

Türkiye’nin tarımda kendisine yeterli olup olamadığı çokça tartışılmış olsa da, uzmanların önemli bir kısmı Türkiye’nin 1960’ların ortasında özyeterlilik koşullarını sağlayabildiği ve 1980’den sonra, Özal döneminde tarım sektöründe yaşanan yıkımla birlikte bu yeterliliğin kaybedildiği konusunda birleşiyorlar.

Özyeterliliğe “efsane” diyen bakanın hayalleri
Tarım Bakanı Eker ayrıca, AKP hükümetinin Türkiye tarımındaki arazi parçalanması sorununu da çözeceğini öne sürdü. Türkiye’de 1961-2002 döneminde yaklaşık 400 bin hektar arazi toplulaştırması yapıldığını, 2002-2007 arasında ise 300 bin hektarlık arazi toplulaştırıldığını söyleyen Eker, AKP iktidarının iki yıl içerisinde 12 milyon hektarlık arazi toplulaştırması yapacağını iddia etti. Eker’in ısrarla “toplulaştırmaya özel sektörün de dahil edileceği” vurgusunu yapması yeni bir arazi talanına yönelik hazırlık yapılıyor olduğu izlenimini verse de, bakan bu konuda detay vermekten kaçındı.

Eker ayrıca, “TÜSİAD’ın hazırladığı tarım raporunda ifade edilen tüm hususları paylaştığını” ifade etti.

Yalçındağ: Yeterlilik hayal, gerçek olan bağımlılık
TÜSİAD tarafından yayınlanan rapor hakkında bir tanıtım konuşması yapan TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ da Türkiye’nin tarım politikası oluşturulurken yapılan temel hatanın kendine yeterli olma çabası olduğunu iddia etti. “Dünya Ticaret Örgütü üyesi olan ve AB’yi hedeflemiş bir ülkenin kendine yeterli olmaya çalışmasının gerçekçi olmadığını” söyleyen Yalçındağ, kendine yeterliliğin değil sınırlı sayıda üründe uzmanlaşmanın hedeflenmesi gerektiğini savundu.

Yalçındağ ayrıca, tarım sektörünün sorunlarının “daha rekabetçi hale gelerek” çözüleceğini savundu ve tarım destekleme politikalarının bu doğrultuda biçimlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yalçındağ bu konuda “Petrole olabildiğince daha az bağımlı bir tarımın, hem daha az yakıt kullanan traktör, hem daha az traktör girdisi gerektiren ürün türlerinin tercihi özendirilmelidir” önerisinde bulundu.

TÜSİAD Başkanı Yalçındağ’ın önerileri, vatandaşın gıda güvenliğinin patronların umurunda bile olmadığını gösteriyor. “Az sayıda üründe uzmanlaşma” ve “daha az traktör girdisi kullanan ürünlere yönelme” önerilerinin aynı anda uygulanması halinde halkın temel besin kaynağı olan tahıldan vaz geçilip ihraç edilebilir meyve ve sebzelere öncelik tanınması gerekiyor.

yazici   mail